Fethullahçı Terör Örgütü’nün medya unsurunun yargılanmasına başlandı. Her ne kadar terör örgütünün elebaşlarından Ekrem Dumanlı gibi teröristler yurtdışına kaçmış olsa da Nazlı Ilıcak, Ali Bulaç, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Ahmet Turan Alkan, Mümtazer Türköne ve Şahin Alpay’ın yargılanması mühim.
Yukarıda adlarını yazdığım isimler FETÖ’yü devlet ve halk nazarında meşrulaştıran isimler. Şüphesiz bu isimlerin yanında birçok isim eklenmesi gerek. Hâlâ daha köşelerinde FETÖ’nün AK Parti hükûmetine kurduğu komploları temcit pilavı gibi tekrar edip FETÖ’nün ekmeğine yağ sürenler yok değil. Ahmaklık değilse bu…
Mezkûr isimler birebir FETÖ'cü profili çizmediklerinden FETÖ’nün yararına faaliyetleri yapmaları daha rahat oluyordu. FETÖ kendisini bu isimlerden üzerinden savunuyordu. Bizzat bir iki defa FETÖ'cülerin şu sözleri söylemelerine şahit oldum: “Görüyor musunuz, bizle hiç ilgisi olmayanlar, bizle aynı inançları paylaşmayan aydınlar bile cemaatimizin terör örgütü değil bir hizmet hareketini olduğunu söylüyor.”
Takip edebildiğim kadarıyla Altan kardeşler hariç diğerleri pişman olduklarını söyleyip tahliyelerini istemişler. FETÖ’nün bir terör oluşumu olduğunu 15 Temmuz akşamı anlamışlar; hayırlı geceler, bol güneşler!..
Doğru söyledikleri varsayarak soralım: Kendinize ‘aydın’ diyordunuz, toplumu aydınlatacaktınız! Daha burnunuzun ucunu görmekten acizmişsiniz, eğer tahliye olursanız sadece torun bakarsınız inşaallah; aman sakın torunlarınızı da aydınlatmayı teşebbüs etmeyin!
Ben, bu ‘aydın’ müsveddelerinin doğru söylediklerine inanmıyorum. FETÖ’yü 15 Temmuz’dan önce, 17-25 Aralık’tan önce, insanların mahrem görüntülerini çekmelerinden tanımaları gerekiyordu. Çaldıkları sorularla kendi terör unsurlarını devlet kademelerine yerleştirirken Anadolu insanının yenilen hakkından tanımaları gerekiyordu. Kurdukları kumpaslardan tanımaları gerekiyordu. Hani aydındınız ya!.. Vâ esefâ!
FETÖ’nün ne yaptığını çok iyi biliyorlardı. FETÖ’nün yağlı sofrasından buluşan yağlar hâlâ ellerinde; silmekle de çıkmaz! 15 Temmuz akşamı o yağlı ellere Müslüman Anadolu halkının kanı da bulaştı.
FETÖ medyası yargılanırken aklıma 28 Şubat cuntasının medya ayağının yargılanmadığı geldi. Yargılanmadıklarından dolayı yine eski hastalıkları nüks etmiş. 28 Şubat darbecilerinin amiral gemisi Hürriyet Gazetesi, FETÖ davalarını gazete üzerinden bitirdi! Aydın Doğan başkanlığındaki Hürriyet heyeti Nazlı Ilıcak, Ali Bulaç, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Ahmet Turan Alkan, Mümtazer Türköne ve Şahin Alpay’ı suçsuz bulup beraatlerine hükmetti. Gelen haberlerde kararın savcı tarafından temyiz edilmeyeceği yönünde!
28 Şubat darbesinde FETÖ’yle işbirliği yapanlar vefa borçlarını ödüyor. 28 Şubat’ta yaptıkları şenâatlerin hesabını da vermediklerinden rahat rahat FETÖ'cüleri savunabiliyorlar. Köşe yazılarında mahkeme kurup FETÖ'cüleri beraat ettirirken, İsmail Saymaz gibi muhabirler üzerinden de, FETÖ davalarının en büyük delillerinden ByLock delil olmaktan çıkartılmaya çalışılıyor. 28 Şubat medyasıyla FETÖ medyasının dayanışması takdire şâyan!
28 Şubat’ın hesabı görülmeden 15 Temmuz’un hesabı görülemeyeceği aşikâr da aşikârı görecek göz nerede işte orası muğlak!
İsmail öpülmeye doymuyor
İsmail’i biliyorsunuz, yukarıda da bahsi geçti. Benim yargılamamla ilgili yalan yanlış şeyler yazınca pazartesi günü köşemde gözlerinden öptüm! İsmail bu yazım üzerine Twitter’da, “Meslek ömrüm 20 yılı buldu… Sana tavsiyem, hukuk bilmez avukatın Hamza’yı değiştir” diye yazdı.
Benim avukatımdan, avukatımın da hukuk bilgisinde bir sıkıntı yok ama İsmail'in mesleki ve formasyon açısından sıkıntısı büyük.
Öptüm İsmail, yanaklarından!..