İnsanoğlu 45 yıldır Higgs bozonu adı verilen bir teorik parçacığın izini sürüyor. Maddenin nasıl kütle sahibi olduğunu açıklamak için binlerce bilimadamı, milyarlarca dolar harcıyor.
Bu hafta, bazı bulgulara ulaştıklarını açıkladılar ama onların işi basit. Eğer becerebilirlerse bence
gözde tatil merkezi Bodrum’da popüler bir mekanda lahmacunun tanesinin 25 liraya nasıl satıldığını ve neden alıcı bulduğunu açıklasınlar....
***
Bir lahmacunun içine konan harcın ağırlığı 100 ile 120 gram arasında.Bunun 3’te biri et, 3’te biri soğan, kalan 3’te biride domates, maydanoz karışımı.Formülü Türkiye’nin en iyilerinden
Hacıbozanoğlu’nun sahibi Ali Bozanoğlu’ndan aldım.
Hacıbozanoğlu’nun sadece 4 liraya sattığı ve kar ettiği lahmacunu Bodrum’da marka bir yerde insanlar neden 25 liraya satın alırlar acaba? Hoş, soru saçma oldu.
Bir litre suyun şişesine 17 lira, dört kişilik bir yemek için
1200-1500 lira arası hesap ödeyebilenler lahmacunun tanesi de 25 lira öderler elbette...
***
Kimsenin kazandığı ya da harcadığı para da gözüm yok da fahiş fiyatlara kılıf haline gelen “Kaliteyi korumak” lafına sinir oluyorum. “Her zengin kalitelidir, her fakir ve orta gelirli de kalitesizdir” gibi, peşin hükümlü, iğrenç bir bakış açısı bu.Gülben Ergen’in selülitlerini günlerce tartışan medya bu iğrenç bakış açısını hiç tartışmadı.
Medya yöneticileri tatillerini bu tür mekanlarda yapar, hatta 25 liralık lahmacunu yerken “halk adına soruyorum” diye yazılar döktürürken elbette tartışılmaz.
***
Dedim ya derdim fiyat değil, alan razı, satan razı, benim derdim başkalarını aşağılayan bu açıklama. Tüm dünyada bu tarz yerler vardır ve imkanı olanlar oralarda gözükmek için bir sürü para öderler. Ancak o işletmelerin sahipleri “kaliteyi böyle koruyoruz” diye bir laf etmeyi akıllarının ucuna dahi getiremez... Bankaların tatil kredisi verdiği, yani 1 hafta tatil için 12 ay taksit ödendiği bilinen bir ülkede medya bu lafın hesabını sormalıydı.