Hiçbir baskı ve zorlama olmadan nasıl da itirafçı oldular.
Allah söylettiriyor!..
Başta kendilerine inanmış kitle olmak üzere cemiyeti yalanlarıyla yönlendirmeye, hatta halkı birbirine kırdırmaya çalıştılar ama çok şükür emellerine kavuşamadılar.
Ne diyor CHP’nin anketçisi (SONAR Araştırma Şirketi Başkanı) Hakan Bayrakçı: “Anketlerde Recep Tayyip Erdoğan'ın kazanacağını ilan etsem beniçarmıha gererlerdi. Göremediğim bir şey değil. Seçimin yüzde 50'nin bir iki altı ya da bir iki üstünde biteceğini biliyordum. Ama ben 51 ile kazacağını söyleseydim Erdoğan'ın, camia ve bahsettiği kitle beni çarmıha gererdi. Sonuçta Erdoğan başarılı, çatır çatır 17 senedir seçim kazanıyor. Ama ben sonuçları verince 10 bin tane mesaj geldi bana. Benim pozisyonum çok zor. Partinin (CHP’yi kastediyor. YK) bütün isimleri beni arayıp ne yapıyorsun diyor.”
Anketçilerine baskı yapıp anket neticelerini kendilerine göre yönlendirenler seçim akşamı da, “Anadolu Ajansı’na güvenmeyin, bize rakamlar geliyor, kazandık” diye provokasyon yaptılar. Cumhurbaşkanı adayları Muharrem İnce’nin, “Adam kazandı” mesajından sonra da, İslâm içinde sapkın bir akım olarak bilinen Şia’daki “gaib Mehdi” inancı gibi CHP’liler de “gaib Cumhurbaşkanı” yalanına inandılar. Muharrem İnce kaçırılmıştı, yeri bilinmiyordu!
İnce ertesi gün canlı yayına çıkıp, “Ne kaçırılması, şizofren misiniz” diyerek CHP’lileri düştükleri derin hayal kırıklığı çukurundan çıkarmaya çalıştı ama nafile; “Canlı yayında konuşan ya Muharrem İnce değilse, ya Quantum teknolojisiyle İnce’nin yerine başkası konuşturulmuşsa”!.. CHP’lilerdeki bu psikolojik vakayı kaç psikolog vb. çözer bilemem ama CHP yönetimine tavsiyem, bir dahaki seçime psikolog vb. derneklerle ortak çalışma yapmaları. Gerçi seçmenize yalan söylemezseniz buna da gerek kalmaz!..
Peki “gaib Cumhurbaşkanı” Muharrem İnce seçim gecesini nerede geçirmiş? Sözcü yazarı Saygı Öztürk köşesinde yazdı. “Gaib Cumhurbaşkanı” İnce Ankara’da lüks bir otelin 8. katını kapatıp, ailesi ve kurmaylarıyla seçim neticesini Anadolu Ajansı’ndan takip etmiş! CHP’liler “Cumhurbaşkanımız kaçırıldı” diye karalar bağlarken, neredeyse kitlesel intiharlar yaşanacakken Sayın İnce lüks bir otelde ailesiyle birlikte. Çok mu zordu, cep telefonuyla kısa bir canlı yayın yapıp “Merak etmeyin, ailemle birlikteyim, yarın basın toplantısı yapacağım” demek. İşin bu kısmını, o gece kafalarını duvara vura vura intihar etme noktasına gelen CHP’li seçmene bırakıyorum.
“Anadolu Ajansı’na güvenmeyin, bize rakamlar geliyor, kazandık” diye provokasyon yapan CHP yönetimi seçimleri nasıl takip ettiği de 2 gün sonra ortaya çıktı. Alman haber ajansına konuşan CHP Parti Meclis Üyesi Erdal Aksünger, kendilerinin kurduğu seçim takip sisteminin çalışmadığını ve neticeleri Anadolu Ajansı’ndan takip ettiklerini söyledi!
Anlayacağınız CHP yönetimi, anketlerden seçim neticelerine kadar devamlı yalan söylemiş. CHP’li seçmen delirmeyip de ne yapsın; acısak mı, müstahaklar mı desek bilemedim!
Sadede gelirsek: Ak Partililere seçim kazanarak işin bitmediği hatırlatmak istiyorum. Karşımızda, sadece terör örgütleriyle (PKK ve FETÖ) işbirliği yapan bir parti yok. Kendi seçmenini bile harcamaktan çekinmeyen, yukarıda da görüldüğü gibi her yalanı rahatlıkla söyleyebilen bir organizasyonla karşı karşıyayız. İç savaş çıkarmak için her şeyi yapabileceklerini müşahede edip ona göre tedbir alınmalı.15 Temmuz Anadolu destanında elde edilen psikolojik üstünlüğü heba ettiniz bari 24 Haziran’ı heba etmeyin.
Bir de, yalanlarla seçmenini intihara sürükleyen CHP yönetiminden ilk başta CHP’li vatandaşları korumalısınız.