2024 dünyanın nasıl siyasi güzergâh tercih edeceğini belirleyen bir yıl olacak.
Dünyanın 50'den çok ülkesinde sandıklar kurulacak. Bu seçimlerin en önemlisi, kuşkusuz ABD'deki başkanlık seçimleri olacak.
ABD'nin küresel savaşlar dizisine bizzat iştiraki ve desteği nedeniyle, kendi iç kamuoyundaki tartışmalar dikkat çekicidir.
Özellikle Ukrayna ve Rusya arasındaki krizin savaşa dönüştürülmesi konusunda, ABD eksenli Batı ittifakının gayreti ve akabinde gelişen süreç, haliyle ABD'yi savaşın esas ilham verici tarafı olarak dünya kamuoyuna sunmuş oldu.
İsrail ile Gazze üzerine gerçekleştirdiği soykırım ve dehşet verici insanlık suçu eylemlerine destek veren ABD ise, bize küresel aktörün çok yüzlü siyaset anlayışını da net göstermiş oldu.
İşte böyle bir ortamda ABD'deki başkanlık seçimleri, sadece Amerikalıların değil; Tüm dünyanın da dikkat merkezinde olan esas seçimler olacağı açıktır.
Tabii Rusya'daki seçimlerin de Amerikan seçimlerinden geri kalan tarafı yoktur.
Sadece liderler arasındaki farkın üzerinden okuma yaparsak, Rusya başkanının ilkeli tutumu nedeniyle daha avantajlı durumda olduğunun da altını çizmemiz gerekiyor.
Sonuçlar ile ilgili siyaset bilimcileri "Amerika'da başkan kim seçilir?" sorusuna net cevap veremese de, Rusya'daki seçimlerde Putin'in kazanacağına kesin gözle bakılıyor.
Kafkasya'nın gelecek kaderi açısından, istikrar ve küresel güçlerin halen müdahil olmak istedikleri coğrafya olması nedeniyle, Azerbaycan seçimleri de önem arz ediyor.
Batı söylemleriyle olaya bakarsak, Batı ile entegre yol yürüme siyasetini benimseyenler için kullanılan tanımlar ile karşı tarafta yer alanlara karşı kullanılan tanımlar arasında büyük fark olduğu açıktır.
Özellikle Netanyahu'nun yapmış olduğu katliamlara sessiz kalan "Batının siyaset dili, yeni dünyada, yeni seçimlerde nasıl ikna edici dil kullanabilecek veyahut bu dili dünya kamuoyuna nasıl kabul ettirecek?" sorusu merak konusudur.
Hindistan, Afrika, Doğu Avrupa ve Tabii ki Türkiye'deki yerel seçimlerin dâhil olduğu yeni 2024 seçim yılı dönemi, küresel ölçekte gidişatın rengini belirleyecek türdendir.
Savaşların şiddetinin azalacağı ve bazı krizlerin dondurulmuş olacağı da genel analizler içerisinde yer almaktadır.
Ama kalıcı barış ve istikrar için, 2024 yılını konuşmak çok zor. Çünkü hesaplaşma süreci henüz bitmedi.
Dünya genelindeki seçimler, sadece sürecin şiddetini hafifletebilir...