Ömür defterinden bir yılı daha düşüyoruz.
Herkes bir muhasebe yapıyor. Ekonomisine dair, hayatına dair, ülkeye dair, artılar da var eksiler de elbette. Umarım geride kalan yıl sizin hayatınıza güzellikler getirmiştir. Kendi adıma sevinçler de yaşadık, hüzünler de diyebilirim. Ama bir kez daha anladık ki vicdan huzuru, sağlık ve doğru bildiğin yolda yürüyebilmek çok ama çok kıymetli...
Bir de ülkenin birliği, dirliği...
2024 için iki dileğim var...
İlki; elbette bu terör belasının coğrafyamızdan sökülüp atılması.
İkincisiyse, Gazellilerin acılarının dinmesi ve Filistinlilerin hak ettiği şekilde ülkesinde tam bağımsız, egemen olarak yaşayabilmesi.
Allah kimseyi vatansız, devletsiz, milletsiz bırakmasın.
27 yıllık gazetecilik hayatımda Gazze'deki gibi bir yıkım ve şiddete bir daha tanık olmam inşallah. Ve umarım öyle bir dünya düzeni kurulur ki, Türkiye o dünya düzeninin baş aktörlerinden biri olarak bu coğrafyada yine barış ve huzuru temin eder, mazlum halkların sesi olur.
Bize düşen, mücadeleyi bırakmadan yola devam etmek.
Ne de olsa biz seferle yükümlüyüz. Zafer nasip işi...
"BATI'NIN HESAPLARI İŞE YARAMADI"
Başlık benim değil, Alman Die Welt Gazetesi'nin...
Özetle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın videosunu paylaştığı ANKA 3'ün bir analizini yapıyorlar. Ve üstü örtülü olarak aslında Almanya, başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye yönelik örtülü açık ambargolarının işe yaramadığını söylüyorlar. "Batı'nın hesapları işe yaramadı" analizi için yine Batılıların söylemiyle bir şey diyelim: Uyan da balığa gidelim.
Ve son bir not... Türkiye, yerli ve milli torpidosu AKYA ile de hedefi tam isabetle vurdu. Atmaca füzesi ile bu alandaki bağımlılığı bitirdi. İnşallah sırada Kaan'ın gökyüzüyle buluşması var.
Az biraz sabırla, koruktan helva oluyor.
"KILIÇDAROĞLU KIS KIS GÜLÜYORDUR"
Muhalefet cephesi çok gergin, parmağını indir tartışması yaşanıyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, partisini hür ve müstakil yapmak için eline baltayı aldı, doğruyor.
DEM Parti ve terörist elebaşı Abdullah Öcalan'a yönelik sözleriyse gündem oldu. DEM Parti Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş, Meclis'ten meydan okudu.
"Böyle kürsüden bize parmak sallamasınlar yoksa o parmaklarını indiririz. İmralı, bu ülkenin barışında söz sahibidir." ifadesini bakalım Akşener ve arkadaşları nasıl sindirecek?
Elbet bir tepki verirler ama o tepkiyi aslında seçimden önce HDP'li Fatma Kurtulan, "O sıralarda oturuyorsanız bizim sayemizde" dediğinde vereceklerdi. Zira millet 28 Mayıs projesini çöpe attıktan sonra yapılan açıklamalar zevahiri kurtarmaya yeter mi? Takdir milletin, ancak siyasetin tansiyonu 2024'te de belli ki yüksek olacak.
Tansiyon demişken, İmamoğlu'nun Sözcü TV'deki "TOKİ Başkanı benim muhatabım değil." çıkışını ve sunucu Sanem Ilgaz'ı fırçalamaya çalışmasını da es geçmemek lazım. İmamoğlu, bu aralar çok stresli çünkü kariyer basamaklarından her an ayağı kayıp düşmesi ihtimali var.
Bu arada kariyer derken, Akşener'in İmamoğlu ve Yavaş'ı kast ederek, "Sırtımızdan kariyer yapma planlarını bozduk" ifadesini de yabana atmayalım. İyi de o kariyer planlarını bizzat Akşener kendisi yapmadı mı? İmamoğlu'nu Fatih Sultan Mehmet Han'a benzettiği günleri, Kılıçdaroğlu'nu bypass edip Saraçhane buluşmasında "çak" yapmalarını unuttuk mu?
Ne diyelim hayırlı kariyerler.
Kılıçdaroğlu muhtemelen tüm bu süreci ofisinden izleyip kıs kıs gülüyordur...
Son bir Not... Galatasaray-Fenerbahçe Süper Kupa Finali'ndeki kriz için söyleyeceğim tek bir cümle var. "Üstünden nemalanmayı ve Atatürk'ü rahat bırakın"...