Başlığı, “CHP’nin HDP ikilemi” diye de koyabilirdik.
(İkilem: İstenmeyen iki seçenekten birini izlemeye zorlayan problem…)
CHP’nin HDP ile ilgili iki tercihi var; ya HDP ile işbirliği, ya da terörle arasına mesafe koymayan HDP ile arasına mesafe koyma…
İkilem burada; bu iki seçenek de CHP’yi zora sokuyor.
İYİ Parti ile Saadet Partisi şemsiyesi altına sokulsa da HDP, siyasetin haram lokmasıdır. HDP ile birliktelik, Cumhuriyet’i kuran partiyi temel ilkelerinden koparıyor.
Bölücü terör örgütü PKK’nın, Kandil’den talimatla yönettiği HDP ile işbirliğinin, tabanda biriktirdiği zararlı enerji, bir gün CHP’yi bölecek depreme dönüşebilir.
Çıplak gerçek CHP’yi kıskaca almış durumda.
Mesela HDP, PKK terörüyle arasına hiçbir zaman mesafe koymuyor. “PKK terörü”nü kınamıyor. Toplumu sarsan, bebek-çocuk-sivil cinayetlerinde en fazla söyledikleri, “terör nereden gelirse gelsin karşıyız” geçiştirmesinden ibaret.
HDP terörle arasına mesafe koymuyor. CHP de HDP ile arasına mesafe koymuyor. Demek ki, CHP de aslında terörle arasına mesafe koymuyor.
Yine mesela HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Amerika’da 8 yıl önce (Ali Kırca ile Show TV Ana Haber Bülteni - 25 Nisan 2012) “PKK terör örgütü değildir.” diye açıkça söyledi.
Amerika Birleşik Devletlerinde temaslarda bulunan HDP heyetinde Gülten Kışanak ve Ahmet Türk de vardı. Düşünce kuruluşu Brookings Enstitü’de Demirtaş’a “PKK terör örgütü mü?” sorusu soruldu.
Demirtaş’ın cevabı şu oldu: “PKK terör örgütü değildir. Biz terörizm teşhisinin yanlış olduğunu biliyoruz ve o nedenle bütün dünya terörist de dese, biz Kürt siyasîler olarak doğru teşhis yapıyoruz…”
Ahmet Türk aynı soruya Filistin’i örnek göstererek cevap verdi. “Bir zamanlar Filistin Kurtuluş Örgütü de terörist ilan edilmişti…”
Demirtaş, Avrupa’da gazetelerine verdiği bütün röportajlarda PKK’nın terörist örgüt olmadığını defalarca söyledi.
Hele Ahmet Türk’ün dedikleri yenilir yutulur gibi mi?
Filistin Kurtuluş Örgütü, İsrail’e karşı kendi topraklarını savunmak için mücadele ediyor. PKK ise vatanımızı parçalamak için terör saldırıları yapıyor.
Yenilir yutulur gibi değil diyoruz ama CHP yönetimi, son yerel seçimler öncesinde HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin "Kürdistan'da biz kazanacağız, Batı'da AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz" lafını da yuttu.
2020 için soru evet şudur: CHP, HDP ile iş tutmaya devam edecek mi?
Cevabım, e-de-cek…
Çünkü HDP’nin desteğinin, yerel seçimlerde CHP’ye nasıl kazandırdığı görüldü. HDP bunu CHP’nin kafasına da kaktı: “Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu bilecek ki HDP sayesinde kazandılar…”
Bundan sonra en önemli siyasî eşik, Cumhurbaşkanlığı seçimidir.
HDP desteği olmadan CHP adayı kazanamaz.
CHP’li Muharrem İnce’nin aldığı sonucun anlattığı da budur.
İnce, şimdi CHP Genel Başkanı olup yeniden aday olmakta ısrarcı/kararlı.
Ancak İnce, HDP’nin destekleyeceği aday değildir.
Dolayısıyla Nisan 2020’deki CHP Kurultayında Kılıçdaroğlu’nun yerel seçimlerdeki (özellikle İstanbul ve Ankara) başarısından sonra yeniden genel başkan olma ihtimali daha kuvvetlidir.
Kılıçdaroğlu, CHP’li bir aday yerine Erdoğan karşısında HDP’nin desteğini alacak ortak bir aday düşünecektir…
CHP, HDP’ye göbekten bağlanmıştır.
CHP yönetimi Türkiye açısından tehlikeli bir yola girmiştir ve 2020’de CHP, tabanda biriken öfkenin getireceği tartışmalara/kavgalara açıktır.