2018’i geride bırakırken her yıl olduğu gibi geçtiğimiz 365 gün içinde de gastronomi alanında büyük-küçük fayda sağlayacak birçok iş yapıldı. Peki bunlar neler? İşte listemiz…
Dünya için el ele: SORUMLULUK
SIFIR ATIK PROJESİ
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan proje Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde hayata geçiriliyor. Sıfır Atık Projesi’nde bir yıl geride kaldı. Projenin hayata geçirildiği yaklaşık bir yıllık dönemde; 2,2 milyon ton ambalaj atığı, 58.000 ton atık elektrikli ve elektronik eşya, 38.000 ton bitkisel ve 80.000 ton madeni atık yağ, 184.000 ton ömrünü tamamlamış lastik kaynağında ayrı toplanarak geri kazanıldı. Hedef, Sıfır Atık Yönetmeliği ile bu uygulamayı bütün ülkeye yaymak.
Dünya sadece insanlara ait değil: PAYLAŞMALIYIZ
TBMM kalan yiyecekleri hayvan barınaklarına gönderiyor. Proje 2012’de başladı. TBMM Genel Sekreterliğince, kampüs içinde yer alan lokantalarda kalan yemekler hayvan barınaklarına gönderilmekte. Böylelikle hem israf önleniyor hem de aç hayvanlar doyuyor ve en önemlisi TBMM’si önemli bir misyon üstlenerek restoran ve lokantalara örnek teşkil ediyor. Bu projenin devamlılığı çok önemli. Altı yıldır süre gelen projeye önümüzdeki yıllar umarım bir çok restoran ve lokanta dahil olur.
En büyük algı hatası: HURMA
Şeker bağımlısı bir nesiliz. Şu damarlardaki şeker tutkusu var ya… İşte o tutku bizlere tatlıların üzerini bir türlü çizdirmiyor. Yerine hep bir şeyleri koyma hedefimiz var. İşte tam bu dönemde hurma sahneye çıktı. Yapısı ve lezzeti itibariyle şekere çok iyi alternatifti. Hatta yapısı o kadar kavrayıcıydı ki, oluşturduğunuz tariflerde glutene bile ihtiyaç hissettirmiyordu. Ama kuru hurma maalesef kan şekerini zıplatmada en az rafine şeker kadar yetenekli. Uzmanlar uyarsa da cafelerde sağlıklı algısıyla keklere, kurabiyelere ekleniyor. Kısaca hurmanın çeşidi çok ve içinde masumu yok hatta rafine şeker kadar tehlikeli GI değerine sahip olanları bile var.
En yeni ve önemli ürün: DOĞAÇLAMA
Bazılarımız bakliyatların besin gücünü tam olarak alabilmemiz için ezber bozmak gerektiğinin farkında. Bakliyatları kuru tüketmek biliyorsunuz ki mümkün değil. Alıştığımız haşlayarak pişirme yöntemi ise kabuğundaki fitin asit sebebiyle vücudumuza zarar verebiliyor. Türkiye’de bakliyat filizlendirmek yeni bir akım. Filizlenmiş bakliyatı kurutup un haline getirmek ise daha da yeni bir durum. Doğaçlama markasının sahibi genç iş kadını Gökçe Gündüz, iyi ve doğru beslenmek için çıktığı yolda önce bakliyatları filizlendirdi, sonra da onları un haline getirmeyi hayal etti. Elbette geleneksel mutfağa giriş yapabilmesi için önce filizlenmiş bakliyatların anlaşılması gerekiyor. Umarım kısa zamanda anlaşılır çünkü filizlenmiş bakliyatlar besin değeri açısından muazzam bir kapasiteye sahip.
Geleceğin umudu: GENÇLİK SAĞLIKLI YAŞAM ve SPOR ŞENLİĞİ PROJESİ
Şişli Mecidiyeköy Anadolu Lisesi biyoloji öğretmeni İlknur Eroğlu’nun kişisel olarak başlattığı bu projenin başlama nedeni öğrencilerinde keşfettiği dikkat eksikliği ve stres. Yaptığı araştırmalardan bu durumun en önemli nedeninin yetersiz ve yanlış gıda alımı olduğunu keşfetmiş. Bunun üzerine büyük çaba göstererek projeyi ortaya çıkarmış. Şu an Bakanlığın desteği ile projeyi başlatmış durumda. Ekibi projeye gönüllü öğrenciler. Amaç ne yediğini bilen, empati kurabilen bir neslin gelişmesine katkı sağlamak.
Yıldız şef: EBRU BAYBARA
2018’de müthiş projelere imza attı. Yaptığı projelerle kadın çiftçileri destekledi, Suriyeli mültecileri entegrasyonu için projeler üretti. 2017 yılında Basque Culinary World Prize yarışmasında dünyanın ilk on şefi arasına girdi. Tohum, Toprak, Kuraklık Sorunu, Mülteci Entegrasyonu gibi konular ile ilgili yurtdışından önemli toplantılara konuşmacı olarak katılıyor.Mezopotamya’nın en eski buğdayı. Sorgül cinsi buğdayı, mültecileri de dahil ettiği projeyle tohumluk üretti. Gübre kullanmadan, sulama yapmadan ortalama bir dönümde 200 kg civarında ürün aldılar. Kısaca bu bu ebru Baybara’nın yılıydı.
En gözde malzemesi: AVOKADO
Uzun süredir Alanya ve civarında yetiştirilen avokado artık Türkiye’de bolca bulunmakta. Her geçen yıl daha da artarak mutfaklarda kullanılmaya devam ediyor. Sosyal medya hesabımdan 2018’de en önemli malzeme sizce neydi soruma genel olarak avokado cevabı geldi. Hem evlerde hem de restoranlarda olmazsa olmaz malzeme avokado 2018’de damgasını yine vurdu.
En yaygın akım: GLÜTENSİZ BESLENME
Çölyak ve glüten alerjisi olmayanlar bile glütensiz beslenmeye odaklandı bu yıl. İşin iyi tarafı böylelikle glütensiz un çeşitleri çok yaygınlaştı, arttı. Kötü tarafı ise yapılan araştırmalarda lütfen alerjisi yokken glütensiz beslenmenin sağlık sorunlarına neden olduğunun kanıtlanması. Belki 2019 glüteni anlama yılı olur?
2018 trendi: KEÇİ BOYNUZU UNU
Hem un olarak kullanılabiliyor hem de şeker ihtiyacını asgariye indiriyor. Üstelik memleketimin hemen her bölgesinde bolca bulunuyor ve maliyetli de değil kısaca Türkiye onu sevdi. Bu yıl çok çeşitli unlarla tanıştık ama içlerinde en kabul gören ve en dikkat çeken kuşkusuz keçiboynuzu unu oldu.