Fenerbahçe sezona geçmiş yılın şampiyonluk unvanı ile başladı. Kadroya bir tek Diego’yu transfer ederek lige başlangıç yaptı. Fakat Diego, ilk yarı itibariyle başarılı performanstan uzak kaldı. Fenerbahçe takım olarak ise çoğunlukla maçlarda iyi futbol sergilemeden kazanan oldu. Fenerbahçe’nin iyi oynayıp kazandığı maçlar bir elin parmağını geçmez. Beşiktaş, Sivas ve son olarak Mersin maçındaki futbolu biraz beğendim. Puan sıralamasına bakarsak, Fener’in durumu zirveyi zorlayacak pozisyondadır.
Biliç’in Beşiktaş’ı ise 3 kulvarda yarışır olmasından dolayı yorgunluk emareleri göstermeden kazana kazana geldi. Sergilemiş oldukları futbol diğer takımların çok üzerinde gözüktü. Demba Ba’nın performansı Beşiktaş’ı zirveye taşıyan oldu. Olcay, Veli, Gökhan Töre; Beşiktaş’ı zirveye götüren gollerin sahipleri oldular. Cenk Tosun’un da zaman zaman katkısı oldu. Beşiktaş büyük bir ihtimalle ligin ilk yarısını da lider olarak kapatacaktır.
Galatasaray’da idari karışıklıklar büyük bir kaosa dönüştü. Ekonomik kriz de buna eklenince kötü sonuçlar sonrası Prandelli ile yollar ayrıldı. Hamza kardeşimize görev verildikten sonra Galatasaray zaman zaman kötü bazen de iyi futbol oynayarak kazanan oldu. Özellikle Selçuk ve Burak’ın eleştirilir olması, futbollarına da yansıdı. Ama tüm bunları bir kenara koyacak olursak Burak’ın attığı goller Galatasaray’ın gülmesine de neden oldu. Muslera’nın da kale içindeki başarısı asla gözardı edilmemeli.
Trabzonspor sezona flaş isimlerle başlangıç yaptı. Herkesin masa başında en büyük şampiyonluk adaylarından biri oldu. Ama Halilhodziç hocanın huysuz hali takımına da yansıyınca beklenen başarıyı ligde gösteremedi. Ersun Yanal değişikliği taze kan olarak göründü ve de Galatasaray karşısında farklı kazandığı maç sonrası Yanal’a olağanüstü umut bağlandı. Ama gelin görün ki akıllara durgunluk verecek puanlar kaybedilince, özellikle son Eskişehir yenilgisi sonrası, ligdeki sıralaması ne yazıkki Trabzonspor’a yakışmadı.