Vizyon takviminde şahane bir yılı geride bırakıyoruz. Dünya sineması başyapıt filmler geçidi, Türkiye sinemasında da verimli bir dönem yaşandı. Tabii takdiri toplayanlarla parsayı toplayanlar yine örtüşmedi. 6.5 milyondan fazla seyirciyle Fetih 1453 ilk sırada.
TÜRKİYELİ sinemaseverler mutluluğun resmini 2012 yılı içerisinde sinemalarımızda göremedilerse daha uzunca bir zaman göremeyebilirler! 30 Aralık 2011-28 Aralık 2012 tarihleri arasında Türkiye’de gösterime giren filmlerin listesine bakarken nefesim kesildi!
Aşk, Sezar Ölmeli, Utanç, Faust, Olmak İstediğim Yer, İçinde Yaşadığım Deri, Düşler Diyarı, Kevin Hakkında Konuşmalıyız, Barbara, Senden Bana Kalan, Duyguların Rengi, Tinker Tailor Soldier Spy, Elena, Aşk Perisi, Esaret, Hizmetkar Albert Nobbs, Moonrise Kingdom, Meleklerin Payı, Take Shelter, The Master, Pi’nin Yaşamı, Anna Karenina...
BEKLENTİLER KARŞILIKSIZ KALMADI
Bir kısmı başyapıt olan bu kadar müthiş filmi bir arada sayabileceğimi hayal edemezdim! Kendi vicdanım elvermese de uluslararası sinema çevrelerinin tercihlerine saygı duyarak Melankoli, Drive ve Cosmopolis’i de bu listeye ekliyorum. Buz Devri, Neşeli Ayaklar, Madagaskar ve Şrek’in içinden çıkıp bağımsızlığını ilan eden Çizmeli Kedi misali efsanelerini gişede sürdüren Hollywood canlandırmalarına Cesur, Frankenweenie ve Otel Transilvanya eklendi. Avrupa’dan Paris’te Çılgın Macera ve Mutluluğa Boya Beni, Japonya’dan Tepedeki Ev üstün kaliteleri ve farklı çizgileriyle canlandırma cephesini canlı aksiyona karşı güçlendirdi. Özellikle büyük ödüllü Avrupa filmlerini satın alan şirketlere bütün sinemaseverler teşekkür borçlu! Televizyon dizisi kıvamında popüler yerli yapımlara ve Hollywood blockbuster’Iarına rağbet eden geniş kitleye rağmen sinemaseverlerin beklentilerini karşılıksız bırakmadı.
Türkiye sineması da çok verimli bir yıl geçirdi Araf, Babamın Sesi, Lal Gece, Tepenin Ardı kare ası başta olmak üzere Gözetleme Kulesi, Geriye Kalan, Yurt, Yeraltı ve Ateşin Düştüğü Yer gibi çarpıcı filmler gösterime girdi. Festivallerde prömiyerini yapan ve 2013’te vizyona çıkacak olan başka birçok ilginç film de izledik. Fatih Akın Cennetteki Çöplük belgeseli, Ferzan Özpetek Şahane Misafir filmiyle büyük fotoğrafı tamamladı.
Tabii takdiri toplayanlarla parsayı toplayanlar yine örtüşmedi. Rus sinemasında Tarkovsky’nin taşıdığı bayrağı devralan Aleksandr Sokurov’un, Venedik Film Festivali Altın Aslan ödüllü Goethe uyarlaması Faust’unun çok izlendiği bir ülke yok yeryüzünde... Dolayısıyla Türkiye için hayal kurmuyorum, kısıtlı da olsa dağıtılmış ve meraklısına ulaşmış olması yeterli bir sevinç kaynağı. Ama Alexander McQueen’in çağdaş insanın trajedilerinden birini ele alan, tüketim toplumunun doyumsuzluğunun ruhunda ve bedeninde yol açtığı hasarı simgeleyen Utanç’ı 20 binden az; şiddet içermesine rağmen pek gülünç bulunup internette tıklanma rekoru kıran bir videodan şipşak uyarlanan Oğlum Bak Git’i 200 binden fazla kişinin izlemesi de üzücü. Neresinden bakarsanız bakın kültür düzeyimiz ve mizah anlayışımız açısından nahoş bir durum.
Antrakt ve Box Office Türkiye kaynaklarına göre 60 tanesi yerli yapım olan (ikinci vizyon dahil) 281 film gösterime girdi. Üçte biri yedinci sanatı ciddiye alan ekipler tarafından gerçekleştirilmiş, başarılı çalışmalardı. Geçen yıl bu rakam 70 Türk yapımı, 221 yabancıydı. Gişe hasılatında 42 milyon izleyicinin yüzde 47’si yerli filmlere gitti. 2012’de vizyona ilk defa çıkan her sinema filmine ortalama 150 binden fazla bilet satışı gerçekleşti.Gişelerde ilk üç sırayı yine yerli popüler yapımlar aldı. Fakat nasıl olduysa ilk ona tam üç yabancı film birden sızmış! (2012’nin kesin ve resmi bilet satış sayısı ile hasılat verisi 4 Ocak 2013’te açıklanacak. 2012, 53 vizyon haftasından oluştu). 6 buçuk milyondan fazla izleyiciyle Fetih 1453 rakipsiz birinci sırada yer alıyor. Toplam izleyicilerin yedide birine sahip oldu, bu yıl. İkinci sıradaki Evim Sensin 2.4 milyonluk izleyici sayısını arttırmaya devam ediyor. Berlin Kaplanı da yaklaşık 2 milyon izleyiciden ilgi gördü. Dört numaraya çocuklu aile avantajıyla yerli filmleri geride bırakan Buz Devri 4: Kıtalar Ayrılıyor yerleşti. Beş numarada Sen Kimsin; altı numarada Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti Bölüm 2; yedinci sırada Çanakkale 1915; sekizinci sırada Kara Şövalye Yükseliyor, dokuzuncu sırada Moskova’nın Şifresi Temel, onuncu sırada Uzun Hikaye var.
YENİ YILA ÜÇ İDDİALI FİLMLE GİRİYORUZ
2012’yi unutulmaz kılan filmler arasında şöyle hatırı sayılır hasılat elde eden yok. Kara Şövalye Yükseliyor büyük bir hevesle beklendiği için zirve yaptı ama beklentileri karşılamadı. Skyfall, İstanbul çekimleri dolayısıyla sıradan bir James Bond filmini aşan bir ilgiye haiz oldu. Ancak o da Hobbit: Beklenmedik Yolculuk, Bulut Atlası, İnanılmaz Örümcek Adam, Açlık Oyunları, John Carter misali izleyiciyi tatmin etmeyen filmler kervanına katıldı.
2013’e de vizyonda Aşk, Pi’nin Yaşamı ve Anna Karenina üçlüsüyle giriyoruz. Yeni yıla nasıl girersek öyle geçermiş derler. 2013 bu filmlerle yarışan nitelikte filmlerle dolu girerse seneye bu yazıyı film isimlerini ve tarihleri değiştirerek aynen basmaktan mutluluk duyarım!