Başkan Erdoğan son derece önemli bir yol haritası açıkladı. İnsan hakları Eylem Planı.. Muhalefetin bu temel politika belgesine bir kaç farklı noktadan eleştirilerini okudum. Ve açık söylemek gerekirse şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemedim.
Bir kaç eleştiri şöyle;
- "İktidar, 19 yılın sonunda açıklıyorsa, bugüne kadar insan hakları ihlalleri olduğunu kabul ediyor demektir.."
- "Bugüne kadar neden yapmamışlar"
- "Laflar güzel ama bakalım uygulayabilecekler mi?.."
Acaba bu bir hastalık mıdır? yani Erdoğan'dan ne gelirse gelsin kategorik olarak reddetmek.. İyi mi kötü mü bakmaksızın elinin tersiyle itmek!.. Kesinlikle sağlıklı bir ruh hali değil. Söz gelimi muhalefet partileri.. Ya da bu paketi eleştiren her kimse.. Çooook merak ediyorum bunun üzerine ne koymak istediler de paketi hazırlayanlar itiraz etti acaba?.. Teklif edilen hangi maddeyi hatalı buldular mesela?..
***
Hayır şunun için söylüyorum bunu. Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül bu "yol haritası"nın üzerinde son iki yılda hangi metotla çalışıldığını herkesin anlayabileceği şekilde izah etti. Herkese açık olan bu pakete üniversitelerden STK'lara barolardan uluslararası örgütlere kadar her kesimden katkı gelmiş.. Bu tek başına bir iktidar dayatması değil.. Sen üzerine ne katacaksın onu söyle..
***
Yargıda özlemi çekilen onlarca düzenleme bu paketle (ve devamında yapılacak yasal düzenlemeyle) hayata geçirilecek.. Bebeği kucağında hapis yatan kadınlar cezaevi hücrelerinde değil anne-bebek odalarında kalacak, işkence ve kötü muamelede zamanaşımı kalkacak, benzer davalarda pilot yargılama emsal alınacak, yargı mensuplarına coğrafi güvence verilecek, otel odalarından gecenin bir vakti gözaltına almalar son bulacak, ifade alma işlemi 7/24 her yerde yapılabilecek, fikir ve ifade hürriyeti en açık şekilde güvence altına alınacak, kimse inançlarından ötürü yargılanamayacak, nefret suçu TCK'da tanımlanacak, herkesin dini bayramlarını özgürce yaşaması önündeki engeller kaldırılacak, uzun yargılamadan kaynaklı zararların giderilmesi için "İnsan Hakları Tazminat Komisyonu" kurulacak, cezaevlerinin denetimlerinin etkin biçimde yapılabilmesi için barolar, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerden de temsilcilerin katılımıyla bağımsız bir komisyon oluşturulacak, suçun şahsiliği öne çıkarılacak, lekelenme hakkının kapsamı genişletilecek... Vs.. Ve daha sayamayacağımız yüzlerce düzenleme..
***
Kadına şiddet konusunda da.. Hani yer gök inletilmiyor muydu kadına şiddet son bulsun diye.. Hayvan hakları konusunda. Sahipsiz hayvanların 'can' sayılması konusunda..
***
Bu belge üzerinden kavga çıkarmak açık söyleyeyim bana hiç de akılcı gelmiyor.. Türkiye'nin daha demokratik bir ülke olması için her bir vatandaşımızın daha özgür olması için bir tuğlanın üzerine koyacağınız bir tuğla yoksa rica ediyorum susun.. Katkı verecek olan varsa bu millet minnettar kalacaktır..
***
Değerli dostlar.. İnsan hakları eylem planının ilan edildiği tarih bu ülke için milat kabul edilmeli.. O gün yani "2 Mart", İnsan Hakları Bayramı olarak kutlanmalı. Zaten Anayasa Mahkemesi bireysel müracaatları 'hak ihlâli' başlığıyla kabul ediyor. O halde tam da AYM'nin yapısının tartışıldığı bugünlerde yüksek mahkeme gerçek anlamda bir "insan hakları mahkemesi"ne dönüştürülmeli.. Devlette insan haklarından sorumlu bütçesi-ödeneği olan icracı bir bakanlık olmalı.. İnsan Hakları konusunda bize akıl vermeye kalkan çürümüş 'Batı', yapılanları görüp de imrenmeli..