Fenerbahçe, çok zorlu bir rakip ile karşılaştı. Anlaşılan Braga, çantada keklik değilmiş! Takım olarak ayağa çok iyi top oynayan, akıllı kontrataklar geliştiren, ama gol bulma adına kısır bir takım görüntüsü verdi. Josue’nin şutunda kalecimiz Volkan Demirel, kale dibinden harika kurtarışıyla gole izin vermedi. Mehmet Topal’ın maçın son çeyreğinde atmış olduğu akıllı gol, Fenerbahçe’yi ümitlendirirken; maçın son dakikalarında seyircisini de ayaklandırdı. Braga takım olarak savunmaya ağırlık verip, kontrataklara özen gösterirken; ilk önce maçı berabere bitirip avantajını kendi evine, taşımak istedi.
Van Persie bu maçta biraz daha hareketli ve istekliydi. Biraz ofsayt pozisyonlarına dikkat etmiş olsaydı; ilk Fenerbahçe golünü de atan olurdu. Attı, ama ofsayt gerekçesiyle kabul görmedi.
Fener’de alışagelmiş iki kanat beki Caner ve Şener; bu maçta hücum ağırlıklı aksiyon içinde, pozitif görüntüler veremediler. Her ne kadar Şener hücum ağırlıklı şeyler yapmak istese bile, genellikle orta toplarını hep rakibe verdi.
Artık bundan sonra maçlar, hiç kolay geçmeyecek. Fener 1 golle öne geçince, avantajlı gibi görünse bile, ikinci maçta zorlanacağı kesin...
Ben Fenerbahçe’de savunma oyuncusu Kjaer’i çok beğendim. Rakibin bütün hücum pozisyonlarında ister havadan ister yerden olsun; hiç ama hiç şans vermedi. Kaleci Volkan için de söylenecek tek söz, harika kurtarışıyla alkışı hak etti.
Fransız hakemi de bir türlü anlamadım. Akıllara durgunluk verecek pozisyonlarda rakip Braga futbolcularına sürtünsen bile faul veriyordu. Ama bize gelince olaya şaşı bakıyordu.
Kısacası, Fener zor bile olsa Memmet’le atmış olduğu golle 1-0 öne geçti. Az bile olsa tur şansını yakalamış oldu.