Ak Parti’ye oy veren, istikrar devam etsin diyen seçmenin sayısı bu.
Ne var ki bu rakam, 13 yıldır ülkeyi yöneten Ak Parti’nin seçimlerden yine birinci çıkmasına yetti ama tek başına iktidar olmasına yetmedi.
Ak Parti’nin oy sayısı 2014 yerel seçimlerinde, 20.520.509’du. Fark yaklaşık 1.600.000
Kayıp 2011 Genel seçimlerinde aldığı 21.466.356 oyla kıyaslandığında ise yaklaşık 2.6 milyon
Tablo bu.
Bu tabloya bakınca Ak Parti’nin bir yerlerde hata yaptığı aşikâr.
Ama seçim sonuçları ekranda netleşmeye başlar başlamaz “bizimkiler” Ak Parti muhaliflerinden önce davranarak özeleştiri sırasına girdiler.
Eteğinde taş olan ne çok isim varmış. Hayret.
Hiçbir özeleştiri Ak Parti’nin bu seçimden açık ara birinci çıktığı gerçeğini değiştiremez. Oyunu artıran HDP ve MHP oranların netleşmesinin hemen ardından zafer sarhoşluğu içinde, CHP ise klasik pişkinlikle Ak Parti’yi “kara kedi” gibi gösterme çabalarına da kanmamak lazım.
Düşünün, Türkiye’deki bütün muhalif unsurlar (medya, ekonomi, sanat, spor, paralel, vesayetçi vs) bir araya geldi, arkalarına da uluslar arası medya kartellerini ve tüm anti-Türkiye unsurlarını alarak Ak Parti’yi yıkmaya çalıştılar. Ama dik duran seçmenden sadece 2 puanlık bir kayıp yaşatabildiler (2014 rakamlarına kıyasla)
Aynı muhalif unsurlar hiç utanmadan CHP’nin seçimden galibiyetle çıktığını iddia ediyor (gerekçeleri de HDP’ye kayan 3 puanlık oyun aslında CHP’ye ait olduğu söylemleri) şimdi de benzer bir algı çabasıyla, Ak Parti’nin CHP ile mutlaka ama mutlaka koalisyon yapması gerektiğini ortalığa saçıyorlar. (Bakınız Doğan Medya)
Bu “fikri” güçlendirmek, engel olabilecekleri susturmak için de yazı-çizi ve yorumlarında Erdoğan’ı suçlu gibi göstermeye, hiç olmazsa Erdoğan-Davutoğlu arasına nifak sokma çabalarından vazgeçmiyorlar. Tek dertleri aynı 17-25 Aralık süreci öncesi ve sonrasında olduğu gibi önce Erdoğan’ı güçsüz kılmak, Ak Parti’den koparmak, sonrasında da Ak Parti’nin hakkından gelmeyi hedefliyorlar.
Öte yandan oylarını artıran ama seçimin tek galibiymiş gibi davranan 3 parti, sanki Ak Parti kendileriyle koalisyon yapmaya mecbur havaları estiriyor, “Biz Ak Parti’yi istemeyiz” tavrı sergiliyorlar. Siz istemiyorsunuz ama, sizi tüm değerlerinizden arındırarak bir torbaya sokup seçimde birlik yaptıran güç istiyor. Ne yapacaksınız bakalım?
Bakın, Ak Parti’nin 13 yıllık bir duruşu var. Zaman zaman hata yapsa da bu duruşunu hiç ama hiç bozmadı. Bu saatten sonra da bozması düşünülemez. Koalisyon bu sistemin gerçeklerinden biri. Ama Ak Parti için olmazsa olmaz şartlarından değil. Bunu da anlamanız lazım.
Bir kareyi hatırlatmak isterim. Görüntülerde CHP’li Şafak Pavey ve HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş var. Seçim sonuçları netleşmiş ve ikili İstanbul’da VIP salonunda karşılaşıyorlar. CHP’li Pavey neşeli. Ak Parti’yi kastederek Demirtaş’a “Birlikte iyi salladık” diyor. Acınacak durumdalar. 7 düvel birleşerek ancak sallayabildiniz. Yapabildiğiniz sadece bu.
Son söz Ak Parti seçmenine. “Ne olacak 90’lara mı döneceğiz?” diye soranlar.
Merak etmeyin.
Ak Parti hala dimdik ayakta, hala güçlü. Ak Parti’nin bu ülkeye, bizlere kazandırdıklarını değil 7 düvel, 77 düvel bir araya gelse geri alamaz. Almaya kalkan herhangi bir partinin 2002 seçimlerinde olduğu gibi barajlarda boğulması mutlak.
Korktukları ne biliyor musunuz?
Bu kazanımlara dokunurlarsa, kısa süre sonra gerçekleşecek seçimlerde Ak Parti’nin en az yüzde 55-60’la iktidar olması.
Ak Parti kendini iyi analiz eder, aksaklıları çözerse (ki bunun örneğini birçok kez gördük) bu oranların alınması çok da zor değil.