Doğrudan yabancı sermaye, doğrudan yatırım demek. O da doğrudan iş ve aş demek... Doğrudan yatırım yapanlar, Türkiye’nin taşına toprağına yatırım yapıyorlar, elleri taşın altında, kalıcılar... Bu tür sermaye akışı geçen yıl 16 milyar dolar olmuş. Hazine yetkilileri Londra’da bir konferansta açıkladılar. Geçen yıl miktarın daha düşük kalması bekleniyordu. 16 milyar önceki beklentilerden yüksek... Öte yanda bu yıl da 16 milyarlık yatırım bekleniyor. Normalde 16 milyar Türkiye’ye yetecek bir miktar değil. Ancak mevcut dünya kargaşasında geçen yılki miktara ulaşılırsa, o da başarı sayılır. Her durumda, Türkiye çekeceği doğrudan yabancı yatırımda henüz zirve yapmadı. Hâlâ gidilecek yol var. Tam yatırım potansiyeline ulaşılmadı. Bu tür yatırımların planlamasının da uzun zaman aldığı düşünülürse, yatırımcının kendisini iyi hissetmesi gerekiyor. Önce iyi hissedecek, sonra a 4-5 ve 10 yıl sonrasını planlayacak.
Öte yanda, doğrudan yatırımda yakın zamana dek aslan payı alan BRIC ülkelerine de akış yavaşladı. Hatta Rusya, Hindistan korumacılık duvarlarını yükselttiler. Çin normal hızında. Brezilya da kurunun yükselmesini önlemeye çalışıyor. BRIC’ten sonra gelen 10-11 ülkeye akış sürmekte. Rekabet yüksek. Türkiye’nin yabancı sermaye girişi konusunda rekabet ettiği ülkeler var.
Alacağız, ama bekliyoruz
JP Morgan’ın Varlık Yönetimi Birimi, çeşitli ülke bono-borsa ve para birimleriyle portföy yapar. Geçen açıkladılar, Brezilya’dan sıkılmışlar. Türkiye ve Hindistan’a girmek için fırsat bekliyorlar. Bu iki ülkede fiyatların düşmesi, alıcıları cesaretlendirmiş. Ancak giriş için Avrupa’daki çalkantının biraz azalmasını bekliyorlar. Brezilya’da ise enflasyon ve faiz indirimleri yüzünden ülke varlıkları uzun dönem yatırım olmaktan çıkmış, al-sat trade’i haline gelmiş... Yani Türkiye’de borsanın düşmesi yeni alıcı ilgisi yaratıyor. Türkiye ekonomisinin bu yıl her şekilde büyümesi beklendiğinden, düşen varlık fiyatları giriş için bahane oluşturuyor. Ve de bu Yunanistan’ın yol açtığı kargaşa, Türkiye’ye olan girişleri de etkiliyor. Baksanıza, Avrupa’da çalkantı olmasa, Türkiye’ye daha fazla giriş olacak. Yunanistan havayı ve alemi bozuyor.
187 oto fabrikası
Avrupa’da 187 adet otomobil fabrikası varmış. Bu fabrikaların çoğu kapasite altı çalışıyor ve oto endüstrisi, fazla çalkantı yaratmadan, bazı fabrikaları kapatmayı düşünüyor. Avrupa’da üretilenin tamamını satın alacak talep yok. Oto satışları düşük. Fabrika kapatmaları da büyük şirketler koordineli yapmak istiyor. En istemedikleri zararına bir fiyat savaşı başlatmak. Kimsede savaşacak mecal yok. Bu arada Almanyalı oto üreticileri kapatma ya da başka önlem istemiyorlar, çünkü Alman markaların fabrikaları tam kapasiteye yakın çalışıyor.
‘Türkler de nereden çıktı’
Türkiye ile AB arasında tam üyelik görüşmelerine yeni hız verilmesi çabaları İngiltere’deki muhafazakarları ürküttü. İngiltere zaten ne AB’den ne Euro’dan hoşlanır. Hemen medyada -Türkiye, dağılmakta olan Avrupa ile hâlâ ilgili- türünden yorumlar başladı. Ayrıca 90 milyon Türk AB’ye yayılacak- türünden olmadık yorumlar da var. İngiltere’de bu konu zaman zaman dillendirilir, şimdi de gündemde.
twitter.com/selimatalayny