Çukurova Genç İşadamları Derneği’nin düzenlediği “Biriz, Biziz ve Tek Milletiz” programına iştirak etmek için Adana’dayım. 15 Temmuz Dayanışma Kampanyası’na destek olmak amacıyla hazırlanan programa, o gece işgalciye karşı direnirken gazi olan Anadolu’nun has evlatları da katılıyor.
“Biriz, Biziz ve Tek Milletiz” programında 15 Temmuz Gazileri’ni dinlerken onlar için kullandığım “Anadolu’nun has evlatları” ifâdesinin ne kadar da yetersiz kaldığını müşahede ettim. Hiçbir talepleri yok. Mutevâzi halleriyle ilklerden olmanın ağırlığını taşıyorlar. Tehlike geçtikten sonra, bir şekilde ıslanmış elbiseleriyle saklandıkları yerlerden çıkıp ‘destan yazan’ mürâîlerden bir kez daha tiksindim!
“Yine olsa yine meydanlara çıkarız” diyorlar. Pişmanlık uğramamış semtlerine. Gelecek kaygısı, aç kalır mıyım korkusu vd. süflî duygulardan berî bir hâldeler. Yoo, hemen “Devlet her türlü yardımı yapıyor tabiî ki endişeleri olmaz” demeyin. Hiç de öyle değil. Neden öyle olmadığını ileriki satırlarda okuyacaksınız. 15 Temmuz Gazileri’nde ve şehid yakınlarında, o gecenin ruhaniyeti devam ediyor. Tüm dünyevî kaygılardan uzak, tevekkül ve teslimiyet hâli...
Bizler Adana’da haldaş olurken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, 15 Temmuz gecesi işgalciler tarafından bombalanan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışında konuşuyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mezkûr konuşmasında 15 Temmuz’un unutulmaması gerektiğini ve o gece halkın yazdığı destanla gururla bahsetti: “15 Temmuz’da sokaklarda şahadete koşan insanların kâhir ekseriyetinin ne korumak zorunda olduğu malı mülkü, ne statüsü ne başka çıkarı vardır. Bu insanlar sahip oldukları maddi varlıklar uğruna değil, inançlarına, imanlarına, özgürlüklerine, geleceğe sahip çıkmak için sokaklara dökülmüştür. Milletimiz ölüm kusan silâhların üzerine yürümüştür.”
Yukarıdaki sözlerle o gece Müslüman Anadolu halkının kahramanlığının resmini çok güzel çizen Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına 15 Temmuz Şehidleri’nin yakınlarına ve Gazileri’ne her türlü desteğin verildiğini ve bundan sonra da verileceğini de ekledi. Zaten gerek Sayın Cumhurbaşkanı gerek Sayın Başbakan daima bu hususu dile getiriyorlar, sağolsunlar!
Yalnız Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın gösterdiği hassasiyeti altkadrolar göstermiyor. Gaziler mevzunun dünyevî tarafında olmadıkları için her ne kadar anlatmak istemeseler de sıkıntıları giderek artıyor. Şu ana kadar hiçbir yardım alamamış Gaziler olduğunu öğrendim. Yaşadıkları sıkıntıları konuşmakta ketum olduklarından ağızlarından cımbızla laf alabildim. Uzun uzun sohbetlerde arada yaşadıkları mahrumiyetleri anlattılar.
Vücudunda kurşun çıkartılamadığı için ayakta durmakta zorluk çeken bir 15 Temmuz Gazimiz, devlet hastanesinde sıra beklerken fenalaşıyor. Doktora, “15 Temmuz Gazisi’yim bana öncelik tanır mısın” dediğinde doktordan aldığı cevap şu oluyor: “Banane 15 Temmuz’da Gazi olmuşsan!..”
Aldıkları yaralarla çalışacak durumda olmadıklarından işten çıkartılanlar, ev kiralarını ödeyemeyenler...
Devlet acil olarak duruma el atmalı. Yürüyemeyecek haldeki Gazilerimiz evlerinden alınıp hastanelere götürülmeli, tedavileri bittikten sonra da evlerine getirilmeli. Bürokrasi çok ağır işliyor. Maaş bağlanması için 15 Temmuz Gazileri’nden hastane raporlarını Ankara’ya göndermeleri isteniyormuş. Başka bir arzunuz!..
Ben Gazi olmuşum, günlerce hastanede yatmış, ayağa kalkacak halim yok ama bürokrat beyler kaba etlerini oynatıp zayıflatmasınlar diye bir PTT’de kargo kuyruğuna girip belge göndereceğim. Oldu!.. Hiç soran varan, o belgeleri Ankara’ya göndermek için cebimde kargo parası var mı yok mu; ekmek alacak para var mı yok mu sorusunu geçtim!.
Yapılacak iş çok basit. Bürokrat beyler kaba etlerini yapıştırdıkları koltuklardan kaldıracaklar, kimlikleri belli olan Gazilerimiz’in evlerini tek tek gidip bütün işlemleri 5 dakikada halledecekler. Gaziler’in evi selfi çektirme mekânları değildir!..
Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan, sizin gösterdiğiniz hassasiyeti maalesef emrinizdeki bürokratlar göstermiyor. 15 Temmuz Şehid yakınlarını ve Gazilerimizi üzüyorlar. Lütfen bu işlerle, insan olmanın hassasiyetini taşıyan bürokratlarınızı görevlendirin!..