X Factor bu akşam Kanal D’de başlıyor. Türkiye’nin en geniş kadrolu televizyon yapımı bu.
Programda çalışan, karşılığında maaş alan tam 146 kişi var, adları jeneriğe nasıl yazılacak bilmiyorum.
***
Şu tanıtımda gördüğünüz kız var ya, adı Ferah Zeydan.
Annesi Lübnan kökenli Suriyeli, babası Türk vatandaşı.
Babası aşçıbaşı Ferah’ın, Türkiye’ye en son 1-2 sene önce gelmiş.
Mersin’de bir yerde abileri çalıyor, o söylüyor ve böylece geçinip gidiyorlarmış.
İlginç bir tesadüf, Pop Star’a jürideki Armağan Çağlayan’dan korktuğu için katılmamış Ferah şimdi burada da Armağan Çağlayan var.
Görüntü önemli ya, 1,5 ayda tam 18 kilo vermiş Ferah, herhalde yarışmada kaldığı sürece kilo vermeye devam edecek...
***
Seyyar satıcı Ahmet Aslan, Bodrum’da müzisyenlik yaparak geçimini sağlayan İlyas Yalçıntaş da bu gece ekranda olacak.
İşin içinde olan bir tanıdığa nereden buldunuz adayları dedim,tam 50 şehri, kasaba ve köyüne kadar dolaşmış, 500 yarışmacı adayı bulmuşlar.
Ön eleme, jüri elemesi derken, tam 100 yarışmacı kampa alınmış.
Dünyadaki örnekleri de bu kadar fazla emek var mıdır bilmiyorum ama biz emek yoğun bir yarışma seyredeceğiz...
***
Bu yarışmanın başarılı olmasını istemek için iki nedenim var.
Birincisi 146 meslektaş bu işten evine ekmek götürüyor.
İkinci sebebimse şu,televizyonlar uzun süredir video dükkanı gibi.
Bir dizi bitiyor,öbürü başlıyor.
Bu iş tutarsa yapımcılar ve kanallar büyük bütçeli işlere daha fazla şans tanıyacaklardır.
Eğer bu gerçekleşirse bundan sonra dizi yap kurtul televizyonculuğu bitecek.
Buna fast-food televizyonculuk diyorum ben.
Niye kısmını rakamlarla açıklayayım:
Dünya standartlarında belgesellerin yapımları minimum 1, maksimum 3 yıl sürer.
Biz o kadar sürede 90 dakikalık minimum 39 maksimum 117 bölüm dizi çekiyoruz...