Cemal Granda, çok uzun yıllar Mustafa Kemal’in yanında çalıştı sonra “Atatürk’ün Uşağıydım” adlı kitabı yazdı. O kitapta, 10 Kasım 1938 sabahına dair anlatılanlar son derece çarpıcıdır. Granda’ya göre o sabah Dolmabahçe Sarayı’nda sadece çalışanlar vardır.
Atatürk’ün sofrasında olmak için can atanlar, Haydarpaşa’ya koşmuş, ilk trenle Ankara’ya gidip ‘yeni iktidar sahiplerine’ bağlılıklarını bildirme çabasına girişmişlerdir. Ders kitaplarında böyle anlatılmamıştı bize. O kitaplardaki tek doğru Atatürk yaveri Salih Bozok’un üzüntüsünden intihar ettiğidir. Doğru Salih Bozok intihar etti ama kurtarıldı.Emeklilik günlerini de yokluk içerisinde geçirdi, öyle öldü.
***
Mustafa Kemal’i anlatan en ünlü kitap Bozkurt’tur. Eski bir İngiliz askeri olan Armstrong’un kitabı 1932’de yayınlandı, İnönü Hükümeti hemen kitabın yurda girişini yasakladı. Mendres Hükümeti’nin 1951’de Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar kanununu çıkardı, kitabın çevirisi daha da zor hale geldi. Buna rağmen Peyami Safa 1955’te kitabı Türkçeye çevirdi. Orijinali 300 sayfa olan kitap 95 sayfa yayınlanabildi.O kitaptaki Mustafa Kemal portresi çok konuşuldu ama en ağır eleştirilerin yöneltildiği isim İnönü’ydü.Cemal Granda’nın kitabında da İsmet İnönü adına olumlu tek bir satıra rastlayamazsınız.
Atatürk-İnönü arasındaki güvensizliği anlamaya yarayan harika bir bölüm vardır. İnönü, Moskova ziyaretinden sonra Sovyetler’den etkilenir makam değil kendi aracını kullanmaya başlar. Çankaya’ya gelen ziyaretçiler bu durumu Atatürk’e aktarırlar, Mustafa Kemal’in ilk tepkisi “Benim makam aracımı da alacak mı?” olur.
***
Cumhuriyet, Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını bize ne kadar öğretti, daha doğrusu nasıl öğretti? Mesela Fikriye olayı? Kimi kitaplarda Fikriye’nin, Çankaya Köşkü’nden dönüşte intihar ettiği arabada öldüğü, kimi kitaplarda hastaneye yetiştirildiği, 1 hafta kadar daha yaşadığı yazar.
Hangisinin doğru olduğunun çok önemi yok, önemli olan insan Mustafa Kemal’e dair öğretilmeyenlerdir.Hoş Mustafa Kemal’in ölümünden sonra paralardan resminin kaldırıldığı yerine İnönü resimlerinin basıldığı da bize hiç öğretilmedi. “Atatürkçülük” adına yapılanlara bakın siz...