2019 yerel seçimlerinde seçeceğimiz adaylar aşağı yukarı belli oldu; hayırlı olsun.
Bu yerel seçimlerde halk kendisine iyi hizmet edecek adayları seçme derdindeyken birileri de yerel seçimlerden genel seçim çıkarma derdinde.
Denedikleri her türlü desiseye rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı deviremeyen şer ittifakının umudu yerel seçimler. Plan, şu an AK Parti’li başkanlar tarafından yönetilen birkaç büyükşehirde AK Parti’nin 2019 yerel seçimlerinde kaybetmesi üzerine kurulu. AK Parti’nin muhtemel oy kaybı üzerinden başlatılacak yaygarayla “meşruiyet” tartışmasıyla kitlelerini sokağa döküp, Batıcı Gezi ayaklanmasında olduğu gibi kaos çıkarmak. Şer ittifakının hayalleri Paris ama bakalım gerçekler ne olacak; ömrü olan görür!
Müslüman Anadolu halkının nezdinde kurulduğu günden bugüne hiçbir zaman meşruluk kazanamamış Cumhuriyet Halk Partisi şimdiden meşruiyet tartışmasının fitilini, yerel seçimlerin yapılacağı tarih olan 31 Mart’ın ertesi gününe ateşledi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki dünkü grup toplantısında konuşan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli de 31 Mart’ın ertesi gününe dikkat çekti: “31 Mart öncesi ülkemizin huzurunu kaçırmak istiyorlar. 1 Nisan sabahı için hazırlık yapıyorlar. En küçük bir kıvılcımın nasıl bir yıkım ve enkaza yol açacağını öngörüp buna göre tedbir geliştirmek zarurettir. Bu düşmanlıkların hepsi üst akıl tarafından planlanmaktadır. 31 Mart'a kadar daha fazla olaya şahit olma ihtimali fazladır. Sosyal ve ekonomik memnuniyetsizliklerin isyana dönüşmesi için çaba harcanmaktadır. Zilletin öne çıkması amacıyla hummalı bir gayret sarf edilmektedir. 24 Haziran'da milli uyanışı kundaklayanlar 31 Mart'ta aynısına mahkum olacaklar. CHP'sinden İP'ine, HDP'sinden PKK ve FETÖ'süne kadar kim Türkiye'nin tarihsel yürüyüşüne engel olmak istiyorsa onunla hesabımız bu dünyada görülecektir. Hiç kimse şansını fazla zorlamasın. Herkes ayağını denk alsın.”
Sayın Bahçeli’ye 1 Nisan sabahı için gelen istihbarat bilgileri nelerdir bilemiyorum ama doğru istihbarat geldiği belli. Aslında geleni görmek için pek de istihbaratlık bir durum yok. Sayın Bahçeli’nin mezkûr konuşmasında tek tek saydığı şer birleşenlerinin niyetlerini ve bu niyetlerine ulaşmak için hangi kahpelikleri yapacaklarını bilmeyenimiz yok.
Bu noktada AK Parti’nin kurmay kadrosuna büyük iş düşüyor. Şu sıralar bürokratlardan kaynaklanan ama faturası AK Parti iktidarına kesilen hatalar üst üste yapılıyor. Bu hataların üzeri “provokasyon” diyerek örtülemez. Zaten örtülmüyor da! Halk, “Mâdem provokasyon o zaman gereğini yapın” diyor. Maalesef gereği de yapılmıyor. “Provokasyon” denilen hâdiselerin sorumlusu olan bürokratların hâlen görevlerine devam etmeleri halkın gözünde inandırıcılık sorunu teşkil ediyor. Bu sorun çözülmez ise AK Parti’nin 1 Nisan sabahı, seçimi kazansa bile işi zor.
Sayın Bahçeli’nin sözlerine kulak verip “en küçük bir kıvılcımın nasıl bir yıkım ve enkaza yol açacağını öngörüp buna göre tedbir geliştirmek zarurettir.” Sorumluluk sizlerde!..