Tam 55 bin fotoğraf, tam 11 bin infaz... Hepsini bir artı bir artı bir artı bir diye yazmaya kalksam gazete yetmez. Bazen sayılar anlamını yitirir bazen sayılar yüzünden anlamlar yitirilir...Hepsini bir artı bir artı bir diye yazsam bir eksiğin hiç önemi olmaz değil mi?
Oysa o önemsiz sandığımız bir demek geride kalanlar demektir ya da geleceğe dair kurulmuş ama yaşama geçirilmemiş hayaller de demektir.
Rakamlarla toplu ölümleri anlatmayı her zaman tehlikeli bulurum ben, tek bir “bir”, 11 bin içerisinde önemsiz gözükebilir ama unutmayın yaşadığımız sürece biz de sadece bir “bir”iz
***
Öldürmenin ahlakı olur mu, meğer olabiliyormuş... Resimlere bakıyorum, her infaz baştan aşağıya bir ahlaksız abidesi gibi... Suçlamayı, yargılamayı, infazı yapanların bu yetkiyi nereden aldıklarını falan soracak kadar saf değilim... Ama öldürmenin de bir ahlakı vardır, bu kadar acı çektirerek bu kadar işkence ederek infazın olduğu bir yerde acı çektirmeden öldürmek masum sayılabilecek noktaya geldiyse neyi konuşuyoruz ki?
Ölen için fark eder mi demesin sakın kimse... Elbette eder, işkence altındaki bir insanın korkusunu, duyduğu acıyı, bir sonraki darbe için yaşadığı endişeyi düşünün bir de kurşuna dizilen birinin tüm bunların yanında çok kısa kalan endişelerini....
Ölümün ahlaklısı ve ahlaksızı olduğunu bu kadar yalın öğrenmek zorunda kalmanın da acı bir
tarafı var...
***
Terörist diye adlandırılan bir grubun ahlakı, kuralları, acıması olmaz, bu tüm dünyada böyledir.Ama devlet, terörist dediği gruplarla aynı yöntemlerle mücadele edemez. Yani devlet demek sadece vergi toplama ya da yasal silah kullanma hakkı demek değildir.
Ya devlet gibi davranmayı seçersiniz ya da teröre karşı resmi terör uygularsanız.Sonuçta ikisi de terördür ve ikisi de masumların ölümüne yol açar....
***
İnsan infazlardan infaz beğenmek zorunda kalır mı? Suriye’den gelen fotoğraflara bakarken çocuklara takıldı gözüm en çok.Adı üstünde sadece çocuk, masumiyet abidesi, insanın en temiz hali...Birer, birer değil toplu toplu öldürmüşler çocukları...
Suriye’den gelen fotoğraflara bakıyorum, bir artı bir artı bir diye yazsam sayfalar dolusu tutacak infazlara. Bir, hiç bu kadar büyük hiç bu kadar acı olmamıştı...