Bu hasta mantığı Soma’da da görmüştük. Toprak altında 302 madenci can vermiş, o hastalıklı kafa halen “ölü sayısı daha fazla açıklamıyorlar” diyordu. Ölen insanların sayısı arttıkça acının katlanacağını düşünen bir grup var Türkiye’de.
Dağlıca’da gerçekleştirilen alçak saldırının ardından durmadan rakamlar üfürüyorlar. O hastalıklı mantığa göre Pazar sabahı Diyarbakır’da verilen 2 şehit çok önemli bir sayı değil.
Abaküsle saymayı öğrensek ya da bir matematik işlemi yapıyor olsak sayılar arasındaki farkları konuşalım. Oysa yaşamdan söz ediyoruz. Şehit söz konusu olduğunda bir bile yeterince büyük bir sayı ama nedense anlamak istemiyorlar...
***
Dün gece Türkiye-Hollanda maçının son 20 dakikasında yayılmaya başladı acı haber. Sabah verilen 2 şehidin haberi bu sonucun gölgesinde kalır diye düşünmüştüm bir ara.
Sonra acı haber geldi, haber kanalları yayınlarını Dağlıca olayına kaydırdı, maç falan kalmadı kimsenin aklında.
Haberturk Tv’de bilmem hangi iki ülkenin maçının yayını devam etti, bence kesmeleri gerekirdi, kimsenin maç görecek hali yoktu. Ankara muhabirleri hemen görev başına geçtiler haliyle.
Başbakan Davutoğlu’yla beraber Konya’ya giden Ankara temsilcilerinin telefonları işledi durdu. Çoğuna kaç şehit diye soruldu, yazık, rakamlara göre acı duyma eğilimi bu...
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atv-A Haber ortak yayınında Melih Altınok’un sorularını yanıtladı. Sosyal medya etkileşimi en fazla olan televizyon programı oldu bu Türkiye’nin.
En acısı söylenen onlarca önemli analiz cümlesini bırakıp da hala şehit sayısı merakını gideremeyenlerin durumuydu.
Bir de 400 vekil tartışması başlatıldı. Programda “çarpıtma var” denilerek aynı yere 3 kere açıklık getirilmek durumunda kalındı Üzücü olduğu kadar garip de bir gece oldu. Eskiden en azından acılarda buluşabilen insanlardık biz, ne oldu bize böyle?
***
Hoş ne olduğu belli aslında... Milli maçlar neden Konya’da oynandı? Zira İstanbul’daki taraftalar için kendi tuttukları takımlar Milli Takım’dan daha önemli hale geldi, bırakın desteği köstek olmaya başladı taraftar.
Türkiye bu değildi, bu olmamalı zaten... Şehit sayısına göre üzüntü baremi olmaz, olamaz...
Herkes şehit sayısını konuşuyordu bu yazıyı yazarken, daha rakam belli değildi. Oysa her bir şehit önce kendi ocağına sonra tüm ocaklara ateş düşürür.
Bir kendimize gelmek lazım ama ne zaman ve nasıl, anlamakta güçlük çekiyor insan...