Temizlik 2010 sonrasında, sonuç alıcı bir akılla başlamıştı ama asıl büyük açığa çıkma ve kazıma işlemi 15 Temmuz ile oldu. 1 dolara satın alınmış darbeci Fetullahçı Terör Örgütü mensupları, sızdıkları yerlerden birer birer toplandı, yargılandı, damgalandı, hücrelerine tıkıldı. Dışarıda kalanlarsa devlet içinde yeniden paralel bir hiyerarşi oluşturamasınlar, işgal ettikleri makamlara tanınan hak ve yetkileri terör örgütü lehine kullanamasınlar diye kamu görevinden atıldılar. İsabetli ve adaletli oldu.
O yüzden “KHK mağduruyuz, suçumuz affedilsin dönelim eski görevlerimize” diye ağlaşanların büyük kısmının fırsat beklediğine, FETÖ emrine yeniden girip devletine milletine ihanete kalkacağına şüphem duymuyorum.
Nitekim başarısız oldukları darbe girişiminin üzerinden dört yıl geçmesine, büyük davaların hemen hepsinin tamamlanmasına ve darbeci katiller müebbet üstüne müebbet almasına rağmen FETÖ yapılanması Türkiye’yi ele geçirme hedefinden vazgeçmiş değil.
İçişleri Bakanlığının başarıyla yürüttüğü operasyonlar da gösteriyor ki bu hain yapılanmanın ardı arkası kesilmiyor. İzmir Cumhuriyet Savcılığının yürüttüğü operasyonların 13.’sünde 304 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıktı yine. Aralarında albaylar yarbaylar var.
İstanbul’da yapılan operasyonlar da benzer bir yeniden yapılanma arayışını ortaya koyuyor. FETÖ’cülerin yakalanmamak için olağanüstü çaba sarf ettiği, bu amaçla Yunanistan’a ait telefon hatları kullandıkları tespit edilmiş son operasyonlarda. Kendisine sığınan darbeci katilleri Türkiye’ye iade etmeyerek yargılanmalarını engelleyen Atina yönetimi anlaşılan o ki PKK, DHKPC gibi FETÖ’ye de kucak açarak bağrındaki çürümenin bünyeyi saracağını göremiyor.
Yurtdışında olduğu gibi yurt içinde de teröristlere arka çıkan siyasetçilerin varlığından güç alıyor olmalı FETÖ. Yoksa bu kadar afişe olmasına, toplum tarafından lanetlenmesine, devlet tarafından daimi bir takiple temizlenmesine rağmen yeniden deniyor.
Baksanıza öğrencilere yenden musallat olmaya başlamışlar. Ev toplantıları yapmaya cesaret etmişler yeniden. Kripto yazışma ve yakalanma halinde yazılanları hızlıca silebilme aplikasyonları kullanıyorlarmış yeniden.
Mensuplarını eskisi gibi örgüt içinde eşleştirip evlendirmeye başlamışlar. Devlette takip çok güçlü olduğu için en kolay sızabilecekleri yerlere sivil toplum kuruluşları. Çünkü bu kez yumuşak karnımız orası. Dini derneklere cemaatlere yerleşmek için kılıktan kılığa girmişler yine.
Başını eziyorsun, hala uç veriyor. Kılık değiştiriyor, yeni bedenlerde vücut bulmaya çalışıyor.
Ve böyle bir terör örgütüyle uğraşırken ülkenin ikinci büyük partisi ve onun kuyruğuna takılanlar hala hiç oralı değil. Hala teröristleri aklama, şehitleri karalama derdindeler.
Ama yargıda hakkı hukuku savunan vicdanı hür yargı mensuplarımız var ki adalet yerini buluyor.
Bakın, 1 dolarlık FETÖ’cülere göstermediği tavrı 15 Temmuz şehitlerine gösteren eski bir CHP milletvekili 1 kuruşluk bir cezaya çarptırıldı.
1 dolarlık FETÖ teröristlerinin 15 Temmuz’da gerçekleştirmeye çalıştığı darbe-işgal girişimi esnasında şehit olan Yılmaz Ercan’ın babası Melih Fuat Ercan, darbe girişimini sokaklara çıkarak engellemeye çalışanlar hakkında sarf ettiği “it” kelimesi nedeniyle eski CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan’a 1 kuruşluk manevi tazminat davası açmıştı. Şehit Yılmaz Ercan 15 Temmuz gecesi motosikletiyle Şehitler Köprüsü’ndeki yaralı sivillerin hastaneye yetiştirilmesi için canını tehlikeye atarken şehit edilmiş, vatan kurtarmıştı. Baba Ercan ise açtığı dava ile sadece kendi evladının ve diğer şehitlerin değil her birimizin haysiyetini ve iradesini 1 kuruşluk adamların lağım ağzından kurtardı.
CHP’li eski milletvekili için 1 kuruşluk hüküm veren Mahkeme Heyetini, davayı takip eden avukatları ve kahraman şehidimizin babası başta olmak üzere tüm ailesini yürekten kutluyorum, teşekkür ediyorum. Davanın açılması ve böyle sonuçlanması sadece adaletin gereği değil, Türkiye’nin namusunun gereğidir çünkü.
Lakin şu var. Şehitlerimize “it” dediği için ederi gereği 1 kuruş ödemeye mahkûm edilen Ömer Süha Aldan herkesin bedduasını alıyordur ama hala emekli milletvekili maaşı da alıyor. Her ay 13 bin 410 TL. Bu halin hukuki bir yaptırımı yok mudur?
O günlerde hem TBMM’de hem sosyal medyada özür dilemeye davet edilmişti CHP milletvekili. Dilememiş, sözünü geri almamıştı. Baktım, hala dilememiş. Pişman değil anlaşılan.