TMMOB'a bünyesindeki oda yöneticilerinden gelen talep üzerine gerçekleştirilen teknik gezide, Büyükşehir ve İZSU bürokratları da hazır bulundu. Şehrin gelişmesi ve kalkınması yönünde bir vizyon edindiklerini ve bu konuda bir yol haritası çizerek çalışmalara hızlı bir şekilde devam ettiklerini dile getiren Başkan Aziz Kocaoğlu, "Kentin kalkınması kentin gelişmesi birinci derecede çevre yatırımlarının tamamlanmasından geçiyor. Yani dünyanın neresine gidersiniz gidin, eğer nitelikli bir destinasyona ulaşmak istiyorsanız, mutlaka çevre yatırımlarında maksimum düzeye çıkmanız gerekiyor. Çevre bu işin birinci adımı. Biz bunu birinci hedef olarak aldık. Ve çalışmalarımızı bu yönde sürdürüyoruz. Çevre yatırımlarında tek eksiğimiz, modern bir katı atık bertaraf tesisidir. Bunu da bir an önce gerçekleştirmeyi çok istiyoruz." dedi.
ÇED ÖN RAPORU İÇİN İHALEYE ÇIKILIYOR
Tesisin son durumu hakkında bilgilendirme yapan İzmir Büyükşehir Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi yetkilileri, Karşıyaka Yamanlar mahallesinde belirlenen alan için ÇED Ön araştırma raporu hazırlanması amacıyla ihaleye çıkacaklarını ve hazırlıkların sürdüğünü belirtti. Yetkililer, belirlenen alanda "Katı Atık Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi" kurulmasına ilişkin çeşitli resmi kurumlara görüş sorduklarını anlatarak, "Bu konuda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarına, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne, Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'ne, Devlet Su İşleri'ne, İZSU Genel Müdürlüğü'ne, Orman Bölge Müdürlüğü'ne, Gediz Dağıtım A.Ş ile Türkiye Elektrik İletim A.Ş'ye gönderdiğimiz yazılar ile görüş sorduk. Hepsi 'olumlu' yanıt verdi. Biz de hemen ihale hazırlıklarına başladık." şeklinde konuştu.
KOKU YOK, SIZINTI YOK, GÜRÜLTÜ YOK
İZSU yetkilileri ise kurulması düşünülen Katı Atık Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi ile ilgili şu bilgileri verdi: "İzmir'in katı atıklarının değerlendirilmesi planlanan bu alan, Ulukent'e yaklaşık 4 kilometre mesafede, 600 metre kodlarında ve çanak yapıda 2 bin dönümlük bir arazi. Zemin yapısı incelendiğinde ana kayacın ortaya çıktığını, toprak örtüsünün olmadığını, bitki örtüsünün buna bağlı olarak çok zayıf olduğunu görebiliyoruz. Ve kil yapının da ana kayaçla birlikte hakim olduğunu görüyoruz. Bu da yeraltı suyuna herhangi bir sızdırmanın olmayacağı anlamına geliyor. Yapılacak tesis, atıkların tamamen kapalı ortamlarda ayıklanması, mutfak artıklarının enerji potansiyelinden çürütme yöntemi ile yararlanılması ve elektrik elde edilmesini içeriyor. Çürütme işleminden sonra organik malzemenin biyolojik bozulma özelliklerinin tamamen ortadan kaldırılması, sonra tarım alanlarında ve kentsel yeşil alanlarda toprak iyileştirici olarak kullanılması hedefleniyor. Atıklar içerisinde toplam miktarı yüzde 30 düzeyinde olan geri kazanılabilir atıklardan yanabilir nitelikte olan kağıt ve plastikler, sanayiye ek yakıt olarak preslenerek gönderilecek. Cam ve metaller ise hurda malzemeleri işleyen geri kazanım tesislerine gönderilecek. Atığın bünyesinde bulunan yaklaşık yüzde 16 civarında toprak, inşaat molozu ve kül gibi biyolojik bozulma özelliği olmayan malzemeler de alanda yapılacak ve sızdırmazlığı güçlendirilmiş lotlarda depolanacak. Tesise ulaşım, İzmir'in otoyol bağlantılarından sağlanacak. Çöp TIR'ları kesinlikle yerleşim alanlarına girmeyecek. Koyundere'ye kadar otoyol bağlantısından gelecek araçları, Koyundere kavşağına yapılacak olan 4 kilometrelik yeni bağlantı yolu ile yerleşim alanlarının içersine hiç girmeden tesis alanına ulaştıracağız. Tesisin tüm kapalı ünitelerinde koku kontrol sistemi olacak. Oluşabilecek emisyonların hepsi toplanarak biyolojik ve kimyasal arıtmaya tabi tutulacak. Dolayısıyla bu tesisin dış ortama koku anlamında, sızıntı suyu anlamında, gürültü anlamında, emisyonlar anlamında herhangi olumsuz bir etkisi olmayacak. Avrupa standartlarında bir tesis kurmayı hedefliyoruz."