Arakanlı Müslümanlar kan ağlıyor! Yapılan işkenceler yürek sızlattı. Arakan nereye bağlı? Hangi ülkede Arakan nerede yer alıyor, sorularına bu haberimizde yanıt arayacağız. Uzun süredir gündemde yer alan Arakan'daki müslümanlara yönelik gerçekleştirdiği katliam sonucu 3 bin kişi hayatını kaybetti, 300 binden fazla kişi Bangladeş’e sığındı. Arakan, harita üzerinde Myanmar’ın kuzey batısında yer alan, Çin, Bangladeş, Laos, Tayland gibi ülkelerin arasında kalmış ve 1 milyondan fazla müslümanın olduğu bir bölgedir. Myanmar’a aittir ancak o bölgede yaşayan insanların çoğunluğu müslümandır.
ARAKANLI SİVİLLER 'MAYINLAR' NEDENİYLE SAKATLANDI!
Katliamdan kaçarken mayına basanlar arasında 15 yaşında bir çocuk da var. Çocuk hastaneye ulaştırıldığında iki bacağı da kopmuştu. Myanmar'daki şiddetten kaçarken Orduya ait mayınlara basarak uzuvlarını kaybeden arakanlı Müslümanlarla (Rohingyalar) konuştu. Onlardan bir tanesi, Bangladeş'te tedavi gören 15 yaşındaki bir erkek çocuğu, iki bacağını da kaybetti.
Aynı hastanede tedavi gören bir kadın, kendisi ve ailesinin üzerine ateş açılınca mayına bastığını söyledi. Her iki olayda da mayınların kim tarafından döşendiği bilinmiyor.
300 binden fazla Arakanlı, son haftalarda Myanmar'dan (Burma) kaçtı. Ordu, sivilleri hedef aldığı söylemini reddediyor.
Pazar günü insan hakları grubu Af Örgütü, yetkilileri Arakan'dan kaçış için kullanılan sınır bölgelerine mayın döşemekle suçladı.
Bir Myanmar askeri yetkilisi, Reuters'a yaptığı açıklamada mayınların sınıra 1990'larda yerleştirildiğini ve ordunun o zamanlardan beri mayınları temizlemeye çalıştığını ancak son günlerde yeni mayın döşenmediğini söyledi.
Doktorlara göre, BBC'nin ziyaret ettiği hastanede mayın nedeniyle yaralanmalarda bir artış söz konusu.
15 yaşındaki erkek çocuk Azizu Haque'ın hastaneye vardığında bacakları kopmuştu. Annesi, başka bir hastanede tedavi altında olan kardeşinin de aynı kaderi paylaştığını söylüyor.
"Yaraları o kadar kötü ki ölmüş gibiler" diyor: "Allah'ın onları yanına alması daha iyi olur, çünkü çok acı çekiyorlar."
Yaralı olan kadın, Sabequr Nahar, ordu içinde yaşadığı topluluğu hedef aldığı için Myanmar'dan kaçtığını ve mayına bastığı sırada üç oğluyla birlikte sınırı geçmekte olduğunu söylüyor.
50 yaşındaki kadın "Üzerimize ateş açıldı, vurulduk ve mayın döşediler" diyor.
Myanmar'da şiddet olayları, Arakanlı militanların bölgenin kuzeyindeki polis noktalarına saldırı düzenlemesi ve 12 güvenlik görevlisini öldürmesi sonucu 25 Ağustos'ta başladı.
Saldırı uluslararası toplum tarafından eleştirilen geniş bir operasyonu tetikledi.
Pazartesi günü Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin, 'etnik temizliğe ilişkin tam bir örnek yaşandığını' söyledi.
Myanmar'dan kaçan Arakanlılar köylerinin yakıldığını ve sivilleri bölgeden çıkarmak amacıyla vahşi bir kampanya yürütüldüğünü söylüyorlar.
Çoğunluğu Budist olan Arakan (Rakhine) eyaletindeki Arakanlı Müslüman azınlıkların devleti yok. Onları yasadışı göçmen olarak nitelendiren Myanmar'da uzun zamandır zulüm görüyorlar.
Bangladeş halihazırda daha önceki şiddet olaylarından kaçmış yüzbinlerce Arakanlıyı ağırlıyor.
Gelen haberlere göre, varolan mülteci kampları dolu ve yeni gelenler bulabildikleri herhangi bir yerde uyuyorlar.
Myanmar'ın fiili lideri Aung San Suu Kyi, Arakanlıları koruyamadığı gerekçesiyle artan eleştirilerle karşı karşıya. Ancak Arakanlılar Myanmar'da pek de istenmiyor. Pazar günü polis, Myanmar'ın merkezindeki Magway bölgesinde yaşayan Müslüman bir kasabın evine saldıran bir gruba plastik mermiyle müdahale etti.
MYANMAR ARAKAN NEREDE?
Myanmar, resmî adıyla Myanmar Birliği Cumhuriyeti ve ayrıca bilinen adlarıyla Burma ya da Birmanya, Güneydoğu Asya’da, Andaman Denizi ve Bengal Körfezi kıyısında, Bangladeş, Çin, Hindistan, Laos ve Tayland arasında yer alan ülkedir. Myanmar, Çinhindi’nin kuzeybatısında yer alır. Komşuları kuzeybatıda Hindistan ve Bangladeş, kuzeydoğuda Çin, güneydoğuda Laos ve Tayland’dır. Ülkenin güneybatı kıyıları Bengal Körfezi ile çevrilidir.
Myanmar'ın 7 eyaletinden biri olan Arakan Bangladeş-Burma sınırının 50.000 kilometre karelik bir alanında bulunur. Nüfusu 4 miyondan fazladır fakat bölgenin nüfüsü yaşananların ardından 1 buçuk milyona kadar gerilemiştir.
Arakan’da yaşayan müslümanlara son birkaç yıldır zulümler, işkenceler en üst seviyeye ulaşmış durumda. 1948 yılından bu yana zulüm, işkence yapılıyordu ancak son yıllarda bu zulümler zirveye ulaşmış, insanların yuvalarını bırakıp kaçmalarına neden olmuştur. Zaten yarım asırdan fazla bir zamandır Arakan’daki müslümanların eğitim haklarının ellerinden alınmış olması, kasıtlı olarak cahil bırakılmaları, evlenmelerine müsaade edilmiyor olması, sağlık hizmetlerinden faydalanamıyor olmaları ve aklınıza gelebilecek birçok zalimliğe maruz kalmaları biliniyordu.
Myanmar ordusunun silahlı militanlarla mücadele gerekçesiyle Arakan eyaletinde devam eden saldırılarında 25 Ağustos'tan bu yana çok sayıda Arakanlı Müslüman hayatını kaybetti. Saldırılarda hedef alınan 60'tan fazla köyün onlarcası yakılırken, on binlerce Arakanlı Müslüman da can güvenliği nedeniyle bölgeden kaçmaya çalışıyor.
Arakan’dan kaçıp kurtulmaya çalışan müslümanların ilk olarak sığındıkları yer başka bir müslüman ülke olan Bangladeş’tir. Bakan Çavuşoğlu Bangladeş yönetimi ile irtibat sağladıklarında sınırdan geçmek isteyen müslümanlara yardımcı olunması gerektiğini tembih ederek Türkiye’nin hem maddi hem de manevi destek vererek arkalarında olacaklarını söylediğini belirtti.
MYNMAR'DAKİ BUDİST TAPINAĞI SULARA GÖMÜLDÜ!
Mynmar'ın Magway kentindeki Pakokku bölgesinde bulunan Thiri Yadana Pyilone Chantha Pagodaisimli Budist tapınağı sular altında kaldı. Aşırı yağışların etkisiyle suların yükselmesinin ardından tapınak yavaş yavaş sulara gömüldü.
Öte yandan Mynmar'ın Arakan bölgesinde ordu ve Budist milislerin Rohingyalı Müslümanlara yönelik gerçekleştirdiği katliam sonucu 3 bin kişi hayatını kaybetti, 300 binden fazla kişi Bangladeş'e sığındı.
2012 ARAKAN AYAKLANMALARI
2012 Arakan Bölgesi ayaklanmaları, Myanmar’ın Rakhine eyaleti bölgesinin kuzeyinde Budist Rakhineler ve Müslüman Rohingyalar arasında meydana gelen şiddet olaylarıdır. Olaylar ilk başlarda Rohingyalılar ile Rakhineler arasında karşılıklı evlerin yakılması şeklinde başlamıştır. Şiddetin artması ile ilan edilen olağanüstü hal ile birlikte müslümanlara uygulanan şiddet artmıştır.
Sivil toplum kuruluşları Myanmar polis ve askerinin Müslümanların toplu tutuklanmasına ve şiddetin artmasına sebep olmakla suçlamaktadır.
MYANMAR’DA İSLAMİYET
Çoğunluğu Budist olan Myanmar'da resmî makamlar, Müslümanların nüfusun % 4'ünü oluşturduğunu iddia etmektedirler. Ancak müslüman önderler bu oranın % 10 ile 14 aralığında olduğunu söylemektedirler. Müslümanların etnik köken dağılımı ise şöyledir: % 68 Hint, % 30 Myanmarlı, % 2 Çin asıllı. Müslümanların % 41'i Arakan bölgesinde geri kalanı ise ülkenin diğer bölgelerinde yaşamaktadırlar. Büyük çoğunluğu Hanefi mezhebindendir.
Hint asıllı Müslümanlar çoğunlukla başkent ve çevresinde yaşarken Bengal, Urdu ve Burma dillerinin karışımı bir dili konuşan Rohingyalar Arakan bölgesinde yaşamaktadırlar. Diğer Müslümanlara göre daha fakir olan Rohingyalar savaş, sürgün ve baskılara mâruz kalmışlardır. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Arakan'da Müslüman devleti kurma faaliyetleri silâhlı çatışmalara ve hükümetin askerî operasyonlar yapmasına neden oldu. Binlerce Müslüman yurtlarından çıkarıldı ve camileri, okulları, evleri zarar gördü. Bunlardan geriye dönenleri Myanmar hükümeti ülkeye kaçak yollardan giren yabancılar olarak kabul etti.
1989 ve 1991 yıllarındaki operasyonlar sonucunda 250.000 Arakanlı müslüman tekrar Bangladeş'e sığındı ve ancak BMMYK'nın baskısı neticesinde 1992'de ülkeye geri dönebildiler. Müslümanların bir kısmı halen mülteci olarak Bangladeş'te kamplarda yaşamaktadır. Myanmar hükümeti Rohingyalar'a tam vatandaşlık hakkı vermeyi reddederek onların Myanmar vatandaşı sayılabilmeleri için vatandaşlık kanununa göre İngiliz işgali ve Hint göçmen akını başlamadan yani atalarının 1824 tarihinden önce ülkede yaşadıklarını ispatlamaya zorlamaktadır. 1948'den beri savaşan Müslümanlar ise 1999'da Arakan Rohingya Millî Teşkilâtı'nı ve 2000 yılında da Rohingya Dayanışma Örgütü'nü kurarak faaliyetlerini Bangladeş üzerinden sürdürmektedirler.
Ülkedeki müslümanlar arasında sosyal yaşamda ve dinî görevleri ifa etme hususunda farklı görüntüler sergilenmektedir. Hint asıllılar konuşma dili olarak Urduca'yı kullanırken yerliler Burma dilini kullanmaktadır. Hint asıllılar dini vecibelerine daha çok dikkat ederken yerliler ise eski Budist kültüründen gelen alışkanlıklarıyla karışmış bir dini hayat sürdürmektedir. Siyasî ve sosyokültürel açıdan da bölünmüşlük vardır ve her toplumun kendi derneği vardır.
ARAKAN KAN AĞLIYOR TÜRKİYE YARDIM ELİNİ UZATIYOR
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türk Kızılayı ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının iş birliğinde "Arakan Kan Ağlıyor, Türkiye Yardım Elini Uzatıyor" yardım kampanyası başlatıldı.
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla AFAD Başkanlık Binası'nda, Arakan'a yapılacak yardımlara ilişkin basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda, Türkiye'nin Arakan'da yaşananların durdurulabilmesi için yaptığı girişimler, yardımlar ve yeni çalışmalar hakkında bilgi verildi.
AFAD, Türk Kızılayı ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının iş birliğinde, bugün itibarıyla "Arakan Kan Ağlıyor, Türkiye Yardım Elini Uzatıyor" başlıklı yardım kampanyasının başlatıldığı açıklanan toplantıda, yardım etmek isteyen vatandaşların bağış için "http://www.arakanasahipcik.org" adresinden her türlü bilgiyi alabilecekleri belirtildi.
Resmi internet sitesinde yer alan bilgiye göre, bağış yapmak isteyenler, tüm GSM operatörleri üzerinden 2868'e "ARAKAN" yazıp mesaj yollayarak 10 TL bağışta bulunabilecek.
AFAD'a yapılacak bağışlar için, Ziraat Bankası Kamu Girişimci Şubesine, "TL-Hesap IBAN No: TR14 0001 0025 3355 5555 5550 84, ABD Doları Hesap IBAN No: TR84 0001 0025 3355 5555 5550 85, Avro Hesap IBAN No: TR57 0001 0025 3355 5555 5550 86 ile Banka Swift Kod No: TCZBTR2A" ve Kızılay'a yapılacak bağışlar için Ziraat Bankası Kamu Girişimci Şubesi TL-Hesap IBAN No: TR80 0001 0025 3200 0028 6852 09, ABD Doları Hesap IBAN No: TR53 0001 0025 3200 0028 6852 10, Avro Hesap IBAN No: TR26 0001 0025 3200 0028 6852 11 ile Banka Swift Kod No: TCZBTR2A" numaraları geçerli olacak.
"Yardım elimizi bir kere daha uzatacağız"
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, basın toplantısında, bundan kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile AFAD Başkanı Güllüoğlu'nun başkanlığındaki bir heyetin, Arakanlıların Bangladeş'te göç ettiği yerlerde incelemelerde bulunduğunu anımsattı.
Ziyaret kapsamında bir taraftan yardımlar ulaştırılırken diğer yandan da tüm dünyaya önemli bir mesaj verildiğini ifade eden Akdağ, Arakan'daki büyük insanlık dramına benzer hadiselerde, dünyanın takındığı genel bir tutum olduğunu bildirdi. Akdağ, "BM dahil bu tutum, kınamak, toplantılar yapmak, meseleyi zamana yaymak ve işi bu şekilde yönetmek. Biz Türkiye olarak bunu asla kabul etmiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsında Türkiye Cumhuriyeti, Arakan'daki büyük insanlık dramında da bir kez daha insanlığın vicdanı, dünyanın vicdanı haline gelmiştir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine talimat verdiğini, Başbakan Binali Yıldırım'ın da konuyu yakından takip ettiğini anlatan Akdağ, şöyle devam etti: "Ciddi bir kampanya başlatacağız. Bu ve benzeri meselelerde hassas olan sivil toplumumuzun takındığı asil tutumu, kamuoyumuz yakından bilmektedir. Bu vesileyle de bir yardım kampanyası başlatacağız. Bir taraftan Hükümetimizin kaynakları, bir taraftan daha önceki bütün örneklerinde gördüğümüz gibi Türk milletinin cömert tavrıyla oluşturduğumuz finans kaynaklarıyla inşallah Arakanlı kardeşlerimize yardım elimizi bir kere daha uzatacağız.
Dışişleri Bakanımızla dün görüştüm. Dışişleri Bakanımız, ziyaret sırasında Bangladeşli yetkililerle görüştü ve onlardan talepte bulunuldu. Türkiye Cumhuriyeti olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın kamuoyuna deklare ettiği şekilde Arakan'da geçici barınma kampları oluşturup buralarda çocuklara, kadınlara, yaşlılara, ailelere destek vermeye kararlıyız. Tabii ki bu, Bangladeş Hükümeti ile mutabık kalınarak yapılabilecek bir iştir. Diplomatik açıdan bir taraftan bu çalışmalar yürüyor, öbür taraftan da AFAD olarak hem meseleyi koordine etmek hem de orada yapılacaklar açısından teknik çalışmalarımızı devam ettiriyoruz."
BEYAZ SARAY AÇIKLAMALARININ DETAYLARI
Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, Arakan'da devam eden olaylarla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Sanders açıklamasında, "ABD, 25 Ağustos'ta bir Burma güvenlik noktasına düzenlenen saldırıların ardından 300 bin kişinin evlerini terk ettiği Burma'da devam eden krizden dolayı derin bir şekilde rahatsızdır. Bu saldırıları ve ardından yaşanan şiddeti bir kez daha kınıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Burma güvenlik güçleri şiddete son vermeli"
İlk kez Burma güvenlik güçlerinin net bir ifadeyle hedef alındığı açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Etnik Rohingya toplumu ve diğer azınlıklar da dahil çok sayıda insanın yerlerinden edilmesi ve mağdur olması, Burma güvenlik güçlerinin sivilleri korumadığını gösteriyor. Güvenlik güçlerinin ve bu güçlerin rızasıyla hareket eden sivillerin neden olduğu hukuk dışı cinayetler, köylerin yakılması, katliamlar ve tecavüzler de dahil insan hakları ihlalleri iddiaları konusunda alarma geçtik. Burma güvenlik güçlerine hukukun üstünlüğüne uymaları, şiddete son vermeleri ve tüm kesimlerden insanları yerlerinden etmeye son vermeleri çağrısında bulunuyoruz."
- "Medyaya bölgeye giriş izni verilmeli"
Burma güvenlik güçlerinin, Arakan Danışma Komisyonunun tavsiyelerini uygulamada seçilmiş hükümetle çalışması gerektiğine değinilen açıklamada, Burma yönetimine, medyaya bölgeye giriş izni vermesi konusunda da çağrı yapıldı ve sığınmacı kabulü dolayısıyla komşu ülke Bangladeş'in çabalarından takdirle söz edildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert ise dünkü açıklamasında, Bangladeş'e sığınan binlerce Arakanlı Müslümanın durumuyla ilgili "endişe ettiklerini" ve "bu kişilere insani yardım ulaştırılması için" ilgili ortaklarla çalıştıklarını bildirmişti.
Nauert açıklamasında, "Kitlesel köy yakmalar ve şiddet içeren saldırılar da dahil Burma'nın Arakan eyaletindeki ciddi insan hakları ihlalleri iddialarının ardından 25 Ağustos'tan bu yana 270 bin Rohingyalının Bangladeş'e geçtiği şeklindeki Birleşmiş Milletler (BM) açıklamasını takiben oldukça endişeliyiz." ifadelerini kullanmıştı.
- Arakan'da yaşananlar
Myanmar ordusunun silahlı militanlarla mücadele gerekçesiyle Arakan'da sivillere yönelik saldırılarında 25 Ağustos'tan bu yana binlerce Müslüman hayatını kaybetti. Myanmar yönetiminin bölgeye giriş çıkışlara izin vermemesi nedeniyle ölen sivil sayısı tam olarak tespit edilemiyor. Saldırılarda 150'den fazla köy, ordu ve Budist milliyetçiler tarafından yakıldı. On binlerce Arakanlı Müslüman can güvenliği nedeniyle halen bölgeden uzaklaşmaya çalışıyor. Myanmar'dan kaçan siviller dağlık bölgeler, Naf Nehri ya da deniz yoluyla Bangladeş'e geçiyor. 25 Ağustos'dan bu yana Bangladeş'e 290 binden fazla Arakanlı Müslüman ulaştı.