Misak-ı Milli´nin kabulü - Tarihte bugün 28 Ocak 1920
28 Ocak 2019 Pazartesi
Tarihte bugün 1920 yılında Türk ulusunun birliği ile vatanın bütünlüğünün gelecekteki güvenliğini amaçlayan Misak-ı Milli kararları kabul edildi
16-29 Kasım 1919 tarihleri arasında, Sivas’ta Mustafa Kemal ve Heyet-i Temsiliye arasında bir toplantı gerçekleşti
Toplantının amacı Meclisin nerede açılacağı ve gündem maddelerini belirlemekti
Mustafa Kemal, işgal güçlerinin denetimi altındaki İstanbul’da Meclis’in sağlıklı çalışamayacağını düşünüyor ve başka bir ilde toplanmasını istiyordu
Ancak toplantı sonunda Meclis-i Mebusan’ın bir kez daha İstanbul’da toplanması kararlaştırıldı
Yine de Meclis’in tam bir güven içinde çalıştığı anlaşılıncaya kadar Heyet-i Temsiliye’nin göreve devam etmesi, Paris Barış Konferansı’ndan olumsuz bir karar çıkması, Hükümet ve Meclisi Mebusan’ın da bunu onaylaması durumunda milli iradeye başvurulması kabul edildi
Mustafa Kemal, Ankara’da bulunan milletvekilleri ile gruplar halinde ya da tek tek görüşmeye başladı
Misak-ı Milli metninin taslağı Mustafa Kemal tarafından hazırlandı
Ayrıca Mustafa Kemal, İstanbul’a gidecek mebusların Meclis-i Mebusan’da “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu” adıyla bir grup kurmalarını, kendisinin Meclis başkanlığına seçilmesi için girişimlerde bulunmalarını istedi
Meclis-i Mebusan 12 Ocak 1920’de İstanbul’da toplandı
Ancak Meclis başkanlığına Mustafa Kemal yerine İstanbul mebusu Reşat Hikmet Bey seçildi ve Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu yerine “Felah-ı Vatan” adındaki grup kuruldu
Mustafa Kemal tarafından hazırlanan 8 maddelik Misak-ı Milli taslağı Trabzon Milletvekili Hüsrev Sami (Gerede) tarafından okundu
Sonunda 28 Ocak 1920’de Misak-ı Milli kararları kabul edildi ve 17 Şubat' ta kamuoyuna açıklandı
Toplam altı maddeden oluşan Misak-Milli kararları şunlardır:
Mondros Ateşkesi imzalandığı sırada işgal edilmemiş bölgeler kesin Türk yurdudur, parçalanamaz
Kars, Ardahan ve Batum'da gerekirse referanduma gidilecektir
Araplar kendi geleceklerini kendileri belirleyecektir
Batı Trakya'nın geleceği referandum ile belirlenecektir
İstanbul, Marmara ve Halifenin güvenliği sağlandığı takdirde, Boğazlar trafiğe açılacaktır
Azınlıklara, diğer ülkelerdeki Türk azınlığa tanınan haklar tanınacaktır
Siyasi, mali ve adli gelişmemizi engelleyen sınırlamalar kabul edilemez