Kacır, "yörünge altı araştırma uçuşu" sonrası yurda dönen Türkiye'nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever ile Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın katılımıyla bakanlıkta basın toplantısı düzenledi.
Atasever'in yörünge altı araştırma uçuşunu başarıyla icra ederek ülkeye döndüğünü ifade eden Kacır, "Atasever, Türk halkının gurur anlarına bir yenisini ekledi. 'Tek millet, iki devlet' şiarıyla Türk ve Azerbaycan bayraklarını uzayda gururla taşıyarak tarihe adını altın harflerle yazdırdı. Atasever'in annesi Azerbaycan Türkü. Yanında taşıdığı kefiye ile Filistin halkının, Gazzeli çocukların yaşadığı eziyeti, dünyaya duyurdu. Kendisine, 'Vatanına, Türkiye'ye hoş geldin.' diyorum." şeklinde konuştu.
Kacır, Milli Uzay Programı ilan edildiğinde en dikkati çekici hedefin, "Türk Astronot ve Bilim Misyonu" olduğunu söyledi. Bu misyon doğrultusunda, Türk bayrağını uzayda dalgalandıracak ve bilimsel araştırmalar icra edecek iki astronotu seçmek için çağrıda bulunduklarını anımsatan Kacır, "Türk Hava Kuvvetleri pilotumuz Gezeravcı ve daha önce milli savunma sanayi şirketimiz ROKETSAN'da 5 yıl süreyle aviyonik sistem mühendisi olarak görev alan Atasever, ülkemizi tarihi uzay misyonunda temsil edecek iki astronotumuz olarak seçildiler ve uzay misyonu için verilen eğitimleri aldılar." dedi.
Kacır, Gezeravcı'nın, bilim misyonunu başarıyla icra ettiğini hatırlattı.
İnsanlı ilk bilim misyonunun Gezeravcı'nın başarıyla gerçekleştirmiş olmasının, proje anlaşmalarında da belirtildiği üzere ilave bir maliyet oluşturmaksızın ikinci astronot Atasever'in yörünge altı araştırma uçuşunu icra etmesine imkan sağladığını anlatan Kacır, "Atasever'in yörünge altı uçuşu da aynı misyonun bir parçasıdır. "dedi.
Kacır, Atasever'i taşıyan uzay aracının istenilen irtifaya çıkarmakla görevli uçak VMS'nin 8 Haziran saat 17.30'da ABD'nin New Mexico eyaletindeki Spaceport tesislerinden havalandığını anımsatarak, Atasever'in vücuduna takılmış farklı ekipmanlar ve deney setiyle 7 farklı deneyi icra ettiğini ifade etti.
Bunlardan üçünün ilk astronot Gezeravcı tarafından Uluslararası Uzay İstasyonu'nda da gerçekleştirilen deneylerin devamı niteliğinde olduğunu belirten Kacır, şöyle konuştu:
"Yörünge altı araştırma uçuşumuz, deneylerin kapsamının genişletilmesine imkan tanımış oldu. Önümüzdeki dönemde, insanlı uzay görevlerinde yeni uluslararası işbirlikleriyle ülkemizin uzay alanındaki bilimsel araştırma gerçekleştirme kapasitesini daha ileriye taşıyacağız. 'Milli Teknoloji Hamlesi' vizyonumuz doğrultusunda, paradigma değişimlerinin ülkemizin teknoloji geliştirme yetkinlikleri için sunduğu fırsatlardan en üst düzeyde yararlanmaya devam edeceğiz. 21. yüzyılın başında bu yarışa özel sektör firmalarının dahil olması ve fırlatma maliyetlerindeki önemli düşüşle 'Yeni Uzay' olarak adlandırılan dönem başladı. Uzaya erişimin ucuzlaması ve yaygınlaşması, uzay alanında çalışmalara ivme kazandırdı. Uzayın sağladığı ekonomik fırsatlardan güçlü şekilde yararlanma motivasyonunu güçlendirdi."
Kacır, tarımdan ulaşıma, sağlıktan enerjiye birçok alanda yenilikçi projelerin arkasında uzay araştırmalarının yattığını vurulayarak, şöyle devam etti:
"Bilim ve teknolojide iddialı, yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmetler sunan bir Türkiye için uzayın sunduğu fırsatlardan en üst düzeyde yararlanacağız. Bu alanda AR-GE ve inovasyon yetkinliklerimizi artıracağız, mevcut yetkinliklerimizi de ekonomik değere dönüştüreceğiz. Ülkemiz tarihinde bugüne kadar üretilen en yüksek değere sahip teknolojik ürün yerli ve milli haberleşme uydumuz Türksat 6A'yı geçtiğimiz hafta fırlatma üssüne yolcu ettik. Uydumuz, yürütülen son kontrollerin ardından 8 Temmuz haftasında fırlatılacak. Gerek haberleşme uydumuz Türksat 6A gerek görüntüleme uydusu projeleriyle kamuda oluşturulan yetkinlik ve altyapıyı tek çatı altında toplayarak, ülkemizin stratejik güvenliği için milli uydu markamızı oluşturacağız. Alçak yörünge uydularına ilişkin milli üretim programını hayata geçireceğiz. Bu alanda kamu, akademi ve özel sektör projelerini destekleyeceğiz. Milli Uzay Programı'nı kararlılıkla uygulamayı sürdürerek Türkiye'nin bu alanda söz sahibi ülkeler arasında olmasını sağlayacağız. Ankara'da kuracağımız Uzay Teknoloji Geliştirme Bölgesi ve uzay sanayimizi daha ileri taşıyacak adımlarla küresel uzay ekonomisinden aldığımız payı artıracağız."
Teknoloji girişimlerinin, araştırma merkezleri ve imalat sanayisiyle son 22 yılda yeşeren Türkiye uzay ekosistemini daha da büyüteceklerini belirten Kacır, fırlatma roketleri geliştirmeye yönelik projelere devam edeceklerini ve 2030 yılına dek, uluslararası işbirlikleriyle bir uzay limanı kuracaklarını bildirdi.
Kacır, Ay Programı'nı da gerçekleştireceklerine değinerek, milli imkanlarla geliştirdikleri itki sistemine sahip, kendi mühendislerinin ve bilim insanlarının tasarladığı ve ürettiği uzay aracıyla Ay'a erişeceklerini anlattı. Türkiye Ulusal Gözlemevleri çatısı altında, ileri seviyede uzay gözlemleri için kurmakta oldukları Doğu Anadolu Gözlemevi projesini tamamlayarak, bölgenin en gelişmiş teleskobuna sahip olacaklarının altını çizen Kacır, şunları kaydetti:
"Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST, gökyüzü gözlem şenlikleri, eğitim ve girişimcilik programlarıyla uzay bilimi ve teknolojilerinde insan kaynağımızı güçlendireceğiz. Uzay alanında toplumsal ilgiyi artırmaya devam edeceğiz. Uzay çalışmalarında elde ettiğimiz kazanımları milletimizle buluşturarak bu çalışmaların kamuoyu nezdinde en üst düzeyde sahiplenilmesine devam edilmesini sağlayacağız. İki astronotumuzun yürüttüğü bilim misyonlarına gençlerimizin ilgisi gösteriyor ki Türk çocukları, TEKNOFEST kuşağı, Cumhuriyet'imizin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı yapabilmek adına geleceğe umutla bakmamızı sağlayacak bilimsel ve teknolojik çalışmalar gerçekleştirecektir. Ülkemizde öğretilmiş ve öğrenilmiş çaresizlikleri silip atarak milletimizin hayallerini ufkun ötesine, uzayın derinliklerine taşıyan Cumhurbaşkanımıza; bu yolda dualarını, desteklerini esirgemeyen aziz milletimize şükranlarımı sunuyorum."