İtalyan futbol efsanesi Fabio Capello, kendi teknik direktörlük kariyeri hakkında konuştu ve Pep Guardiola'ya yönelik sert eleştirilerde bulundu.
"RONALDO EN İYİ OYUNCUYDU"
"Ronaldo, çalıştırdığım en iyi oyuncuydu ama onu takımdan gönderdim. Çünkü Kilosu fazlaydı, zayıflamak istemiyordu ve gece hayatını fazla seviyordu. Ama asıl sorun bu değildi, takım arkadaşlarını da bu hayata çekiyordu ve bana daha büyük bir sorun yaratıyordu. Ona kilo verip kendine çeki düzen verme seçeneği sundum, kabul etmedi, gitti. Ama sana şunu da söylemeliyim: Ronaldo, sakatlıklar yaşamasa ve kendine iyi baksaydı, Messi ve Maradona seviyesinde dünyanın en iyisi olurdu. Ama bir yandan talihsizdi, diğer yandan da istemedi. Bazı futbolcular böyledir."
"GUTI İNANILMAZDI"
"Guti inanılmaz bir yetenekti, ne isterse olabilirdi. Ona hep söylerdim: "Neden biraz fedakârlık yapıp düzenli bir hayat sürmüyorsun? 36 yaşına geldiğinde, her şeyi kazandığında, işte o zaman eğlenirsin." O ise, "Mister, hayat şimdi eğlenmek için, sonra çok geç olur" derdi. Onu asla ikna edemedim. Ama yine de yeteneği o kadar büyüktü ki, ilgisiz bir şekilde bile harika bir kariyer yaptı. İşte bu yüzden Real Madrid'de Raúl'ün ne kadar önemli olduğunu hep vurgularım. Takım uyurken o koşmaya başlar, pres yapar ve herkesi uyandırırdı. Diğerleri kadar saf yeteneği yoktu ama öyle zeki ve hırslıydı ki fark etmiyordu. İşte benim futbolcum böyle olmalı."
"ANCELOTTI DÜNYANIN EN İYİSİ"
"Carlo futbolcuyken zekiydi, şimdi antrenör olarak çok daha zeki. Madrid'i çalıştırmak kolay değildir, hele yıldızlarla dolu bir Madrid'i yönetmek daha da zordur. Futboldan anlamayan bazı insanlar onu küçümsüyor ama biz bilenler için durum çok net. Ne zaman sert konuşması, ne zaman şaka yapması gerektiğini biliyor. İşte onu her yerde başarılı kılan bu zekâ. Oyuncuyken Milan'da benimle bıraktı futbolu ve ona hemen ekibime katılmasını teklif ettim. Ama Arrigo[Sacchi]ile İtalya Milli Takımı'nda yardımcı antrenör olmak için söz vermişti. Görüyorsun, onu en iyi tanıyan iki teknik adam olarak onun büyük bir hoca olacağını biliyorduk."
"GUARDIOLA BİR DEVRİMCİ"
Soru: "Siz hiçbir zaman Guardiola hayranı olmadınız, onun bu düşüşünü izlemekten keyif alıyor musunuz?"
Fabio Capello: "Hayır, hayır, hiç de öyle değil. Aslında Guardiola'yı çok takdir ederim. Futbolda üç büyük devrim gördüm, her 20 yılda bir: Cruyff'un Ajax'ı, Sacchi'nin Milan'ı ve Guardiola'nın Barça'sı. Bunu kabul etmekte hiç sorun yaşamam."
"ÖNCE KOŞMAYA BAŞLA, SONRA KONUŞ"
Soru: "O zaman sorunun futbol anlayışından çok kişisel olduğunu anlıyorum. Roma'da oyuncu ve teknik direktör olarak karşı karşıya geldiğinizde tartışmış mıydınız?"
Fabio Capello: "Hiçbir tartışma olmadı. O, bana işimi nasıl yapmam gerektiğini söylemeye geldi, ben de ona "Önce koşmaya başla, sonra konuş" dedim. Çünkü sahada yürüyordu ve ondan çok daha iyi olan oyuncular varken onu sahaya süremezdim. Hepsi bu kadar. O noktada konu kapandı."
Soru: "Guardiola'da hoşunuza gitmeyen şey ne?"
Fabio Capello: "Onun kibri. Manchester City ile kazandığı Şampiyonlar Ligi, karar maçlarında garip şeyler denemediği tek turnuvaydı. Ama diğer tüm yıllarda, hem Manchester'da hem de Münih'te, en kritik anlarda hep kendini ön plana çıkarmaya çalıştı. Takımı değil, kendisinin kazandığını göstermek için sürekli taktiksel değişiklikler yapıp garip hamlelerde bulundu. Ve bu kibri, ona birkaç Şampiyonlar Ligi'ne mal oldu. Onu çok saygıyla karşılıyorum ama bu durumu net bir şekilde görebiliyorum."
"HERKES GUARDIOLA'YI TAKLİT ETMEYE ÇALIŞTI"
Soru: "Guardiola'nın futbola büyük zarar verdiğini düşünüyor musunuz?"
Fabio Capello: "Kesinlikle. Çünkü herkes on yıl boyunca onu taklit etmeye çalıştı. Bu, İtalyan futbolunun doğasını kaybetmesine neden oldu. Hep "Durun artık! Guardiola'nın oyuncularına sahip değilsiniz!" diyordum. Ayrıca, "iyi futbol" anlayışının sadece onun tarzına indirgenmesi gibi saçma bir fikir ortaya çıktı. Pas, pas, pas, pas, pas, pas, pas, pas... Şimdi İtalya'da kaleciler bile pas yapıyor! Tam bir felaket ve ayrıca tam bir sıkıcılık. Bu durum, birçok insanı futboldan soğuttu. Artık insanlar sadece özetleri izliyor. 90 dakika boyunca yatay paslaşmaları, mücadele ve hız olmadan neden izleyesiniz ki? Neyse ki futbol değişiyor. İlk olarak, İspanya'nın iki kanat oyuncusuyla hızlı oynayarak Avrupa Şampiyonası'nı kazanması bu dönüşümü başlattı."
"HAKEM TARTIŞMALARI HER YERDE VAR"
"Hakem tartışmaları sadece İspanya'da değil, İtalya'da, Fransa'da da var... En az İngiltere'de görülüyor, çünkü onların kültürü farklı, ama orada bile bu tür sorunlar baş göstermeye başladı."
"BEN BÖYLE ŞEYLERE İNANMAM"
Soru: "Real Madrid'in, hakemlerin kendilerine karşı bir kampanya yürüttüğünü iddia etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Fabio Capello: "Ben böyle şeylere inanmam. Madrid de diğer takımlar gibi bazen hakem kararlarından olumsuz etkilenir, bazen de lehine kararlar çıkar. Bunlar bilinçli şeyler değil. Ancak hakemler ve Barcelona ile ilgili olanlar konuşulunca insanların şüphelenmesi normal. Çünkü diğer tüm iddialar sadece teoriden ibaretken, Barcelona'nın hakemler kurulunun başkan yardımcısına ödeme yaptığı kesin olarak kanıtlandı."
"CALCIOPOLI ADALETSİZDİ"
Soru: "Ama İtalya'da, sizin de Juventus'ta görev yaptığınız dönemde, kulüplerin hakem atamalarını manipüle ettiği Calciopoli skandalını yaşadınız. Bu yüzden Juventus küme düşürüldü ve iki şampiyonluğu iptal edildi."
Fabio Capello: "Biz o şampiyonlukları hak ettik çünkü gerçekten çok iyi bir takımdık, yardıma ihtiyacımız yoktu ve yönetimin yaptığı şeylerden de haberimiz yoktu. Yine de cezalar çok adaletsizdi. Çünkü olay sadece Juventus ile sınırlı değildi, İtalya'nın tüm büyük kulüpleri işin içindeydi. Ama bazılarına çok daha ağır cezalar verildi. Küme düşme cezasını anlıyorum ama şampiyonlukların iptal edilmesi adil değildi. Çünkü bunlar tamamen hak edilmişti. 2006 Dünya Kupası finalinde (İtalya - Fransa) sahada 9 Juventus oyuncusu vardı. Biz o dönemin en iyi takımıydık."
"BARCELONA'NIN CEZA ALMAMASINA ŞAŞIRIYORUM"
Soru: "Peki Barcelona'nın hiçbir sportif ceza almamış olmasına şaşırıyor musunuz?"
Fabio Capello: "Evet, gerçekten çok şaşırıyorum. Hiçbir şey olmamış gibi devam etmeleri inanılmaz. Normal hukuk sisteminin yavaş ilerlediğini anlıyorum ama spor hukukunun amacı nedir? Bu çok ciddi bir konu ve Barcelona'nın hiçbir ceza almadan kurtulması anlaşılır gibi değil. Üstelik üzerinden o kadar da uzun zaman geçmedi."