Türkiye'nin savunma sanayisindeki dev adımları Avrupa basınında olduğu kadar Yunanistan medyasında da geniş yankı buldu. Yunanistan'ın önde gelen haber sitelerinden biri, Türkiye'nin son yıllarda savunma sanayisinde kazandığı ivmeyi öne çıkarırken, Miçotakis hükümetini "beceriksiz kuklalar" olarak tanımladı.
Haberde, "Türkiye yerli savunma sanayisinde büyük bir yol kat etti, biz ise ancak souvlaki yapabiliyoruz" ifadeleri yer aldı. Söz konusu eleştiri, Yunanistan'da uzun süredir gündemde olan savunma sanayi yetersizliklerine dikkat çekti.
Yunanistan basını, Türkiye'nin İHA, SİHA ve savaş uçakları konusundaki ilerlemelerini detaylandırdı. Haberde, Türkiye'nin özellikle BAYKAR Teknoloji liderliğinde dünya çapında tanınan bir savunma sanayi aktörü haline geldiği belirtildi.
Türkiye'nin yerli üretim uçakları HÜRKUŞ-II ve HÜRKUŞ-B'nin yanı sıra İtalyan havacılık devi Piaggio Aerospace'i satın alarak Avrupa pazarında etkisini artırmaya hazırlandığı ifade edildi. Bu gelişmeler karşısında Yunanistan'ın, Fransa'dan satın aldığı Rafale uçaklarla üstünlük kurmaya çalıştığı ancak bunun yetersiz olduğu dile getirildi.
Haberde, Türkiye'nin F-35 programından çıkarılmasının ardından yerli projelere ağırlık verdiği ve bunu bir avantaja dönüştürdüğü vurgulandı. BAYKAR'ın AKINCI İHA'sının dünya çapında birçok ülkeye satılması, Türkiye'nin savunma sanayisindeki gücünü artıran bir diğer faktör olarak gösterildi.
Buna karşın Yunanistan'ın savunmada yabancı ortaklara bağımlı olduğu ve İsrail yapımı PULS füze sistemlerini almayı planladığı belirtildi. Haberde şu ifadeler yer aldı: "Türkiye, savunmasını kendine güvenerek güçlendirdi. Biz ise yabancı ortaklarımıza bel bağlamaktan öteye geçemedik."
Türk denizcilik faaliyetleri ve donanmadaki başarıları da Yunan basınında ele alınan bir diğer konu oldu. Türkiye'nin açık denizlerdeki etkinliği ve donanma gücü, Osmanlı dönemindeki başarılarla kıyaslandı.
Haberde dikkat çeken bir diğer nokta ise Türkiye'nin 25 yıl önce "üçüncü dünya ülkesi" olarak görüldüğü ancak bugün modern bir savunma sanayi devine dönüştüğü ifadeleri oldu. Yunanistan'ın ise bu süreçte sanayi altyapısını kaybettiği ve yalnızca "meşhur yemekleri souvlaki" ile övündüğü ironik bir şekilde dile getirildi.