Yabancı basında yer alan haberde, ANKA 3'ün, onu seleflerinden ayıran birçok gelişmiş özellik ile donatılmış son teknoloji bir Türk ürünü olduğu vurgulandı. ANKA 3'ün temel özelliklerinden birinin, düşman radar sistemleri tarafından tespit edilme riskinin çok daha düşük olduğu ve bu sayede tartışmalı hava sahalarında faaliyet göstermesine olanak tanıyan gizli tasarıma sahip olduğu belirtildi. İnsansız hava aracının, 0,7 Mach'a (yaklaşık 425 knot) kadar hıza ulaşabilmesinin yanında, 40 bin feet'e kadar irtifalarda faaliyet göstermesini sağlayan bir jet motoruna sahip olduğu aktarıldı.
HASSAS VURUŞLAR GERÇEKLEŞTİREBİLECEK
Haberde, ANKA 3'ü özellikle dikkat çekici kılan şeyin operasyonel çok yönlülüğü olduğu ifade edilere, başlangıçta bir keşif ve gözetleme platformu olarak geliştirilmiş olsa da bu silahın aynı zamanda hassas vuruş görevleri de gerçekleştirebildiği vurgulandı. İHA'nın 10 saate kadar havada kalabilme yeteneğinin onu uzun süreli görevler için ideal bir araç haline getirdiği aktarılarak, görüş hattının ötesinde (BLOS) iletişim sistemleri aracılığıyla uzun menzillerde çalışabilme kapasitesi, karmaşık ve dinamik ortamlarda konuşlandırılabileceğini garanti ettiği belirtildi. Bu sayede Türk Hava Kuvvetleri'nin ANKA 3'ü stratejik istihbarat toplamadan taktik vuruşlara kadar çok çeşitli askeri operasyonlarda kullanacağının altı çizildi.
ANKA 3'ün Türk Hava Kuvvetleri'ne teslim edilmesinin yalnızca Türkiye'nin savunma yeteneklerini geliştirmekle kalmayıp, aynı zamanda ülkenin drone savaşındaki uzmanlığını geliştirmeye yardımcı olacağı ifade edildi.
"TÜRK HAVA KUVVETLERİ İÇİN ÖZELLİKLE ÖNEMLİ"
Haberde ANKA 3'ün ayrıca Türkiye'nin kendi gelişmiş sistemlerini üreterek yabancı askeri teknolojilere olan bağımlılığını azaltma yönündeki daha geniş stratejisinin bir sembolü olduğu aktarıldı. Haberde, "Bu, operasyonel yeteneklerini geliştirmek için insansız sistemler filosunu genişletmeyi hedefleyen Türk Hava Kuvvetleri için özellikle önemlidir. ANKA 3'ün başarılı bir şekilde konuşlandırılması, Türkiye'nin küresel sahnede hızla büyüyen ve etkisini genişleten yerli savunma sanayisinin gücünü de vurgulamaktadır" ifadelerine yer verildi.
KIZILELMA DETAYI DİKKAT ÇEKTİ
Yabancı basında yer alan haberde ayrıca, yakın zamanda ANKA 3'e Baykar tarafından geliştirilen KIZILELMA gibi diğer gelişmiş insansız hava araçlarının da katılacağı vurgulandı. Hem hava-hava hem de hava-kara muharebesi için tasarlanan KIZILELMA'nın, Türk Hava Kuvvetleri'nin büyüyen insansız sistemler filosunda ANKA 3'e önemli bir 'dost gücü' olacağı vurgulandı. Haberde, ANKA 3 ve KIZILELMA'nın birlikte, Türk Hava Kuvvetleri'ne gizlilik, hız ve ateş gücünün güçlü bir kombinasyonunu sunarak Türkiye'nin hızla gelişen insansız hava aracı alanında lider bir rol üstlenmesini sağlayacağı ifade edildi.
TÜRKİYE DÜNYANIN İLGİSİNİ ÇEKTİ
Türkiye'nin insansız hava araçları alanında dünyanın ilgisini çektiğini ifade edilen haberde ayrıca, ülkenin bu alandaki büyüyen yeteneklerinin halihazırda birkaç uluslararası alıcının ilgisini çektiği ve gelişmiş gizlilik özellikleri ve yüksek performans özellikleriyle ANKA 3'ün Türkiye'nin savunma ihracat portföyünde önemli bir varlık oluşturacağı aktarıldı. Türk Hava Kuvvetleri'nin bu gelişmiş sistemleri entegre etmeye devam ettikçe, askeri yeteneklerini geliştireceğinin altı çizildi.
YENİ BİR DÖNEMİ İŞARET EDİYOR
Haberde son olarak, ANKA 3'ün Türk Hava Kuvvetleri'ne dahil edilmesinin, Türkiye'nin savunma modernizasyon çabalarında yeni bir dönemi işaret ettiği aktarıldı. ANKA 3'ün entegrasyonu ve KIZILELMA gibi platformların potansiyel olarak gelecekte envantere eklenmesiyle Türkiye'nin, önümüzdeki yıllarda askeri stratejileri ve savunma teknolojilerini şekillendirme yeteneğiyle insansız hava araçları savaşında dünyada lider olabileceği ifade edildi.