Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Sabancı Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden mezun olduktan sonra Boston Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği (ECE) bölümünde, kendi kurduğu laboratuvarda çalışmalarını yürüten Asist. Prof. Rabia Tuğçe Yazıcıgil, önemli bir buluşa imza attı.
Yazıcıgil, MIT ile birlikte yürüttüğü çalışmalarında yutulabilen nohut büyüklüğünde, kablosuz veri gönderen bir kapsül geliştirdi. Geliştirilen bu kapsül sayesinde endoskopiye gerek kalmadan başta mide ve bağırsak rahatsızlıkları daha erken teşhis edilebilecek. Böylece hastalara daha erken teşhis konularak hızlı tedaviye geçilebilecek.
Sabancı Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden mezun olduktan sonra İsviçe EPEL'de masterını tamamlayan ve doktorasını Columbia Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nde alan Yazıcıgil, doktora sonrası çalışmalarını MIT'de Mühendislik Fakültesi Dekanı Anantha Chandrakasan'ın laboratuvarında tamamladı. Boston Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği (ECE) bölümünde Asistan Profesör olarak kendi laboratuvarını kuran Yazıcıgil, aynı zamanda MIT'de ziyaretçi araştırma görevlisi olarak çalışmalarını sürdürüyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Yazıcıgil, MIT ile yaptığı çalışmayla ilgili olarak, "Bu çalışma MIT'den Prof. Timothy Lu ve Prof. Giovanni Traverso'nun gruplarıyla beraber yürütülüyor. Araştırmamız Helmsley Charitable Trust tarafından sağlanan fonla destekleniyor. MIT ile birlikte sürekli ve müdahalesiz olarak sindirim sistemini görüntülemek için yutulabilen nohut büyüklüğünde kablosuz veri gönderen bir kapsül tasarladık. Bu kapsül, Crohn (iltihaplı bağırsak hastalığı), kolit, üst bağırsak kanamaları ve diğer sindirim sistemi hastalıklarının teşhis ve takibini yapmak için kullanılabilecek." ifadelerini kullandı.
Yüksek çözünürlüklü biyokimyasal sensörünün hastalık tanısını kolaylaştırıp daha çabuk tedavi sürecine başlanmasını sağlayacağının altını çizen Yazıcıgil, "Genelde gastrointestinal kanaldaki iltihap ve diğer rahatsızlıklar doktor kontrolünde endoskopiyle alınan görüntülerin incelenmesiyle teşhis ediliyor. Ancak endoskopi sonuçta müdahale gerektiren bir teknoloji olduğu için, hastalara yılda sınırlı sayıda uygulanabiliyor ve bu da sürekli takip olanağını azaltıyor. Ayrıca endoskopi kamera bazlı bir sistem olduğu için hastalıkların moleküler bulgularını tanımlayamıyor." açıklamasında bulundu.
MIT'deki grubun daha önce tasarladığı kapsülün daha büyük olduğunu söyleyen Yazıcıgil, şunları aktardı:
"Yeni çalışmamızda bu kapsülü sağlık açısından güvenli bir şekilde yutulabilecek milimetrik boyutlara indirmeyi amaçladık. Midedeki kanamayı ya da başka hastalıkların bulgusu olabilen gazların algılanması için düzenlemeler yaptık. Her 10 dakikada bir aktive olan kapsül, 16 saniye boyunca sinyalleri işleyip bunları 12 milisaniye içerisinde kablosuz vericiyle cep telefonuna ya da bilgisayara iletecek. Bizim tasarladığımız kapsülü vücudunuzun içinde sağlığınızı takip eden, hastalık bulgularını sindirim sistemi içerisinde algılayan ve size hastaneye gitmeden bilgi veren bir teknoloji olarak düşünebilirsiniz.
Canlılar dışındaki testler başarıyla sonuçlandı. Bir sonraki aşama canlılar üzerine olan testlerimizi gerçekleştirmek olacak. En önemlisi klinik uygulamalara bir adım daha yakın olmamız, çünkü artık kapsülümüz milimetrik boyutlarda ve çok düşük güç (10-9 Watt - nanoWatt) seviyelerinde çalışabilir durumda. İleride bu kapsüllerin herhangi bir güç kaynağı, batarya, gerektirmeden mide içerisinde kendi enerjisini toplayarak çalışmasını da hedefliyoruz."