Sayıları 3 milyonu aşan işitme engelliler çevreleriyle sağlıklı iletişim kuramadıkları için normal bir bireye göre anksiyete, öfke, paranoya gibi psikiyatrik rahatsızlıklara daha açık hale geliyor. Terapide tercüman kullanmak zorunda kalan bu hastaların çoğuna ise “çeviri” hataları nedeniyle zaman zaman yanlış teşhis konuyor ve hasta yanlış tedavi sonucu yine sessiz dünyasıyla bir başına kalıyor. Türkiye’de bu konuda çalışan ve “işaret dili bilen” tek psikiyatr ise İzmir Özel Egepol Hastanesi’nden Dr. Erkan Dönmez işitme engellilerin yaşadıkları dramı star’a anlattı....
Depresyona şizofreni teşhisi
GATA’da öğrenimini sürdürdüğü yıllarda bir gün işitme engelliler okulunun önünden geçen ve Türkiye’de bu konuda eksiklik yaşandığını farkederek işitme engellilere yönelik özel eğitim alan Dr. Dönmez “İşaret dili bu insanların dünyayla iletişim kurarkenki tek araçları. Üstelik en mahremlerini doktorları dışında üçüncü bir kişiyle daha paylaşmak zorunda kalıyorlar. Benim depresyon şikayeti olan bir hastama yanlış tercüme yüzünden şizofreni teşhisi kondu”dedi.
Anlatım zorluğu öfkeli yapıyor
İşitme engellilerin psikiyatrik hastalıklar açısından daha hassas olduğuna işaret eden Dr. Dönmez “İşitme engelli bir birey dünyaya geldiğinde dünyayı tanıma, anlama ve daha önemlisi kendini anlatmakta zorluk çekiyor. Hepsinde doğuştan gelen bir şüphecilik söz konusu” dedi.
HEM İŞARET DİLİNİ HEM PSİKODRAMA DERSLERİ
Ankara Aydınlıkevler’deki İşitme Engelliler Okulu’nda eğitim aldığını anlatan Dr. Dönmez, sözlerini şöyle bitiriyor: Okuldaki yatılı öğrencileri (mesai saatleri sonrası) her gün ziyaret etmeye başladım. Aramızda çok güzel bir bağ oldu. Birçok işitme engelli arkadaşım oldu; yani alaylı olarak da bu dili öğrendim. Şu an MEB’e bağlı tercümanlık kursları da var.