27 Nisan 2025 Pazar / 29 Sevval 1446

Enerjisini güneşten alacak

Yapı market sektöründe uluslararası devlerle rekabet eden Türk markası Tekzen, güneşten güç alarak büyüyecek. Yeni iş kollarının enerji olduğunu söyleyen Tekzen Başkanı Murat Gigin “Kamuya anahtar teslim güneş panelleri kuracağız. Üstelik daha düşük fatura ödeyecekler” dedi.

Fulya Erdem/[email protected]4 Şubat 2013 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Enerjisini güneşten alacak

YAPI MARKETİ DEVİNDEN YENİ YATIRIM

BİR gecede birçok firmanın yok olmasına neden olan 2001 krizi patlak verdiğinde Tekfen Holding’in patronlarından ve Tekzen Yapı Market’in kurucusu Ali Nihat Gökyiğit “İnşaat, kimya ve bankacılık kalsın. Perakendeden çıkalım” dedi. Tekzen’in CEO’su ve Gökyiğit’in damadı Murat Gigin ise markaya talip oldu. Tekfen Holding, Alman Götzen’in hisselerini aldı. Bugün 90 mağazayla 45 şehirde hizmet veren yüzde 100 Türk sermayeli tek yapı market olan Tekzen’in Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin, yurt dışında da büyüyeceklerini söyledi. Yeni iş kolu olarak enerjiyi seçtiklerini anlatan Gigin “Anahtar teslim güneş paneli sistemleri kuruyoruz. Otel, üniversite, askeri tesisler, siteler, hastaneler için yatırımlarımız olacak. Bizim sistemizi kullananlar çok düşük fatura ödeyecek” dedi.

- Mühendis olma hayalinizi gerçekleştirdiniz ama bir yapı marketi yönetiyorsunuz...

Çocukluk hayalim inşaat mühendisi olmaktı, oldum da... İlk işim, Tekfen’in Kuveyt şantiyelerinde çalışmaktı. Sonra Türkiye’ye döndüm ve Tekfen’de çalışmayı sürdürdüm. Şu anda yönetim kurulu üyeliğiyle devam ediyorum. Ali Nihat Gökyiğit’le beraber Götzen adıyla faaliyet gösteren Alman marketi bünyemize kattık, Tekzen doğdu ve hikaye başladı.

-Şu anda Tekzen nerede?

90 mağaza olduk, 45 şehirde varız. Yüzde 100 yerli sermayeyle devam eden tek yapı market bizimki. Pazarın 25-30 milyar dolar olduğu sanılıyor. Bunun 2.5 milyarı düzenli perakende. Biz 45 şehirdeyken en yakın rakibimiz 22 şehirde. Yurt dışından gelen rakipler sadece büyük şehirlerde faaliyette, onların sayısı şu an için 5. 

-Sektördeki rekabet, yerli yabancı dengesi nasıl?

Toplam perakende içinde organize gıdanın yeri yüzde 55-60. Bunda yapı market denen ama ev ihtiyaçlarının tümünün sağlandığı gıda dışı marketlerin hacmi yüzde 9. Bunun bu yıl yüzde 13 civarına çıkacağı tahmin ediliyor. Sektörde ciddi bir rekabet var. Türkiye pazarına ciddi iki yabancı rakip girecek. Ama biz müşteriyle aynı dili konuşuyoruz. Yerli perakendeciler çok başarılı.

-Hedef ve projelerde neler var?

2016’ya kadar 175 mağazalı bir zincir haline gelmeyi istiyoruz. Her yıl yeni bir ülkede olalım istiyoruz. Romanya’da bir mağazamız var, Irak’a girdik. Orada bir kaç mağaza projemiz daha var. Gürcistan’la görüşüyoruz. 400 milyon lira cirosu olan bir şirketiz, 2016’da bu rakamı 1.2 milyara çıkarmayı hedefliyoruz. Halka arz var kafamızda. Bizle ilgilenen fonlar var. Bugüne kadar sıcak bakmadık ama artık düşüneceğiz.

-Başka sektöre girecek misiniz?

Güneş enerjisi işine giriyoruz. Anahtar teslim güneş paneli sistemleri kuruyoruz. Aydın mağazamız pilot oldu. Manavgat ve Fethiye’de açacağımız mağazalarımızda da bu sisteme geçmeyi hedefliyoruz. Bir yıllık elektrik tüketimini güneşten sağlayacağız. Otel, üniversite, okul, kampüsler, askeri tesisler, siteler, park yerleri, hastaneler gibi yerler için yatırımlarımız olacak.

-Sizin güneş enerjinizi kullanmanın maliyeti ne olacak?

Kullanıcılar, kuracağımız sistem bedelini, elektrik parası öder gibi taksitle, hem de mevcut tarifeden daha ucuz bir fiyatla ödeyecek. Ayrıca belli bir süre sonra sistemin sahibi olacak. Bunun için bir yabancı fonla anlaştık. Kurumsal müşterilere dönük örnek olacağız. Riski biz alacağız.

1 milyon 800 bin ağacımız var, sanayiye kereste üretiyoruz

Endüstriyel ağaç tarımı yapan bir şirketimiz var. Yonga lif sanayi bundan 20 yıl önce bilinmiyordu. Şimdi hammadde ihtiyaçları ciddi miktarda arttı. Türkiye’nin doğal ormanlarından sanayinin ihtiyacını karşılamak mümkün olmayınca biz de yurt dışında olduğu gibi endüstriyel plantasyonla ilgili girişimde bulunduk. 7. yılımızda 150 hektarda, 1 milyon 800 bin ağacımız var. Bunlar hızlı yetişen ağaç türleri. Başka şirketler de başladı plantasyon işine ancak sadece kereste ağırlıklı üretim yapan bu hacimlerde başka şirket yok.

Petrus’un fidesini getirip Şarköy’de üzüm suyu ürettik

Fransa’dan özel izinle Merlot üzümü fidesi getirip Şarköy’de diktim. Zaten şarap üreticisi olan bir arkadaşım, bu fideleri Chateau Petrus’tan özel izinle getirtti. Toplam 35 bin fide getirip paylaştık. Bu üzümden ürettiğimiz üzüm suyunu, mağazalarımızda satıyoruz. Biraz Rolls Royce’u taksi yapmak gibi oldu ama şarap alkollü içecek olduğu için ruhsatlandırması farklı.

‘Saklı Cennet’te hedef 10 mağaza

Organik olarak ürettiğimiz bal, peynir, süt, şifalı bitkiler, zeytinyağı ve kozmetik ürünleri için Saklı Cennet adıyla mağazalar zinciri kurmaya başladık. 1990’lı yılların ikinci yarısında, Tema Vakfı’nın bir projesi ile start aldık. Yönetiminde olduğumuz Vakıf bünyesinde, Artvin Maçahel’de yaptığımız araştırmalar sonucunda, genetiği etkilenmemiş Kafkas arısını bulup bunu ticari hale getirdik. Ardından Temarı adıyla şirket kurduk. Uygun yeni bir arı ırkı bulmak için yolumuz Gökçeada’ya düştü. Orada bir keçi çiftliğimiz oldu; peynir ve keçi sütü üretmeye başladık. Şu anda eko kozmetiği içine kattığımızda organik olan 75 çeşit ürüne ulaştık. Şu an iki mağaza açtık, 10 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz. Kendi ürettiğimiz organik ürünleri kendi mağazalarımızda satıyoruz.