Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca düzenlenen "Vatandaş Diplomat Projesi Türkiye'nin Sporda Küresel Temsili" programında yaptığı konuşmada, dünyanın 20. yüzyıldan 21. yüzyıla birtakım bölgesel ve küresel çatışma ve krizlerin gölgesinde girdiğini belirtti.
21. yüzyılın ilk çeyreğinde de bu çatışmaların derinleşerek devam ettiğini ifade eden Altun, bugün siyasi, sosyal ve ekonomik sınamalarla karşı karşıya olduklarını, bu vasatta, uluslararası ilişkilerin doğasının da değişime ve dönüşüme uğradığını söyledi.
Uluslararası ilişkilerin bir yandan klasik diplomasi anlayışıyla yürütülürken diğer yandan çatışmalara, krizlere savaşlara sahne olduğunu ancak devletlerle toplumlar arasında yeni etkileşim kanallarının tesis edildiğini anlatan Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsan, fikir ve meta hareketliliğinin hız kazandığı, küreselleşmenin yoğunlaştığı bu dönemde devletler arası etkileşimler yanında toplumdan topluma etkileşimler de öne çıkıyor. Bu da yetmiyor, toplumdan topluma etkileşim süreçleri de dönüşüyor ve artık bireyden bireye etkileşim diyebileceğimiz yeni bir kamu diplomasisi anlayışı hakim oluyor. Bizler de büyük, güçlü ve iddialı bir ülke olarak, uluslararası ilişkilerin değişen doğasına uyum sağlıyoruz, faaliyetlerimizi buna göre tanzim ediyoruz. Spordan kültür sanata, gastrodiplomasiden dijital diplomasiye tüm kamu diplomasisi alanlarında varlık göstermeye çalışıyor, müktesebatımızı ortaya koymaya çalışıyor, ülkemizin haklı duruşunu kararlılıkla dile getiriyoruz."
Altun, kamu diplomasisi faaliyetlerinde bütüncül bir strateji ile yol almak gerektiğine inandıklarını ifade etti.
Bu doğrultuda, ülkenin tanıtımını üst seviyeye taşımak, ülke hakkında doğru bilinen yanlışları bertaraf etmek, dezenformasyonla mücadele etmek, ülkenin marka değerini güçlendirmek maksadıyla haziran ayında "Vatandaş Diplomat Projesi"ni hayata geçirdiklerini anımsatan Altun, şunları söyledi:
"Vatandaş Diplomat Projesi ile her vatandaşımız birer kültür elçisi olarak vatandaş diplomasisine katkı sunma potansiyeli taşımaktadır. Bilhassa yurt dışında yaşayan veya sıklıkla yurt dışına seyahat eden vatandaşlarımızı birer gönül elçisi olarak görüyoruz. Bu amaçla, ülkemizin tarihinden temel dış politika tezlerine, sanayisinden turizmine, kültür sanat hayatından eğitim imkanlarına kadar birçok alanda vatandaşlarımızı daha fazla bilgilendirmeye ve her bir vatandaşımızın aynı zamanda birer vatandaş diplomat olduğunun bilincini yaygınlaştırmaya çalışacağız."
Altun, günümüzde, kamu diplomasisinin önemli bir parçasının da hiç kuşkusuz spor diplomasisi olduğunu dile getirdi.
Sporun toplumlar arası ilişkilerde pozitif etki gücünün tartışma götürmez bir gerçek olduğuna dikkati çeken Altun, sözlerine şöyle devam etti:
"Spor organizasyonları vasıtasıyla insanlar kültürel, sosyal ve siyasi farklılıkları bir kenara bırakarak küresel ölçekte bir araya geliyor. Sporun birleştirici ruhu, ülkeler arasında dostane ilişkiler kurulması, uluslararası işbirliğinin artırılması ve barışın teşvik edilmesi için kolaylaştırıcı bir zemin hazırlıyor. Bu kapsamda, uluslararası büyük spor etkinlikleri, onlara ev sahipliği yapan ülkelere sadece ekonomik ve turistik faydalar sağlamakla kalmıyor. Aynı zamanda bu faaliyetler, o ülkelere uluslararası arenada imajlarını güçlendirme fırsatı sunuyor. Özellikle olimpiyatlar ve dünya kupası gibi büyük organizasyonlar birer spor etkinliği olmalarının yanı sıra farklı ülke vatandaşlarının etkileşime geçtikleri platformlar olarak öne çıkıyor. Uluslararası organizasyonlar ve buralarda elde edilen sportif başarılar bugün yumuşak gücün bir unsuru haline gelmiştir."
Altun, Yusuf Dikeç'in 2024 Paris Olimpiyat Oyunları'nda müsabaka esnasındaki duruşunun sosyal medya platformlarında milyonlarca kez görüntülendiğini anımsattı.
Dikeç'in ikonik görüntüsünden sonra internet platformlarında 180'den fazla ülkede arama yapıldığının, bu kişilerin aynı zamanda Türkiye, Türkler ve Türk şehirleriyle ilgili de sorgulamalarda bulunduğunun tespit edildiğini söyleyen Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Söz konusu veri yığını içinde ise yüzde 60'a yakın bir oranla Türkiye ile ilgili içeriklerin tıklandığı görülmektedir. Birkaç ay önce tecrübe ettiğimiz bu somut örneğin de gösterdiği gibi, ülkenin sporcularının performansı, teknik ve organizasyonel kapasitesi, spor kültürü ve altyapısı o ülkenin dünya medyasında görünürlüğünün artmasına, küresel anlamda marka değerinin güçlenmesine vesile olmaktadır. Yine bu konuda yakın bir örnek, Euro 2024'te A Milli Futbol Takımımızın gösterdiği performanstır. Birçoğu dünyanın önde gelen kulüplerinde başarılı bir performans gösteren ve büyük gelecekler vadeden genç oyuncularımız, bir yandan sporcu kimlikleriyle öne çıkıyorken, öte yandan çalışkanlıkları, dürüstlükleri, insanlığın ortak meselelerine dair gösterdikleri tutumla da ülkemizi birer vatandaş diplomat olarak temsil ediyorlar."
Fahrettin Altun, spor diplomasisi kapsamında son derece önem verdikleri bir diğer hususun da ülkenin ev sahipliği yaptığı uluslararası spor organizasyonları olduğunu aktardı.
Türkiye'nin sadece 2023'te farklı branşlarda 110 turnuva ve final müsabakasına ev sahipliği yaptığını belirten Altun, "Bütün bu süreçlerin başarılmasında 2002'den bu yana Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık ettiği hükümetlerin spor alanına yönelik yatırımlara verdiği önemin payı vardır." dedi.
Altun, ülke için sporun hem bir ulusal gurur kaynağına dönüştüğünü hem de diplomatik bir enstrüman haline geldiğini ifade etti.
Bir milli sporcunun sadece sportif başarılarıyla değil, temsil ettiği kültürel ve ahlaki değerlerle de dünyaya bir mesaj taşıdığını anlatan Altun, şunları söyledi:
"Sporcularımız, Türkiye'nin uluslararası alandaki yüzü olarak, barış, adalet ve dostluk mesajlarını uluslararası kamuoyuna aktarmaktadır. Sporcularımızın uluslararası müsabakalarda farklı yol ve yöntemlerle küresel düzenin işleyişindeki zulümlere dikkat çektiklerini görüyoruz. Söz gelimi Avrupa Wushu Şampiyonası'nda altın madalya kazanan Necmettin Erbakan Akyüz kardeşimiz, madalya töreninde Filistin bayrağı açarak İsrail'in uyguladığı soykırıma karşı Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğunu çok açık ve net göstermiştir. Ne kadar haklı, ne kadar onurlu bir tavır. Fakat İsrail zulmüne sessiz kalan uluslararası çevreler, Necmettin kardeşimizin bu asil tavrından da rahatsız oldular ve onun hakkını gasbettiler. Türkiye Cumhuriyeti olarak, her alanda zulmün ve zalimin karşısında olduğumuz gibi spordaki adaletsiz ve ikiyüzlü uygulamaların da karşısındayız. İsrail lobisinin etkisiyle yapılan bu türden eylemler gençlerimizde, genç sporcu kardeşlerimizde motivasyon kaybına yol açmamakta, aksine onları daha da cesaretlendirmektedir."
Spor organizasyonları vesilesiyle Türkiye'nin uluslararası arenada temsilini çok önemsediklerini vurgulayan Altun, Türkiye'nin ekonomisi, kültürü ve temsil ettiği değerleriyle uluslararası arenada güçlü bir ülke olduğunu belirtti.
Ülkenin bu alanda sahip olduğu en güçlü varlığın da aziz milleti olduğunu söyleyen Altun, şunları kaydetti:
"Spor faaliyetleri söz konusu olduğunda ise bunlar içinde özellikle gençlerimize dikkat çekmek isterim. Gençlerimizin katıldıkları spor organizasyonları vasıtasıyla fikirlerini, değerlerini ve inançlarını yabancı ülke vatandaşlarıyla paylaşmaları, bulundukları ülkede sosyal ve kültürel alanlarda aktif olmaları büyük önem taşımaktadır. Aynı zamanda, başarılı sporcularımız gençlerimiz için birer rol model ve ilham kaynağıdır. Bu çerçevede bize düşen görev, gençlerin olumlu rol modeller edinmelerine, sürekli gelişmeye devam etmelerine yardımcı olmaktır. Bugün burada aramızda bulunan, uluslararası müsabakalarda önemli başarılara imza atmış spor profesyonellerimiz, gençlerimize ilham olmakta, onlara hedeflerine ulaşmanın meşakkatli ama bir o kadar da mümkün ve kıymetli olduğunu göstermektedirler."
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, bölgede ve küresel arenada cereyan eden hadiselerin toplumlar arası anlayış ve hoşgörü zeminin önemini gösterdiğini dile getirdi.
Vatandaş diplomasisinin toplumlar arasında karşılıklı hoşgörü ve saygı ortamının genişlemesine ve farklı kültürel aidiyetleri olan bireyler arasında duygudaşlığın oluşmasına imkan tanıyacağına inandıklarını söyleyen Altun, "Vatandaş diplomasisi vasıtasıyla hakikat ve adalet temelinde kurulan bağlar, güçlünün haklı değil haklının güçlü sayıldığı küresel düzenin inşasına katkı sağlayacaktır. Bölgesel ve küresel düzlemde kördüğüm haline gelen birçok uluslararası soruna toplumlar arasındaki dayanışma ve işbirliği yoluyla çözüm bulunabilmesi mümkündür. Öte yandan hakikat ve adalet düsturlarıyla şekillenen vatandaş diplomasisinin ülkemize karşı yürütülen dezenformasyon ve kara propaganda faaliyetlerine karşı dalgakıran rolü üstleneceğine inanıyoruz." diye konuştu.
Altun, ülkenin uzun yıllardır maruz kaldığı kara propaganda ve dezenformasyon faaliyetlerinin cari küresel sömürge düzeninin bir uzantısı olduğunu bildiklerini ifade etti.
Hem bu saldırılara "dur" demek hem de yılmadan hakikati ortaya koymak adına bugün olduğu gibi yarın da ellerinde her türlü imkan ve araçtan istifade edeceklerini vurgulayan Altun, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın her platformda ifade ettiği 'Daha Adil Bir Dünya Mümkün' şiarını kuvveden fiile geçirmek için çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin, tıpkı sporda olduğu gibi diğer birçok alanda sahip olduğu potansiyeli ve yükselen gücünü tüm dünyaya anlatmayı sürdüreceğiz. Olumsuz algıları ifşa etmenin gerekli ama yeterli olmadığının, ülkemize ve milletimize dair doğruları da anlatmanın son derece kıymetli olduğunun bilincindeyiz. Bu bilinçle sürdürdüğümüz çalışmalarda Vatandaş Diplomat Projesinin büyük bir boşluğu doldurduğuna inanıyorum."
Altun, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak başta olmak üzere, programa katkı sunan herkese teşekkür etti.
Programa, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da katıldı.