29 Nisan 2025 Salı / 2 Zilkade 1446

Nurettin Yaşar: HDP bir proje partisidir

Uzun yıllar İstanbul’da ticaret yapan, şimdi de AK Parti’den Malatya milletvekili adayı olan Nurettin Yaşar, “HDP barajı aşmazsa bir temsil krizi yaşanmaz. Çünkü HDP bir Türkiye hareketi değil bir projedir ” diye konuştu.

13 Mayıs 2015 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Nurettin Yaşar: HDP bir proje partisidir
13 yıllık AK Parti iktidarının kazanımlarını konsolide edecek genel seçime 40 günden az bir süre kaldı. 'Yeni Türkiye' hedefine yönelik atılacak adımlar açısından 7 Haziran seçimlerinin önemi çok büyük. İşte bu dönemde uzun yıllardır İstanbul’da ticaret yapan ve artık milletvekili adayı olan Nurettin Yaşar, Çözüm sürecinin geldiği aşamadan Alevi siyasetinin serencamına,7 Haziran'ın siyasal öneminden yeni anayasaya kadar bütün soruları, kuşatıcı ve derinlikli bakışıyla cevapladı. 
 
Siyasete hangi alanlarda katkı sunmak istiyorsunuz, hedefiniz nedir?
 
AK Parti'nin Yeni Anayasa çalışmalarında yer almak isterim. Bildiğiniz gibi daha önce kurulan anayasa komisyonunun çalıştığı dönemde Yeni Anayasa Platformu (YAP) çatısı altında farklı kesimlerden arkadaşlarla beraber Anayasa çalışmalarına katkıda bulunmuştuk. İnşallah bundan sonraki süreçte de, nasip olursa, çalışmalarımı TBMM çatısı altında sürdüreceğim.
 
MECLİSİN YAPACAĞI ANAYASA SIHHATLİDİR
 
Yeni anayasa konusunda umutlu musunuz?
Yeni anayasaya ihtiyacın olduğunu artık sokak konuşuyor. Türkiye daha ileri seviyelere ancak daha demokratik ve sivil bir anayasayla varılabileceğini saha çalışmalarımızda görüyoruz. Zaten seçim beyannamemizde ayrıntılı bu konuya yer verilmiştir. Biz 1980’li yılların anayasasıyla Türkiye’yi artık yönetemeyiz. O günkü şartlarını hatırlayın. Darbe ürünü bir anayasa. O şartlarla yapılan anayasayla 35 yıl sonra bütün dünya dinamikleri neredeyse yerinden oynadığı bir yapıda bu anayasayla devam etmemiz mümkün değil. Zaten birçok kez değişti. Milletin yapacak olduğu bütün paydaşlarıyla işin içinde bulunarak yapacak olduğumuz bir anayasaya ihtiyacımız var. Tabii ki bunu meclis yapacaktır. Meclisin yapacağı anayasa sıhhatlidir. İnşallah 7 Haziran sonrasında özgürlükçü, kişi özgürlüğünü öne çıkartan toplumun bütün kesimlerini barındıran, birleştiren ortak paydalar oluşturan yeni ufuklar bize verebilecek olan bireyi öne çıkartan devleti bireyin hizmetine taşıyan bir yapılaşmayı oluşturacağız. Özetle ulus devlet mantığıyla ötekileştirilen, yok sayılan ve asimilasyona uğratılan bütün olumsuzlukları ortadan kaldıracak, bu memleketin insanlarını fabrika ayarlarına döndürecek bir anayasal metnini hayata geçireceğiz. Sonuç olarak daha sağlıklı bir yapıyla Türkiye daha da güçlenecek, hızlı hareket eden bir sistemle ‘halk-yönetim’ kaynaşması çok etkin olacaktır. Vatandaş kime oy verirse versin ideolojik davranmanın bir anlamı yoktur.
 
YERLİ İRADEYİ İSTEYEMEYENLER GDO’LU PROJE YAPILANMALARIDIR 
 
Toplumlardaki geçiş süreçlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Toplumlarda her zaman bir geçiş süreci vardır ve bizim hayatımızda geçiş süreçleri ile geçti. Bu süreçlerde al birini vur ötekine diyebileceğimiz yapıların nöbetleşe olarak yönetimi ellerinde tutma taktiklerine rahmetli Turgut Özal ve Necmettin Erbakan kafa tuttu. Merhum Erbakan’ın sözüyle ‘Batı kulübü’ denilen proje yapıları hiç bir zaman Türkiye’nin normalleşmesine, büyümesine, güçlenmesine tahammül edemedi. Yerli iradeyi isteyemeyenler GDO’lu proje yapılanmalarıdır. Bu yapılanmalar her dönemde az yada çok varlığını göstermişlerdir. 12 yıllık bu süreçte yaşananlar, aslında Türkiye'nin ne kadar değiştiğine işaret etmektedir. Millet ile aynı dili konuşan bir iktidar sayesinde birçok kazanım elde edilmiştir.
 
ALEVİLERİ İSTİSMARCILARDAN KURTARMAK GEREKİR
 
Alevi siyasetinin serencamıyla ilgili neler söyleyeceksiniz?
 
Alevi kimlik mücadelesi açısından belki de en fazla önemsenmesi gereken mesele, Alevi kimliğinin uzun yıllar boyunca siyasi merkez tarafından gözardı edildiği hissi ve Alevilerin genel dışlanmışlık psikolojisidir. Türkiye’de Alevilerden daha çok asimilasyona ötekileşmeye mahkum edilmiş başka bir topluluk yoktur. Bakın Alevilerin 70-80 yıllık sürecini Alevilerin ‘Amasız-Fakatsız’ kendini tarif edecekleri bir tanımı yoktur. Alevileri bazı Alevilerin istismarından, ipoteğinden kurtarılması gerekmektedir. Alevi bireylerin hayatlarını kolaylaştırmaya yönelik politikaların oluşturulmasında, alınmasında ve uygulanmasındaki en büyük eksiklik, karar alıcı ve uygulayıcı konumda olan mekanizmaların içerisinde ''Alevi bireylerin'' yeterince yer alamamalarıdır. Ve bu mekanizmaların içerisinde bulunanların büyük çoğunluğunun önceliğinin '' Alevi sorunu'' olmamasıdır. AK Parti, Alevi sorununa, devlet aklı ve refleksi ile yaklaşmaya başlamıştır. Bu özgür, çoğulcu ve demokratik toplum olma yolunda önemli bir adımdır.
 
BAŞKANLIK SİSTEMİ TÜRKİYE’NİN GELİŞMESİNE İVME KATACAK
 
Başkanlık sistemi siyaseten Türkiye için hangi bakımlardan bir ihtiyaç, ülkeye ve vatandaşa hangi katkıyı sağlar?
Başkanlık sistemi, Türkiye’nin AK Parti iktidarında geçirdiği demokratik dönüşümü nihai sonucuna erdirerek, 2023 ve sonrasına yönelik kalkınma hedeflerine ulaşmasını kolaylaştıracak bir çerçeveye sahip olacaktır. Yasama ve yürütmenin müstakil olarak etkin olduğu, demokratik denge ve kontrol mekanizmalarının öngörüldüğü, toplumsal farklılıkların siyasal temsilinin sağlandığı, karar alma süreçlerinin hızlandığı, her türlü̈ vesayetin engellendiği ve ülkenin gelişmesine ivme katacağı bir sistemdir.
 
TAYYİP BEY HALKIN FİKİRLERİNE ÖNEM VERİR
 
Recep Tayyip Erdoğan ismi size göre neyi ifade ediyor?
 
Recep Tayyip Erdoğan benim gördüğüm en mert, en açık sözlü ve istikameti belli olan adamdır. İstikametinden hiç sapma olmadı ve ilk gün ne dediyse bugünde aynı şeyi söylüyor. Sabırlı ve samimi bir insandır. Çizgisiyle, duruşuyla, Türkiye’yi iyi okuyan örnek bir adamdır. Sayısal verilere inanan, Tayyip Bey’in anket ve araştırmalara özel bir ilgisi vardır. Çünkü halkın fikrine önem veriyor. Büyük bir azimle ileriye doğru manşetlerle çarpışa çarpışa gelen bir doğal liderdir.
 
ÇÖZÜM SÜRECİ KALKINMANIN DEVAMLILIĞINI SAĞLAYACAKTIR
 
Çözüm Sürecinin bundan sonraki aşamaları için neler söylersiniz?
 
Çözüm Süreci, çeşitli aşamaları olan bir süreçtir. O aşamaların birincisi kalıcı çatışmasızlık ortamını sağlamaktır. Kalıcı çatışmasızlık ortamı bakımından Ak Parti üzerin düşeni yaptı ve yapmakta. 2-3 yıldır Allah'tan hiçbir ocağa ateş düşmüyor. Yani sapma şeklinde bazı terör tehdit olayları oldu ama sistematik bir biçimde biz şiddet ortamından çıktık diyebiliriz. Gerçekten Çözüm Süreci, insan onurunu merkeze alan AK Parti’nin insani kalkınma ve 2023 hedeflerine ulaşmasının önemli dinamiklerinden biri olup, Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere, tüm ülkemiz için aynı zamanda bir refah süreci, adaletin tesisi, kalkınmanın devamlılığı için hayata geçirilen insan hakları ve demokrasi odaklı yerli bir girişimdir. Bu girişimler sayesinde demokratikleşme ile eş zamanlı olarak yatırım, üretim ve istihdam imkânlarının geliştirilmesi başta olmak üzere, terörden etkilenen bölgelerin ekonomik ve sosyal rehabilitasyonuna dönük çalışmaları hızlandırarak devam ettireceğiz.
 
Malatya’da saha çalışmalarınız nasıl gidiyor?
 
Malatya kendi öz memleketim. Bizler bu şehrimizle her zaman hemhal olmuştuk ve şimdide her kesimle, herkesle temas etmeye gayret ediyorum. Sorunları dinliyor çözüm üretme gayretinde oluyorum.
 
HDP BARAJI AŞMAZSA BİR TEMSİL KRİZİ YAŞANMAZ 
 
HDP barajı aşamazsa, Meclis'e giremezse bir temsil krizi yaşanacağını dillendirenler de mevcut. Böyle bir risk görüyor musunuz peki?
 
HDP barajı aşmazsa bir temsil krizi yaşanmaz. Çünkü HDP bir Türkiye hareketi değil bir projedir. Bu projeye destek verenler batı lobileri, paralel yapı ve çeşitli unsurlardır. Şu anda bu ülkenin bağımsızlığına karşı yapılan operasyon var. İçeriden dışarıdan aklınıza gelebilecek bütün unsurların her türlü yolu denediği, PKK’lısının Marksist’inin, yerlisinin, yabancısının paralel örgütün bütün enstrümanlarını kullandığı, servis ettiği ve devreye soktuğu bir süreç yaşıyoruz. Bu tablolara bakarak diyoruz ki 7 Haziran seçimleri bu coğrafya için tarihi bir öneme haizdir.
 
AK PARTİ TÜM ÜMMETİN DAVASI OLDU
 
AK Parti'nin güçlü olması neden önemli?
 
AK Parti’nin savunduğu görüş ve misyon artık sadece Türkiye’nin değil İslam Ümmetinin yol haritası ve kurtuluşudur. Bu dava artık sınırları aştı. Tüm Ümmetin davası oldu. Ben bu inançla bu yolda ilerlemeye çalışıyorum. Türkiye artık belirli bir seviyenin üzerine çıktı. Ancak gerek Cumhurbaşkanımız, gerekse Başbakanımız bunun yeterli olmadığı ve daha ilerilere çıkmak gerektiğini ifade ediyorlar. Ben de bu yükselişe katkı vermek istiyorum. İnanıyorum ki bu seçimde de Malatya’mız, milletin partisine, milletin iktidarına sahip çıkacak. Bu seçimlerde de Ak Parti oyunu arttırarak daha fazla milletvekili çıkaracak. Bu millet söze değil icraata oy veriyor. AK Parti’yi diğerlerinden ayıran da bu. Milletin iktidarı millet için icraat yapıyor.
 
MUHAFAZAKAR KÜRT OYLARINI AK PARTİ ALACAK
 
Malatya’da muhafazakar Kürt oyları kime gidecek?
 
Malatya'nın İslami kimlik yapısı dışında birde Kürt yapısı vardır. Kente göç etmiş muhafazakar Kürtlerin siyaseten eğilimli olduğu parti Ak Parti’dir. Bölgede PKK sadece Malatya’ya nüfus edemedi diyebiliriz. Malatya'da muhafazakar dinine bağlı yapısından dolayı PKK’nın kentte taban tutturma denemeleri boşa çıkmıştır. Saha çalışmalarımızda görüyoruz ki gerek CHP gerekse de HDP Malatya’da oy alabilmek adına kandırmacaya tevessül etmektedir. (SEZAİ ERHAN-MALATYA)