Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olarak yer aldığı, Belek Turizm Bölgesi'ndeki NEST Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Antalya Diplomasi Forumu'na (ADF) katılan Kaag, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Kaag, Gazze'de varılan ateşkes anlaşması boyunca BM nezdinde bölgeye gönderilen insani yardımların sorunsuz şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığını söyleyerek, "Ateşkes anlaşmasının parçası olarak insani yardımların akışı sağlanıyordu, ancak mart ayının ikinci yarısından beri yardımların girişine izin verilmiyor." ifadesini kullandı.
Bölgedeki yardım çalışanlarının operasyonları yürütebilmesi için ihtiyaç duyduğu ekipmanların yetersiz olduğunu, hastaneleri işletmek için gereken yakıtın tükendiğini kaydeden Kaag, yakıt ve ekipmandaki yetersizlik nedeniyle insani yardımların dağıtımında aksaklık yaşandığını aktardı.
Kaag, "(Gazze'de) Şu anda 5 yaşın altında 60 binden fazla çocuğun yetersiz beslenmeden muzdarip olduğunu biliyoruz. Bu istatistiklerin her biri, bir insanın hayatını ve hayatta kalma mücadelesini temsil ediyor." diye konuştu.
Uluslararası hukuka göre, İsrail'in Gazze'ye yardım ulaştırılabilmesini sağlamakla yükümlü olduğunu söyleyen Kaag, insani yardımların bir an önce Gazze'ye ulaştırılmasının şart olduğunu vurguladı.
Kaag, İsrail'in Gazze'ye saldırılarının sadece siviller için değil, aynı zamanda çoğunluğunu Filistinli sivillerin oluşturduğu uluslararası yardım çalışanları için de dehşet verici olduğunu söyledi.
- "SİYASİ RANDEVULAŞMA NOKTASI ADF"
Kaag, ADF'yi mükemmel bir platform olarak tanımlayarak, "Konular Küresel Güney perspektifinden, bölge içinden, önemli sesler tarafından tartışılıyor." dedi.
BM'deki bazı meslektaşlarının ADF'yi siyasi olarak "hızlı randevulaşmanın" bir yolu olarak kullandığını belirten Kaag, "Tabiri caizse bir günde 20 ya da 30 toplantı yapıyorlar. Çok fazla seyahat ve zaman tasarrufu sağlıyor, bu yüzden oldukça etkili." değerlendirmesinde bulundu.
Kaag, Türkiye'nin dünya sahnesinde önemli bir rol oynadığına dikkati çekerek, NATO üyesi ülkenin hem bölgesel hem de küresel düzeyde yüksek üretkenliğe sahip bir ülke, yatırımcı ve siyasi bir aktör olarak çok yönlü deneyimler sunduğunu vurguladı.