CHP Genel Başkanı Özgür Özel çok tehlikeli bir yola girdi.
Ekrem İmamoğlu ile birlikte 90 kişinin gözaltına alınması, CHP'nin ve muhalefetin beynini yaktı.
Özel dün halkı sokaklara çağırdı. Kullandığı ifadeye bakınız:
"Kanuna aykırı emirle set çeken varsa, polise zarar vermeden yıkın geçin!.."
Saçmalığa bakın; polise zarar vermeden yıkıp geçecekler...
Polis, görevini yaparak yıkmaya yakmaya seyirci kalmayacağına göre polisle çatışma olacak.
Nitekim İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya; "Dün (önceki) geceki gösterilerde 53 şahsa, 2911 Sayılı Kanuna Muhalefet, Kamu Malına Zarar Verme ve Görevi Yaptırmamak İçin Direnme suçlarından işlem yapılmıştır. Bu gösterilerde 16 polisimiz yaralanmıştır." açıklamasını yaptı.
Saraçhane'de düzenlenen izinsiz gösteride bazı eylemciler, polis ekiplerine meşale ve demir çubuk fırlattı. Bazıları maskeli olan göstericiler, binanın önündeki barikatları yıkarak içeriye girmeye çalıştı.
Özgür Özel, sokak üzerinden devlete meydan okuyor.
Gezi olaylarından daha kanlı provokasyonlar, tahrikler, pusular için sorumsuzca çağrı yapıyor.
Adeta bütün terör örgütü militanlarına "maskelerini takın, gelin, sokaklar sizin, yakın, yıkın..." diyor.
Devlet elbette tedbirlerini alıyor, daha da alacak.
Dün valilikler, Ankara ve İzmir'de, basın açıklaması ve gösteri yürüyüşlerini 25 Mart Salı günü saat 23.59'a kadar yasakladı.
Eğer bundan böyle bir masum vatandaşın, devletin polisinin, güvenlik güçlerinden birinin kanı akarsa bunun sorumlusu Özgür Özel'dir, CHP yönetimidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Haliç Kongre Merkezi'ndeki 21 Mart Nevruz Günü Anma Programı'nda Özgür Özel'e en büyük uyarıyı yaptı:
"İstanbul'da bir yolsuzluk operasyonu bahanesi ile sokaklarımızın karıştırılmak istendiğini görüyoruz. Bir avuç kifayetsiz muhterisin sırf kendi ikballeri, menfaatleri, rant ve yağma tezgahları bozulmasın diye milletin huzuruna kastetmesine göz yummayacağız. Bu milletin kardeşliğinin zedelenmesine rıza göstermeyeceğiz. CHP'nin çağırdığı sokak çıkmaz sokaktır. Hırsızlığı soygunu sahtekârlığı savunmak için mahkeme salonları yerine sokağı işaret etmesi vahim bir sorumsuzluktur. Polisimize saldırarak, savcılarımızı tehdit ederek, demokrasi ve milli iradeye meydan okuyarak, antidemokratik yolara başvurarak hiçbir yere varılmaz. Türkiye sokakta bulunmuş bir ülke değildir, sokak terörüne de teslim edilmeyecektir. Bir avuç soyguncunun kendi meselesini milletin meselesi haline getirilmesine izin vermeyeceğiz. Kamu düzenin bozulmasına müsaade etmeyeceğiz, vandallığa boyun eğmeyeceğiz."
Bu ikaz, Cumhurbaşkanının sesinden devletin kararlılığıdır.
Devletin polisine, yargısına, komutanlarına açıktan düşmanlık yapan CHP, tarihî bir yol ayrımındadır.
Ya akıllarını başlarına toplayacaklar, sorumluluklarını hatırlayacaklar, ya da yolsuzluk, şaibe ve teröristle işbirliği batağında çırpındıkça batacaklardır.
Ya devletten yana olacaklar, ya da devlet düşmanlarından yana...
CHP'nin; demokrasi, hukuk, devlete bağlılık esasları yerine hırs, kin ve düşmanlıkla savrulması, bilinsin ki, milyonlarca makul vatandaş tarafından asla tasvip edilmemektedir.
CHP; bu ülkede huzur ve istikrar isteyen milyonların sesini duymalı, sağduyusuna kulak vermelidir.
Sırf Erdoğan düşmanlığından, sırf Bahçeli düşmanlığından, sırf Cumhur İttifakı düşmanlığından CHP'nin peşine takılan muhalefet de aklını başına almalıdır.
DEM Parti, Türkiye Komünist Partisi Özgür Özel'in sokak çağrısına katılıyor.
Özgür Özel, önceki gün de CHP Genel Merkezi gibi kullandığı İstanbul Saraçhane'deki İBB merkezinde muhalefet partilerinin dayanışma ziyaretlerini kabul etti. Zafer, Gelecek, Demokrat Parti, Memleket Partisi, DEM Parti ve Milli Yol Partisi temsilcileri ayrı ayrı ziyaretlerinde destek vaat ettiler.
Bir daha tekrarlayalım; devlete kafa tutanların hepsi sonunda hüsrana uğradılar.
Çünkü milletimiz hep devletinin yanında yer aldı.
15 Temmuz FETÖ ihanetinde öyle oldu, yine öyle olacak.