Yerlikaya, Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı'nda yaptığı basın açıklamasında, Esed rejiminin devrilmesinin üzerinden bir ay geçtiğini hatırlattı.
Kendi halkına zulmeden, insan hak ve hürriyetlerini hiçe sayan, masum çocukları annesiz, babasız bırakan 61 yıllık zalim rejimin yıkıldığını dile getiren Yerlikaya, şöyle konuştu:
"Esed kaçtı, hamdolsun Suriyeliler özgürlüklerine kavuştu. Türkiye olarak biz en başından beri hep Suriyeli kardeşlerimizin yanında yer aldık. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettikleri gibi zalimin karşısında, mazlumun yanında yer almak suretiyle tarihin doğru tarafında yer aldık. Devletimiz tüm kurumlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, vicdan sahibi her bir vatandaşımızla Suriyeli kardeşlerimizin yaralarını sardık ve büyük acılar çeken Suriyeli kardeşlerimize, yetimlere, öksüzlere sadece sınır kapılarımızı değil, gönül kapılarımızı da açtık. Çünkü değerli arkadaşlar, tarihimizden, kültürümüzden bize miras kalan anlayış, zorda kalanlara sırt çevirmeyi değil el uzatmayı gerektiriyordu, biz de aynen öyle yaptık."
Yerlikaya, Türkiye'de 2 milyon 888 bin 876 Suriyeli bulunduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biliyorsunuz 2017'den beri Suriyeli kardeşlerimiz yıllardır ayrı kaldığı, özlem duyduğu, vatan hasreti çektiği topraklarına gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli bir şekilde geri dönüşlerini devam ettiriyorlar. Geri dönüşler, İçişleri Bakanlığımız ve bağlı kuruluşumuz Göç İdaresi Başkanlığımızca yürütülüyor. 2017'den bugüne gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli geri dönenlerin sayısı 792 bin 625 olmuştur."
Suriye özgürlüğüne kavuşmadan önce, 2024 yılının 11 aylık bölümünde gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli dönüş kapsamında aylık ortalama 11 bin 63 Suriyelinin ülkesine döndüğünü belirten Yerlikaya, "8 Aralık'ta Suriye'nin özgürlüğüne kavuşmasından bugüne de beklenen oldu. Gönüllü, güvenli, onurlu, düzenli dönüşler artmaya başladı. Son bir ayda 52 bin 622 Suriyeli ülkelerine gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli bir şekilde dönüş yaptı." diye konuştu.
Yerlikaya, geri dönüşlerle ilgili detayları da anlatarak, "Bu 52 bin 622 dönen Suriyeli kardeşlerimizin 9 bin 729 aile olduğunu, bu ailelerinin de toplamının 41 bin 437 olduğunu, geriye kalan 11 bin 185 Suriyelinin de tek giden kişilerden oluştuğunu ifade etmek istiyoruz." dedi.
Yerlikaya, 8 Aralık'tan sonra Suriyeli sivil toplum kuruluşları (STK), kanaat önderleri ile Suriye'deki güvenli bölgelerde faaliyet gösteren STK'lerle gönüllü ve güvenli dönüşleri kolaylaştırmak adına istişarelerde bulunduklarını, bundan çok istifade ettiklerini belirtti.
Türkiye'deki Suriyelilerin "13 yıldan beri evimizden, iş yerimizden, tarlamızdan, bahçemizden, bağımızdan ayrı kaldık. Ne halde olduğunu bilmiyoruz. Biz de vatan aşkıyla, hasretiyle yanıp tutuşuyoruz. Bir an önce gitmek istiyoruz ama müsaade ederseniz gidelim bakalım orada varsa eksik, ki var olduğunu gelen resimlerden görüyoruz, bu kışta, bu okul zamanında efendim, çoluk çocuk gidip de o akşam yine başkalarına misafir veya onların bize bakması durumunda kalmayalım. Önden gidip eksikleri gidermek istiyoruz." dediklerini aktaran Yerlikaya, şöyle konuştu:
"Biz bunu kabinede diğer bakanlarımızla da istişare ettikten sonra Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın da talimatıyla bir isim konuldu, 'öncü göçmen' diye. Biliyorsunuz bunu daha önce de paylaşmıştık. 1 Ocak-1 Temmuz arasında. 10 günden beri uygulanıyor, öncü göçmen adı altında. Bize müracaat eden ailenin reisi, eğer ailenin reisi bunu yapabilmeye muktedir değilse ailenin en büyük ergen, reşit olan bireyi bunlar adına izin almayla ilgili Göç İdaresine müracaat ettiği zaman biz aynı gün içerisinde bu izinlerini veriyoruz. Orada bir kriter var. Bu, 6 ay süresi içerisinde 3 kere çıkış-giriş yapabilecek. Bugüne kadar 1-8 Ocak içerisinde öncü göçmen olarak kaç kişi gitti? 1766 öncü göçmeni buradan gönderdik."
Yerlikaya, öncü göçmen ve çifte vatandaş olan Suriyelilere Hatay'daki Zeytindalı ile Kilis'teki Çobanbey sınır kapılarını tahsis ettiklerini bildirdi.
Bakan Yerlikaya, AFAD'ın 2017'den bu yana, Fırat Kalkanı'ndan, itibaren 4 harekat bölgesinde, gelen göçü yerinde kontrol etmek ve terör adacıkları oluşturulmasını engellemek adına 6,4 milyon insanın yaşadığı alanda faaliyet gösterdiğini anımsattı.
Bölgede AFAD'ın koordinasyonunda, Türk Kızılay, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Türk sivil toplum kuruluşlarıyla beraber yardım faaliyeti yürütüldüğünü anlatan Yerlikaya, 27 Kasım'dan itibaren de AFAD ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla 460'ı un olmak üzere 1958 tır insani yardım gönderildiğini belirtti.
- "BİZ ŞÜKÜRLER OLSUN TARİHİN DOĞRU TARAFINDA YER ALDIK"
Yerlikaya, Suriye'yle 910 kilometre sınır komşusu olduklarını, 13 yıl boyunca sınıra gelip de naçarlığından, can havliyle sığınanlara hiçbir zaman kapıları kapatmadıklarını ve her zaman onlara kucak açtıklarını ifade etti.
Kabinedeki ilgili bakanlarla ilk günden itibaren kararlar aldıklarını anımsatan Yerlikaya, şunları dile getirdi:
"Bütün arkadaşlarımızın yapmaya çalıştığı, buradan giderken helalleşerek, kucaklaşarak onları uğurlamak. 52 bin 622 dönen Suriyeli muhacir kardeşlerimizi de aynı bu iklimde ve bu ruhta gönderdik. Biz şükürler olsun tarihin doğru tarafında yer aldık ama yanlış tarafında yer alanları, yabancı düşmanlarının bu süre içerisinde yaptıklarını unutmuyoruz. Her fırsatta da söyledik bunu, yani 'Allah hiç kimseyi bu şekilde imtihan etmesin' dedik ama maalesef yabancı düşmanlarının da sözleri, gerçekten tarihin yanlış tarafında, onlar da not alındı, kaydedildi. Temennimiz şu; bir an önce Suriye'de güven ve huzur tesis edilir, geçiş hükümetinin kurulma çalışmalarını biz de komşusu olarak ve tüm dünya ilgiyle izliyor. Hükümet olarak da Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hep onlara bu noktada serpilip, büyüyüp kendi güçleri üzerinde durmak noktasında gayret gösteriyoruz. Bütün bakanlıklar olarak yarın bizden kendi bakanlıklarının eğer bir tekrar aynı hizmetleri idame ettirmeyle ilgili tecrübe paylaşımı, başka türlü bir yardım, ne olursa bilin ki biz yine komşuluk hukuku gereği bunu da yapmaya hazırız. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımızın ilk günden bize vermiş olduğu talimat bu, tüm kabine üyelerinin de her biri bu noktada eylem planlarını yapmış vaziyette."
- "DENETİMLERİ, GÜVENLİĞİMİZDEN TAVİZ VERMEDEN SÜRDÜRECEĞİZ"
Yerlikaya, zaman zaman çok güzel anekdotların ekranlara yansıdığını, Başakşehir'deki okul arkadaşlarının uğurladığı Suriyeli Muhammed ve helalleşerek giden Nadya'yı hiç unutmadıklarını anlattı.
Ekranları başında izleyenleri duygulandıran bu şekilde çok anekdot olduğunu dile getiren Yerlikaya, "Fırsat bulduğumuz zaman, karşıya ziyarete gittiğimiz zaman, buradan Halep'e göndermiş olduğumuz Nadya'nın elinden çay ikramını almaya da söz veriyorum. Muhammed Abdullah'ı da ziyaret etmeyi, arkadaşlarının selamlarını göndermeyi hep birlikte biz de sağlıkla bekliyoruz. O gün inanıyoruz ki mutlaka gelecek." dedi.
Yerlikaya, basın mensuplarının bu süreçte de gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli dönüşü tüm dünyaya gösterdiğini belirterek, "Biz 2017'den beri bu süreci hep kendi hukukumuz ve uluslararası hukuka uygun ve gerçekten tamamı kayıt altında yapıyoruz. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin de burada ofisleri var, buna onlar da şahitlik ediyor. Biz ona kendi aramızda 'üçüncü göz' diyoruz." ifadelerini kullandı.
Göçle ilgili politikaları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yürüttüklerini "Biz insani, vicdani, medeniyet değerlerimize uygun, hukukun bize vermiş olduğu bu yetkiyi tebessümle ama kamu düzenimiz ve güvenliğimizden de asla taviz vermeden sürdürmeye hep birlikte sizlerin de şahitliğiyle devam edeceğiz." diye konuştu.
Yerlikaya, daha sonra alanda ikramlarda bulunan sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etti, çocuklara oyuncak verdi.