Tunç, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) başkenti Abu Dabi'de düzenlenen WeProtect Küresel Zirvesi 2024'e katıldı.
Bakan Tunç, zirve kapsamında gerçekleştirilen Çocukların İnternet Ortamında Cinsel İstismarına Karşı Küresel İttifak Girişimi Konferansı'nda yaptığı konuşmada, çocukların korunmasının önemine değinerek, özellikle dijital çağda çocukları korumanın gittikçe zorlaştığına dikkati çekti.
Çocukların, çevresindeki tehlikelere karşı en savunmasız kesim olduğunu belirten Tunç, çocukların korunması noktasında devletin ve uluslararası sistemin önemli görevler yerine getirmesi gerektiğini söyledi.
WeProtect Küresel İttifakı'nı tebrik eden Tunç, "Biz de Türkiye olarak katkı sağlamak isteriz. Çocuklar geleceğimiz. Dolayısıyla çocuklarımızı her türlü istismardan, gerek duygusal, gerek fiziksel, gerek psikoloji, gerek cinsel istismardan korumak için ne gerekiyorsa yapmalıyız." dedi.
Bu konuda devletlerin tek başına mücadele etmesinin kolay olmadığını aktaran Tunç, internet yayınlarını sağlayan küresel şirketlere büyük görevler düştüğünü belirterek, şöyle konuştu:
"Özellikle çocuk istismarı, internette işlenen suçlar, sanal alemde yapılan bir hareket eğer bir ülkenin kanununa göre suçsa onun cezalandırılması söz konusu. Yoksa orada hukuktan bahsedemeyiz. Her ülkenin kendi mevzuatında, kendi ceza kanunlarında suç teşkil eden ve kendi meclislerinde kabul ettikleri, 'bu hareket suçtur' dediği konu, eğer o ülkede o suçun işlenmesine zemin hazırlayan bir internet platformu varsa, o suça ortak olmuş oluyor. Dolayısıyla birlikte çalışmamız gerekiyor."
- "MAHKEME KARARINI GECİKMEKSİZİN UYGULAMAK HUKUKUN GEREĞİ"
Bakan Tunç, sosyal medya platformlarının temsilciliklerin, o ülkenin kanunlarına ve yargı kararlarına saygı duyması gerektiğini söyledi.
Düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda hassas olduklarını vurgulayan Tunç, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ama suç işlenmesinin önlenmesi de hepimizin görevi. Dolayısıyla bu konuda şirketlerle ortak çalışmak istiyoruz. Çocuklarımızı korumak için buna ihtiyacımız var. Şirketlerin, teknolojik imkanları kullanarak zararlı içerikleri herkesten önce fark etmesi lazım. Böyle bir sistem olması lazım. Yapay zeka odaklı teknolojiler kullanılarak zararlı yayın internete düşmeden de önlenebilmesi gerekir.
Biz şunu konuşuyoruz hala; 'Zararlı yayın var. Bu çıkarılsın mı, çıkarılmasın mı?' Bir ülkenin mahkeme kararı varsa, eğer siz de o ülkede yayın yapıyorsanız ki o yayını, o ülkenin imkanlarıyla yapıyorsunuz. Dolayısıyla o ülkenin bir mahkeme kararı olduğunda, o kararı gecikmeksizin uygulamak da hukukun gereği."