Tunç, Tarihi Odunpazarı Evleri Bölgesi'ndeki İşyurtları Eskişehir Hakimevi'nin açılışında yaptığı konuşma, mülkiyeti Odunpazarı Belediyesine ait, Türk Dünyası Vakfına tahsis edilen tarihi yapının imzalanan protokolle vakıf tarafından İşyurtları Kurumunun kullanımına sunulduğunu söyledi.
İşyurtları Eskişehir Hakimevi'nin restorasyonunun ardından eksiklikleri tamamlanıp tefrişatı yapılarak hazır edildiğini anlatan Tunç, şöyle konuştu:
"Gerçekten küçümsenemeyecek bir kapasitesi de var. Emeği geçen başta İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan'a ve emeği geçen herkese, Sayın Vali'mize, Nabi Avcı bakanımıza ve tüm emeği geçenlere çok çok teşekkür ediyorum. Burayı sıradan bir mekan olarak görmemek lazım. Bir kere tarih kokuyor. Buradaki faaliyeti sadece bir otelcilik hizmeti olarak da görmemek lazım. Burası rehabilitasyona yönelik bir merkez aslında. İşyurtları Kurumumuz bizim cezaevlerimize bağlantılı ama müstakil bir daire başkanlığı, özel bütçesi olan bir kuruluşumuz. Cezaevlerinde barındırılan hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması, onların meslek edinmesi, onların cezaları infaz edilirken çalışması aynı zamanda hem kendi ekonomilerine katkı sağlamaları hem de ürettikleri ürünlerin ülke ekonomisine katkı sağlaması açısından önemli bir kurumumuz."
- "CEZAEVLERİNİ ADETA EĞİTİM YUVASI HALİNE GETİRMENİN GAYRETİ İÇİNDEYİZ"
Bakan Tunç, İşyurtları Kurumunun pek çok sektörde iş yerlerinin, fabrikalarının ve atölyelerinin bulunduğuna değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"372 işyurdu müdürlüğümüze bağlı 400'den fazla fabrikamız var, atölyemiz var. Buralarda 30 binden fazla çalışan yükümlü var. Onlar çalışıp orada cezaları infaz edilirken rehabilite oluyorlar. Tahliyeye yakın süreçte de artık topluma karışmaya hazır hale geliyorlar. İşyurtlarımızın kapasitesini de giderek arttırıyoruz. Adeta kamu iktisadi teşebbüsleri arasında ilk 5'e giren bir statüye doğru yavaş yavaş ilerliyor. Önemsiyoruz, bütün cezaevlerimizin bulunduğu yerlerde bu tarz işyurtları müdürlüklerimizin, fabrikalarımızın, atölyelerimizin, bu tarz tesislerimizin olması çok önemli.
Özellikle cezaevlerinde barındırılan hükümlü ve tutukluların aslında ceza adaleti sisteminin üçüncü aşaması gerçekleşiyor orada. Çünkü ceza adaleti sistemi sadece soruşturmadan, kovuşturmadan ibaret değil. En önemli aşamalarından biri de belki en önemlisi, toplumu suçtan korumaya yönelik çalışmaların, suçlunun ıslahının gerçekleştirileceği cezaevlerimiz önemli. Bu anlamda tabii son yıllarda özellikle cezaevlerimizi adeta bir eğitim yuvası haline de getirmenin gayreti içerisindeyiz."
Tunç, cezaevinde barındırılan, suça sürüklenen çocukların tamamının ilkokul, ortaokul, okuma yazma ve üniversite çağına kadar bir eğitim kapsamı içinde olduğunu belirtti.
Cezaevinde bulunan yetişkinlerin de eğitiminin önemli olduğuna değinen Tunç, şunları kaydetti:
"Şu anda cezaevlerimizde 77 bin hükümlü eğitim görüyor. Bunların bir kısmı ilkokul, bir kısmı ortaokul, bir kısmı lise, bir kısmı üniversite, hatta doktora seviyesinde olan da var. Kültür ve Turizm Bakanlığımızla yaptığımız protokol çerçevesinde 8 cezaevimizde Adalet Halk Kütüphaneleri açtık. Bütün kütüphanelerimizi de halk kütüphaneleriyle entegre ederek oralardan kitap teminlerini sağlamış durumdayız. Yine Milli Eğitim Bakanlığımızla yaptığımız protokoller çerçevesinde 6 adet çok programlı lise var, örgün eğitim gören. Yine 49 adet mesleki eğitim merkezi var. Mesleki eğitim merkezlerinde eğitim gören hükümlüler çıraklık belgesi, kalfalık ve ustalık belgelerini alarak bir meslek sahibi olarak cezaevinden infazı bittikten sonra tahliye oluyorlar. Artık bir meslek sahibi olarak topluma karışıyorlar. Bunu önemsiyoruz ve sayılarını da giderek arttırmanın gayreti içerisindeyiz."
- "HEM BİR İŞ YURDU, ÜRETİM MERKEZİ HEM DE BİR EĞİTİM YUVASI"
Adalet Bakanı Tunç, cezaevlerinde çok sayıda uzman ve usta öğreticinin görev yaptığı çeşitli branşlarda 10 bin 294 kursun bulunduğunu dile getirdi.
Cezaevlerinde manevi rehberlik hizmetlerinin önemli olduğuna dikkati çeken Tunç, şu ifadeleri kullandı:
"Diyanet İşleri Başkanlığımızla yaptığımız protokol çerçevesinde de son 5 yılda 60'tan fazla hafız cezaevlerinde yetişmiş durumda. Cezaevlerini hem bir iş yurdu, üretim merkezi hem de bir eğitim yuvası haline getirmenin gayreti içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu anlamda özellikle suçlunun ıslahı, toplumu suçtan korumaya yönelik çalışmalara, infaz aşamasında da önem vermenin gayreti içerisindeyiz. Bugün de burada çok güzel bir örneğini görüyoruz. Türk Dünyası Vakfımızla protokol yaparak bu güzel tesisi bugün hizmete açıyoruz. Belediyenin mülkiyetinde olan bir yer, Odunpazarı Belediye Başkanı'na da huzurlarınızda teşekkür ediyoruz. Nabi hocama ve buranın tefrişatında emeği geçen başta Ali Yeldan başsavcımıza ve şimdiki başsavcımız Üzeyir Karakülah'a ve emeği geçen tüm yargı mensuplarımıza, işyurdu çalışanlarına çok çok teşekkür ediyorum. Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum."
Törende, Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah, İşyurtları Kurumu Daire Başkanı Hüsnü Gezginci ve Türk Dünyası Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Nabi Avcı da katılımcılara hitap etti.
Açılışa, AK Parti Eskişehir milletvekilleri Fatih Dönmez, Ayşen Gürcan ve Nebi Hatipoğlu, Muharip Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İsmail Güneykaya, Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir, İl Emniyet Müdürü Tolga Yılmaz ve diğer ilgililer katıldı.
Konuşmaların ardından Bakan Tunç ve beraberindekiler, İşyurtları Eskişehir Hakimevi'nin açılış kurdelesini kesti.