Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Akar, Türkiye'nin artan riskler karşısında hava savunma ihtiyacının ortaya çıktığını ABD'den Patriot'u ve Fransa-İtalya yapımı SAMP-T'yi almak istediğini ancak bunun mümkün olmaması nedeniyle S-400'ün temini yoluna gidildiğini hatırlattı.
Akar, "ABD ve Avrupalılarla görüştük. Maliyet, teknoloji transferi, ödeme şartları, teslimat, üretim gibi konularda maalesef uygun cevaplar alamadık. Buna olumlu cevap veren Rusya'dan bunu ülkemiz için temin etmemiz gerekti" dedi.
Şu anda Türkiye'nin S-400'ün tedarik süreci içinde olduğunu, ikinci paket için görüşmelerin devam ettiğini belirten Akar, "Halen (birinci paket için) kontrol ve muayeneler, kabul testleri var, bunlar sürüyor... Faaliyetlerimizi planladığımız şekilde götürmeye çalışıyoruz" dedi.
ABD'nin S-400'lerin F-35'in çalışmasına soruna teşkil edeceği görüşüne katılmadığını belirten Akar, diyalog ile bu sorunların giderilebileceğini, S-400'lerin geri gönderilmesi gibi bir talebin ise sıkıntı vereceğini belirtti.
"Ortada S-400 ile F-35'in çalışmasından çıkacak problemler olduğu iddiası var. 'Beraber çalışalım' dedik, ABD'li müttefiklerimiz S-400 olduğu sürece ortak çalışma olmayacağı görüşündeler. ABD tarafı çözüm isterse teknik düzeyde çalışmalarla buna çözüm bulunabilir. Başka ülkelerde bu ikisi aynı anda var."
Akar ABD ile Türkiye'nin içinde bulundukları askeri ittifak ve bölge yararına işbirliğine gidebileceğini dikkat çekerek, "ABD ile ortak yapabileceğimiz işler var, hem iki ülkenin hem NATO hem bölge ve dünya yararına... ABD'li müttefiklerimizin durumu anlamasını bekliyoruz. Öbür türlü ısrar, inat olduğu sürece olay sürüncemede kalıyor. Müttefikliğe uygun olmayan tehdit dili, yaptırımların kabulu mümkün değil" dedi.
Akar, S-400'ün bir yerde sabit olmayacağını ve risk tehdit değerlendirmesi çerçervesinde nerede ihtiyaç varsa oraya konuşlandırılacağını belirtti.
Akar, ABD ile sorunun diyalog yoluyla çözülebileceğini, yeni göreve başlayacak olan Biden yönetiminin yaptırım kararını gözden geçirip normalleşmeye geçilmesinin önemli olduğunu belirtti.
Türkiye'nin ortağı olduğu F-35 programına dönmek istediğini vurgulayan Akar, "F-35 için ciddi zaman ve enerji harcandı. Bunun durdurulması ciddi sorun. Güven bunalımı çok daha tahripkar olabiliyor. Bu nesilden nesile gidebiliyor, buna engel olmak lazım. Bu kadar riskin olduğu ortamda birlikteliğin tahrip edilmemesi, zarar görmemesi lazım" dedi.
Akar, Türkiye ile ABD arasında birçok alanda işbirliği olduğunu, bunlardan birinin de halen görüşmeleri devam eden F-16'ların modernizasyonu konusu olduğunun altını çizdi.
İki ülkenin askeri alanda işbirliği ve müttefikliği varken CAATSA yaptırımlarını yanlış bulduğunu kaydeden Akar, "Biz şimdi hasım mıyız? Biden döneminde ABD'nin bu kararını gözden geçirmesini ve normalleşmeye geçmeyi bekliyoruz" dedi.
Akar, SAMP-T alımına yönelik görüşmelerin koronavirüs salgını dolayısıyla yavaşladığını ama devam ettiğini kaydederek, bu sistemi de almak istediklerini söyledi.
Türkiye'nin ABD'nin Patriot sistemini de almak istediğini, kesilen görüşmelerin yeniden başlamasını istediklerini kaydeden Akar, "Bu toplantının yeniden başlatılmasını bekliyoruz. Ama konuşma, cevap olmadan yaptırılarla, tehdit diliyle bir yere varmak mümkün değil. Diyalogla ancak çözüm bulabiliriz" dedi.