DHKP-C operasyonu kapsamında gözaltına alınanlardan 9’u avukat biri örgüt lideri 21 kişi tutuklandı. Operasyon kapsamında gözaltına alınanıp da poslisteki işlemleri bitenlerin adliyeye sevki dün gün boyu sürdü. Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Zerrin Sarı’nın, Hayata Dönüş Operasyonları sırasında mahkumlara kendilerini yakma talimatı verdiği öğrenildi. Sarı’dan gelen mesajın ardından mahkumların kendilerini yaktığı iddia ediliyor.
23:01’de Hollanda’dan aradı
DHKP-C operasyonuyla ilgili detaylarda çıkmaya devam ediyor. Örgütün Avrupa sorumlusu olduğu iddia edilen Avukat Zerrin Sarı’nın, 19 Aralık 2000’de gerçekleştirilen hayata dönüş operasyonunda DHKP-C’li örgüt üyelerine kendilerini yakmaları için emir verdiği iddia edildi. O önem Halkın Hukuk Bürosu’nun başında olan Sarı’nın 19 Aralık saat 23.01’de Bayrampaşa Cezaevi’nde bulunan örgüt yöneticilerini aradığı öğrenildi. Hollanda’dan cezaevine arayan Sarı’nın konuşmasının o dönem yapılan teknik takip çalışmalarına yansıdığı öne sürüldü. Sarı’nın konuşmanın başında cezaevindeki örgüt yöneticilerine mesajı kodlu olarak vermek istediği belirtiliyor. Mesajın açık verilmesi istenince Sarı, “Feda eylemi olmasın artık; ama direniş tabii ki devam eder” diyor.
Sarı’dan aldı dağıtımını yaptı
Ölüm oruçlarına müdahale etmeye çalışan güvenlik güçlerini durdurmak isteyen örgüt yöneticilerin örgüt üyelerine kendilerini yakma emrini vermesi de soruşturma dosyasına girdi. Sarı’nın talimatının ardından Bayrampaşa Cezaevi’nde bulunan bir örgüt yöneticisinin Çanakkale Cezaevi’nde bulunan bir başka örgüt lideriyle konuşmasında kendilerini yakma talimatını verdiği ortaya çıktı. Örgüt yöneticisi adamın aradığı kadının “içeri girmeye çalışıyorlar” demesi üzerine “O durumda bir direnişçimiz kendini yaksın” dediği, kadının da onayladığı öğrenildi. Konuşmanın ilerleyen kısımlarında Bayrampaşa Ceazevinde bulunan yönetici “Yani o daha önce yazdığımız konuştuğumuz gibi” ve “Püskürtebilirsek böyle püskürtürüz” sözleri kayıtlara geçti.
Ajanlık dosyası ayrıldı
Tutuklanan avukatlara savcılık ve mahkemede ‘ajanlık ve kozmik oda’ ile ilgili herhangi bir sorunun yöneltilmediği de öğrenildi. Avukatlara ajanlık suçlamasıyla ailgili ayrı bir soruşturmanın başlatılacağı öğrenildi. Örgütün, ulaşmaya çalıştığı gizli bilgiler ile asker ve polis merkezleri, hakim ve savcıların adresleri ve üst düzey ticari şirketlere ait bilgi ve belgeleri kriptolu bir şekilde yurtdışına gönderdikleri iddia ediliyor.
ÇHD başkanları ile ‘lider’ tutuklandı
DHKP-C operasyonunda gözaltına alınanlar parça parça mahkemeye sevkedildi. Savcılık sorgusunun ardından önce Halkın Hukuk Bürosu’na yapılan baskında gizli bir bölmede yakalanan örgütün Dursun Karataş’ sonraki lideri Kamile Kayır ile birlikte 12 kişi tutuklandı, yurt dışına çıkma yasağı getirilen 7 kişi ise 10 bin TL kefaletle serbest bırakıldı.
Karar sonrası açıklama
Öğle saatlerinde ise 10 avukattan 9’u tutuklandı. ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile derneğin İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay’ın da aralarında bulunduğu 9 avukat ‘örgüt üyesi olmak’ suçundan tutuklandı. Avukat Efkan Bolaç ise serbest bırakıldı. Savcılık katında bekleyen diğer avukatlar kararı protesto etti. Tanay ve Kozağaçlı cezaevine götürülmeden adliye içinde açıklama yaptı.
DHKP-C’nin şifresi çözüldü: Yunanistan
İZMİR’DE operasyon kapsamında aranan noktalardan biri olan Özgürlükler Derneği’nde, örgüt üyesi bir kişiye ait tablonun arkasına gizlenmiş USB belleğin içinde şifreli bir dosyaya ulaşıldı. Polis, bilgi işlem uzmanları tarafından iki gün süren teknik çalışma sonucunda dosyanın şifresini kırmayı başardı. Örgüt üyelerinin şifre olarak ‘Yunanistan’ kelimesini seçmesi dikkat çekti. Dosyanın içinde, örgütün yapısı ve üniversite yapılanmasını anlatan belgeler bulundu.
Hedef koordinatları bulundu
Ege Gençlik Derneği’nde ise Yamanlar, Karabağlar ve Eskiizmir polis merkezleri, AK Parti İzmir İl Başkanlığı eski binası, askerî bir lojman, Amerikan kültür merkezlerini nokta olarak gösteren koordinatlara ulaşıldı. Örgüt üyelerinin, buralara eylem hazırlığında olduğu iddia edildi. Polisin, zanlılardan E.Ö.’yü 6 Eylül 2012’de ruhsatsız tabanca ile yakalayarak gözaltına alıp, operasyon deşifre olmasın diye ‘silah kanununa muhalefet’ten işlem yapıp serbest bıraktığı öğrenildi.