23 Aralık 2024 Pazartesi / 22 CemaziyelAhir 1446

AK Parti'den Başkan Erdoğan'a oy veren vatandaşlara hakaret eden Dilruba'yı onur konuğu yapan Özgür Özel'e sert tepki: Tam bir şuursuzluk

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a oy veren vatandaşlara ağır hakaretlerde bulunan Dilruba Kayserilioğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in onur konuğu oldu. Skandala tepki gösteren AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Cumhurbaşkanlığı makamına ve vatandaşlarımıza yönelik hakaretler eden bir kişinin, CHP Genel Başkanı tarafından protokolde ağırlanması, alkışlanması ve üstüne taltif edilmesi asla kabul edilemez. Bir siyasi partinin yöneticileri nefret ve hakaret söylemlerinin hamisi olamaz. Nefret söylemlerine kıymet verilmesi tam bir şuursuzluktur.' dedi.

31 Ağustos 2024 Cumartesi 10:56 - Güncelleme:
AK Parti'den Başkan Erdoğan'a oy veren vatandaşlara hakaret eden Dilruba'yı onur konuğu yapan Özgür Özel'e sert tepki: Tam bir şuursuzluk

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a oy veren vatandaşlara küfreden ve tutuklu bulunduğu cezaevinden salıverilen Dilruba Kayserilioğlu CHP'nin İzmir'de düzenlediği 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına katıldı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, küfürbaz Dilruba'yı, "Kendisine geçmiş olsun diyorum. İyi ki varsın, seni seviyoruz" diyerek alkışlattı.

AK PARTİ'DEN "KABUL EDİLEMEZ" TEPKİSİ

Skandala sosyal medya hesabından tepki gösteren AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Cumhurbaşkanlığı makamına ve vatandaşlarımıza yönelik hakaretler eden bir kişinin, CHP Genel Başkanı tarafından protokolde ağırlanması, alkışlanması ve üstüne taltif edilmesi asla kabul edilemez. Bir siyasi partinin yöneticileri nefret ve hakaret söylemlerinin hamisi olamaz. Nefret söylemlerine kıymet verilmesi tam bir şuursuzluktur." ifadelerini kullandı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in açıklaması şöyle:

Her türlü nefret söylemiyle ve nefret siyasetiyle mücadelemiz en kararlı şekilde sürecektir.

Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, Cumhurbaşkanımız Sn Recep Tayyip Erdoğan'a ve farklı siyasi partilere gönül vermiş vatandaşlarımıza hakaret edilmesi, fikir özgürlüğü değildir. Bunlar kınanması ve reddedilmesi gereken nefret söylemleridir.

Hakaret ve tahrik içeren provokatif açıklamalar, ancak ilkel bir nefretin ve demokrasi düşmanı nefret siyasetinin ürünüdür. Bu nefret söylemleriyle demokratik siyaset ve hukuk zemininde kesin bir şekilde mücadeleyi sürdüreceğiz.

Cumhurbaşkanımız Sn Recep Tayyip Erdoğan'a, Cumhurbaşkanlığı makamına ve vatandaşlarımıza yönelik hakaretler eden bir kişinin, CHP Genel Başkanı tarafından protokolde ağırlanması, alkışlanması ve üstüne taltif edilmesi asla kabul edilemez. Bir siyasi partinin yöneticileri nefret ve hakaret söylemlerinin hamisi olamaz. Nefret söylemlerine kıymet verilmesi tam bir şuursuzluktur.

Siyasi partiler ve siyasetçiler milletimize hizmet noktasında rekabet siyaseti ile yarışmalıdır, husumet siyasetinin destekçisi olmamalıdır.

Siyasal eleştiri, siyasetin asli dinamiklerindendir. Her türlü siyasi eleştirinin muhatabı siyasi partiler ve siyasetçiler olmalıdır. Siyasi tercihlerinden dolayı vatandaşlarımızın hedef alınması demokratik değildir ve kabul edilemez.

Vatandaşlarımıza hakaret eden kişilerin protokolde ağırlanması sorumlu bir siyaset anlayışı olmadığı gibi, demokratik bir tutum da değildir.

AK Parti'den "Dilruba Kayserilioğlu" açıklaması

Özgür Özel, Başkan Erdoğan'a oy veren vatandaşlara hakaret eden Dilruba'yı onur konuğu yaptı

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI YILMAZ'DAN "NEFRET SÖYLEMİ" AÇIKLAMASI

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, hiçbir demokratik siyasi ölçünün, insanlara küfredilmesini ve açıkça hakaret edilmesini onaylamayacağını belirterek, nefret söylemlerine karşı siyaset kurumunun birlik içinde olmayı başarması gerektiğini bildirdi.

Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, fikir hürriyetinin, nefret söylemleriyle geniş toplumsal kesimlere hakaret etme hürriyeti anlamına gelmediğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Hiçbir demokratik siyasi ölçü insanlara küfredilmesini, açıkça hakaret edilmesini onaylamaz. Nefret söylemlerini fikir hürriyeti adı altında himaye etmek, gerçek anlamda fikir hürriyetine de büyük darbe vurmaktadır. Demokratik siyasi rekabetin yapılacağı birçok alan var. Hiç olmazsa nefret söylemlerine karşı siyaset kurumu birlik içinde olmayı başarmalıdır."