Şehrin nefes aldığı ender yerlerden biri olan Yıldız Parkı’ndayız. İçinde bulunduğumuz şu günlerde lalelerin raksına dahil olan bu mekan, her daim önemlidir. Son dönemin en önemli saray kompleksi olan Yıldız Sarayı’nın bahçesidir. 1873 yılında Malta’da bir Müslüman mezarlığı yaptıran Sultan Abdülaziz, buraya da Malta adını verdiği bu köşkü yaptırır.
Malta önemlidir Osmanlı için. Kimi zaman acıların, sürgünlerin adresi olur. Zira Malta, milli mücadele döneminde İstanbul’u işgal eden İngilizlerin siyasetine ters düşen 140 devlet adamı, siyasetçi ve düşünür için 1919-1921 yılları arasında sürgün yeridir. Köşkün neden bu isimle anıldığı konusu net değil. Abdülaziz devrinde Malta’dan getirilen taşlarla yapıldığı için Malta adını aldığı da söylenir. Bazı kaynaklar ise fethedilen veya fethedilmek istenen yerlerin adlarının saray ve köşklerin içindeki mekanlara verilmesinin bir gelenek olduğunu yazar. Adının kaynağı net değildir ama köşk, tarihte önemli olaylara sahne olur. Çırağan Baskını’nın amacı IV. Murad’ı tekrar tahta çıkarmaktır. Ancak bu girişim gerçekleşmez. Tekrar tahta çıkamayan IV. Murad, güvenlik gerekçesiyle Malta Köşkü’nde gözetim altına alınır.
CENNETTEKİ SU KAYNAĞI
Malta Köşkü, Yıldız Parkı’nın kuzeyinde yer alır. İki katlı ve geniş manzaralı terası gerçekten çok güzeldir. Eklektik üslupta inşa edilen köşk, zarif bir dinlenme köşküdür. Abdülmecid devri yenilikçi üslupların denendiği dönem olur. Çiçek, meyve ve av hayvanlarının resimlerinin yaygınlaştığı bu dönemin en güzel uygulamaları da burada görülür. Yıldız Sarayları’ndaki yabancı sanatçıların Avrupa mimarisindeki gelişmeleri yansıttığı duvar ve tavan resimleri çok özel. Yağlı boya bu resimlerde doğa tüm güzelliği ile resmedilir.
Malta Köşkü’nü gelenleri karşılayan ve her göreni etkileyen havuzu hem çok zarif hem çok kıymetli. Aslında bu bir selsebil. Selsebil, Kuran-ı Kerim’deki İnsan suresinde geçen bir kelimedir. Sevgili hocam Prof.Dr.Baha Tanman’a göre selsebil, cennetteki berrak bir su kaynağını anlatır. Osmanlı mimarlığına uygun şekilde düzenlenen yapay çağlayanları ifade eder. Selsebiller, İslamiyetteki cennet bahçelerinin bu dünyadaki yansımaları olarak yerini alır. Saray, kasır, köşk ve yalılarda kullanılan selsebiller zarif görünümleri, huzur veren su sesi ve serinlik nedeniyle tercih edilir. İlk olarak nerede tasarlandığı belli olmasa da yaklaşık 2 bin yıl önce Pompei’deki bir villaya, görkemli selsebili nedeniyle “Büyük Çeşmeli Villa” denildiği de bilinir.
Çadır Köşkü, Malta’ya göre daha kuytudadır. Şehir içinde bir koruda, o korunun da en kuytusunda tablo gibi duran bir Osmanlı Köşkü’dür. Alçak tavanlı bir zemin kat üzerine bir kattan oluşur ve bir seyir köşküdür. Ortada bir giriş holü ve yanlardaki iki odadan oluşan köşk, küçük ama çok zarif bir yapıdır. Günü birlik geziler için inşedildiği için yatak odası ve banyosu bulunmayan Çadır Köşkü, sade, dikdörtgen bir plana sahiptir. Köşke giriş, iki kıvrık kollu merdivenden sağlanır.
Adı neden Çadır Köşkü bilinmiyor ama bazı kaynaklarda bu eser Sedir Köşkü olarak da geçiyor. Belki bir seyir köşkü olduğu için ismi zamanla sedir olmuştur belki de bulunduğu doğanın zenginliğinin bir yansıması olan Sedir ağacından dolayı bu ismi almıştır.Tıpkı Malta Köşkü’nde olduğu gibi Çadır Köşkü’nün de tavan resimleri çok dikkat çekici. Bu resimlerin amacı önemli. Bu yapıların dinlenme, seyir ve av köşkü olduğunu vurgulayan bu resimler arasında av hayvanları, sebze ve meyve figürleri çok gerçekçi.
MERKEZDEKİ BİR KUYTU
Çadır Köşkü, Cumhuriyetin ilk yıllarında kapalı kalır. 1940’lı yıllarda Yıldız Sarayı’nın arka duvarına kadar olan kısmı Maliye Bakanlığı’ndan belediyeye devredilir ve Yıldız Parkı adıyla halka açılır. Markiz Pastanesi’nin işletmecisi Avedis Çakır’a kiraya verilir ama sözleşme 1960 yılında iptal edilir. Ihlamur Kasrı’ndan tahliye edilen Tanzimat Müzesi buraya taşınır.
Ancak Tanzimat Müzesi olarak kullanımının da bu yapıya iyi gelmediği anlatılır. Köşkte ısınma sistemi yoktur üstelik tüm pancurlar sıkı sıkıya kapatılmıştır. Bu durum yapıya bir hayli zarar verir. 1979 yılında TURİNG ile yapılan anlaşma ile Malta Köşkü onarılır ve hizmete açılır ancak müze boşaltılamadığı için Çadır Köşkü tamir edilemez.
Sadece çevresinin ve bahçesinindüzenlemesi yapılır. Köşk ancak Tanzimat Müzesi’nin Gülhane Parkı’nda bir binaya taşınmasından sonra restore edilebilir.
Tarihe tanıklık eden yapının bodrum kısmında Mithat Paşa hapsedilir. Mithat Paşa Sultan Abdülaziz’i öldürttüğü iddiasıyla Abdülhamid tarafından 22 Mayıs 1881 günü buraya getirilir. İki ay sonra da buradan alınır ve vapurla sürgüne gönderilir. Orada vefat eder. Seyir Köşkü’nden müzeye, av günlerinden lale festivaline uzanan günlere tanıklık edin. Yıldız Parkı’na Malta ve Çadır köşklerin düşürün yolunuzu. Sürgünden bir önceki durak olan şehrin merkezinde ama bir o kadar da kuytusunda duran Yıldız Parkı ve köşkleri sizi bekliyor.