27 Nisan 2025 Pazar / 29 Sevval 1446

Papa, Kurdoğlu Reis’in elinden zor kurtuldu

Osmanlı Devleti, 16. yy’da Akdeniz hâkimiyetini sağlarken hayatlarını bu yolda feda etmiş ve devlete üstün hizmetlerde bulunmuş Türk korsanlarına çok şey borçludur.

Murat Kutlu26 Temmuz 2015 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Papa, Kurdoğlu Reis’in elinden zor kurtuldu

Bunlardan biri de Mısır ve Rodos fetihlerinde kahramanca savaşıp galibiyette önemli bir pay sahibi olan Kurdoğlu Muslihiddin Reis’tir. Kurdoğlu Muslihiddin, Akdeniz’de kaybettiği kardeşlerinin intikamını almak için Papayı kaçırmayı düşünecek kadar cesurca bir plan hazırlamış ve binlerce adamıyla Roma sahillerini abluka altına almış bir denizcidir.

Adını babasının lakabı olan ve Fatih Sultan Mehmet döneminde denizlerde dolaşan Kurt Ahmet’ten alan Muslihiddin, daha küçük yaşlardan itibaren babasının yanından hiç ayrılmamış bir denizciydi. Kurt Ahmet’in vefatından sonra ailenin en büyüğü olarak sancağı kendisi almış ve kardeşleriyle birlikte Akdeniz’de dalgalandırmaya devam etmişti. Kısa zamanda Hristiyan dünyasında bir efsane haline gelmiş, kahramanlık hikâyeleri dilden dile dolaşmış, aynı anda birden fazla yerde görülebildiğine dair haberler her yere yayılmıştı.

3 BİN ASKERLE PAPAYI KAÇIRACAKTI

Kurdoğlu Muslihiddin; Oruç, Hızır, Kemal ve Piri Reis gibi Türk denizciliğinin önemli isimleriyle birlikte pek çok sefere katıldı, devlete üstün hizmetlerde bulundu. Lakin Haçlı Donanması, Akdeniz’i kendilerine dar eden bu korsan kardeşlerden kurtulmak için Kurdoğlu’na karşı bir pusu kurdu. Bu haince saldırıda Kurdoğlu’nun bir kardeşi düşmana esir düşmüş, iki kardeşi de şehit olmuştu. Pusudan kurtulan Kurdoğlu Muslihiddin, bir süre sonra emrindeki otuz gemi ve içinde yanan intikam ateşi ile Akdeniz’de adeta düşman avına çıktı. Amacı kardeşiyle değişim yapabileceği bir kral, bir prens ya da bir amiral yakalamaktı. Fakat bu kahraman denizcinin adı Akdeniz’de öyle bir yayılmıştı ki kimse karşısına çıkamıyor, hedefini gerçekleştirme fırsatı bir türlü doğmuyordu. Artık karaya çıkartma yapmaktan başka çaresi kalmamıştı Kurdoğlu’nun. Kafasında Papa X. Leo’yu kaçırmak gibi çılgın bir plan vardı. Plana göre Roma’ya yakın bir mevkide bulunan Civita Vecchia Limanı’na ani bir baskınla inilecek, oradan 6 bin levent ile Roma üzerine yürüyüp Papanın sarayı basılacak ve X. Leo kaçırılacaktı. Leventler bu planı duyduklarında önce şaşırıp kararsız kalmış, ancak başarılı olmaları halinde kazanacakları şöhret ve ganimeti düşünerek ikna olmuşlardı. 

1516 yılının Eylül ayında Kurdoğlu, otuz gemisiyle Bizerte’den (Tunus) yola çıktı. 10 Eylül günü planlandığı gibi gemiler, Civita Vecchia Limanı önünde demirledi, leventlerin yarısı karaya çıkarak ilerlemeye başladı. Geride kalanlar ise gemileri sahilde herhangi bir saldırıya uğramamaları için açığa aldı. Karada ilerleyen grup belli mesafelerde ateş yakarak geride kalanların sahile inip inmemeleri gerektiğini işaret edeceklerdi. Kurdoğlu üç bin adamıyla saraya kadar gelmeyi başarmıştı. Lakin Papanın habercileri önceden bu girişimden haberdar olmuş, gereken tüm tedbirler alınmıştı. Papayı koruyan tam teçhizatlı zırhlı birlikler hemen harekete geçerek Kurdoğlu ve adamlarının karşısına çıktı. Kurdoğlu düşmanı bir yarma girişiminde bulunsa da başarılı olamayacağını anladı ve geri çekilme emrini verdi. Eğer ısrar etmiş olsaydı hep beraber burada kapana kısılıp hayatlarını kaybedeceklerdi. Papa ve saraydaki diğer din adamları korkularından muhafız birliklerini yerlerinden ayıramamış, Kurdoğlu ve adamlarını takip etmelerine müsaade etmemişlerdi. Bu çılgınca plan tutmasa da Kurdoğlu Muslihiddin ve adamları geri dönüş yolunda yüzlerce esir ve değerli ganimetlerle İtalya’dan ayrıldı. Osmanlı merkezi idaresi Kurdoğlu’nun bu teşebbüsüne çok olumlu yaklaşmasa da Papanın kaçırılma girişimi Akdeniz dünyasında uzun yıllar hafızalardan silinmedi.