21 Kasım 2024 Perşembe / 20 CemaziyelEvvel 1446

Meğer içimde bir Vecihi varmış

Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele yıllarında savaş pilotu olarak görev yapan Vecihi Hürkuş’un hayatı film oluyor. Bir tayyarecinin yaşadığı güçlüklerin anlatılacağı Kanat adlı filmi çekecek olan Mehmet Çetin, tam bir Vecihi Hürkuş fanatiği!

Aslı Gür31 Mayıs 2015 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Meğer içimde bir Vecihi varmış

Geçen hafta Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katılımıyla Türkiye’nin ilk yerli yolcu uçağı tanıtıldı. İlk uçuşun 2019’da gerçekleşmesi planlanan 70 kişi kapasiteli uçağın Türk mühendisliğini yansıtması planlanıyor. Birkaç yıl içinde kendi uçağımızla uçmaya hazırlanırken Türkiye’de yerli uçak denilince akla gelen ilk isim kuşkusuz Vecihi Hürkuş oluyor. 1896-1969 yılları arasında yaşayan ve Türk havacılık tarihinin en önemli isimlerinden olan Hürkuş önemli başarılara imza atsa da aslında pek bilinmiyor. Peki Hürkuş’un hayatına, hayallerine yakından tanık olmak ister misiniz? Kasım ayında vizyona girmesi beklenen ve yapımcılığını UNC Film’in üstlendiği Kanat adlı filmde Birinci Dünya Savaşı’ndan 1969’a bir tayyarecinin, Vecihi Hürkuş’un anılarının canlandırılması amaçlanıyor.

İlk uçak düşüren tayyareci

Vecihi Hürkuş Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele yıllarında savaş pilotu olarak görev yapmış bir kahraman. Tarihte uçak düşüren ilk tayyareci olarak nitelenen Hürkuş’un hayatını film yapmak yapımcı, yönetmen ve senarist Mehmet Çetin’in hayaliymiş: “İlkokulda başladı uçak merakım. O zamanki çocuk aklımla, bir ‘robot uçak’ şimdiki ismiyle ‘İHA - İnsansız hava aracı’ yapmak istiyordum. Ortaokula geldiğimde bu artık takıntı boyutundaydı. Sürekli uçak modelleri araştırıyor, uçak dergileri okuyor, uçuşla ilgili bilgiler topluyordum. Bir gün Vecihi Hürkuş’un hayatını okumaya başladım. Ona karşı şiddetli bir hayranlık, gönüldaşlık hissettim. Hayalleri uğruna çektiği sıkıntıları gördükçe kendimde onu buldum ve ‘senin içinde bir Vecihi var’ diye düşündüm.” Çetin İlk maket uçağını ise lisedeyken yapmış: “İnsansız bir hava aracıydı. Yıllar sonra hayran olduğum kişinin hayatını film olarak çekmeye başladım. Sayısız kaynak inceleyip, tarih dokularını dikkatle tetkik ettik. Yazılı kaynaklar için üniversiteli gençlerden oluşan bir okuma grubu kurdum. Görsel kaynaklar için ise eski belgeselcilerden, çeşitli özel ve resmi kurumlardan destek aldım. Filmde kullanılacak uçakların en ufak parçasından tutun da savaş meydanındaki mevzi ve siperlerin detaylarına kadar inceledik. Bence tarih dokulu filmlerde bu tür argümanlar çok önemli.”

Türkiye’de lisans alamadı

Film, uçak mucidi Vecihi Hürkuş’un özel kanat tasarımlı bir uçağı icat ederken karşılaştığı güçlüklerin hikayesini anlatıyor. Hayatını icadına adamış bu gencin mücadelesi sırasında yaşadığı aşkla uçak tutkusu arasında gidip gelmesinin de aktarıldığı filmde Hürkuş’un bilinmeyen yönleri de gözler önüne serilecek: “O, kendini bu millete adamış bir isim. Yıllarca her türlü bürokratik sorunla savaşıp yoksulluk ve dert içinde bir uçak yapmış. Gözü gibi koruduğu uçağını yakmak zorunda kalmış. Hatta esir olduğu yerden koca bir denizi yüzerek kaçıp kurtulmuş. Her şeye rağmen hayatı boyunca “İlle de ülkem... İlle de hayallerim” demiş bir kahraman. Onu en çok üzen şey ise yaptığı uçağın Türkiye’de lisans alamaması. Bu yüzden uçağı parçalara ayırıp başka bir ülkede uçuş lisansı almak zorunda kalmış. Bu da yetmezmiş gibi izinsiz uçtuğu için ceza almış. Bunları söylerken bile hüznü içimde hissediyorum, gözlerim doluyor. Onun en büyük hayali milli uçağımızı ve filomuzu yapmaktı. O aynı zamanda bir gönül insanıydı. Uçak malzemesi almak için temin ettiği paranın önemli bir kısmını hasta bir çocuk için verdiğini duydum. Tüm bu detayları filmde yansıtacağım.”

Görsel şölene davet ediyor

Kasım ayında vizyona girmesi planlanan filmde Vecihi Hürkuş’un yenilgileri, zaferleri, hüzünleri ve sevinçleri de aktarılacak. 3D izleme seçeneği ve ileri düzey görsel efektlerle filmin çekimlerine başlandığını söyleyen Çetin, bu sayede izleyiciyi görsel bir şölene davet ettiklerini anlatıyor: “Hikayesindeki duygu ve heyecan, güçlü efektli görsellerle izleyiciyi doyuracak. Kalabalık bir görsel efekt uzman kadrosuyla çekilecek. Filmde yabancı oyuncular da olacak. Tarih kitaplarına hapsedilmiş bir milli kahramanın, etkili bir yapımla gün yüzüne çıkmasını istedim. Ama en önemlisi zorluklar karşısında mücadelenin, yorgunluk karşısında, azmin, engeller karşısında dik duruşun, soğuk ve tatsız bir hantallığın karşısında sevginin ve hayallerin ne kadar kıymetli olduğunu göstereceğim.”