5 Temmuz 2024 Cuma / 29 ZilHicce 1445

Goben ve Breslau nasıl Yavuz ve Midilli oldu?

İngiliz donanmasından kaçan Alman gemileri Goben ve Breslau Osmanlı’ya sığındı. İngilizlere duyulan kızgınlıkla gemilerin satın alındığı açıklandı ama bunun faturası çok ağır oldu.

Murat Kutlu20 Ekim 2013 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Goben ve Breslau nasıl Yavuz ve Midilli oldu?

Alman donanmasına ait Goben ve Breslau adlı iki savaş gemisinin Akdeniz’de, İngiliz donanmasının takibi altında önce Çanakkale’ye sığınıp ardından Karadeniz sahillerine gelmesi o sıralarda Alman Genelkurmayı ile görüşme halinde olan Osmanlı Devleti için aslında beklenmedik bir gelişmeydi. Ancak olan olmuş bu iki Alman gemisi Enver Paşa’nın da etkisiyle Karadeniz’deki Rus sahillerini bombalayarak Osmanlı Devleti’ni geri dönülmez bir yola sokmuştu.

Alman Donanması’na ait Goben (Prusyalı General August Karl Von Goeben adına ithafen) ve Breslau (Bir Polonya şehri olan Wroclaw’in Almanca ifadesi) adlı savaş gemileri büyük savaş öncesi İngiliz ve Fransız donanmalarına karşı bir güç dengesi oluşturabilmek için Akdeniz’de sürekli olarak sefer yapmaktaydı. Bu gemiler hem hız hem de teknik açıdan rakip donanmalara ait gemilerden üstündü. 1914 yılının Ağustos ayında Fransa, Almanya’ya savaş ilan edince Alman Akdeniz Filosu Komutanı Wilhelm Souchon’un komutasındaki bu iki kruvazör Fransa’nın Cezayir’deki üslerini bombalamaya başladı. Bu saldırının ardından aldıkları emir gereği Çanakkale Boğazı istikametine doğru hareket eden gemiler, 4 Ağustos günü İngiliz savaş gemileri ile karşılaşmış ancak aralarında bir savaş durumu olmadığı için sadece birbirlerini takip etmekle yetinmişlerdi. İngilizler 5 Ağustos’ta, Goben ve Breslau’ın kömür ihtiyacını karşılamak için İtalya’nın Messina limanına geldikleri gün Almanlar’a savaş ilan etti. Düşmana görünmeden Çanakkale’ye gitmeye çalışan Alman mürettebat, 6 Ağustos günü Stinners adlı Alman şirketinin önceden getirdiği kömürle ikmal işlemlerini yaptıktan sonra yeniden yola koyuldu. Amiral Souchon, düşmanı şaşırtmak için önce Adriyatik’e doğru bir seyir takip eder gibi yapıp gemilerin yönünü Çanakkale’ye çevirdi. Mora Yarımadası’nda bulunan Matapan Burnu’nda bir ikmal daha yapan gemiler, 10 Ağustos 1914 günü Çanakkale’ye ulaştı. O tarihlerde Osmanlı ve Alman genelkurmayları savaş için henüz bir mutabakat sağlayamadıklarından sahilde bulunan Türk bataryaları Goben ve Breslau isimli gemilerin Boğaz’ı geçmesine müsaade etmemiş ve durum hemen Harbiye Nazırı Enver Paşa’ya arz edilmişti. Bu arada takipteki İngiliz savaş gemilerinin de Çanakkale’ye varmaları an meselesiydi. Alman askeri heyetinden Albay Hans Kannengiesser yaşanan bu olayı şöyle anlatıyor: “Enver Paşa ile Harbiye Nezaretinde bir hususu görüşüyordum. Bu sırada Enver Paşa’nın yaveri içeri girdi ve Alman heyetinden Von Kress’in hemen kendisiyle görüşmek istediğini söyledi. Enver Paşa ‘Şu an bir toplantı halindeyim daha sonra’ deyince yaver meselenin çok mühim olduğunu Von Kress’in acilen görüşmek isteğini bir kez daha tekrar edince Enver Paşa görüşmeyi kabul etti. İçeri giren Von Kress, Enver Paşa’dan iki geminin Çanakkale Boğazı’ndan giriş yapabilmeleri için izin istediklerini aksi takdirde yaklaşan İngiliz gemilerinin kendilerini batıracağını ayrıca bu iki geminin Alman İmparatoru’nun Osmanlı’ya birer hediyeleri olduğunu söyledi. Enver Paşa bunun üzerine gerekli emirleri verdi.”

NUR TOPU GİBİ İKİ EVLADINIZ OLDU

Enver Paşa bu oldu-bittiyi akşam vakti Sadrazam Said Halim Paşa’ya “Paşam nur topu gibi iki evladınız dünya’ya geldi” diyerek haber verecekti. İngiliz ve Fransızların bu duruma gösterecekleri tepkiyi en aza indirgemek için gemilerin sancakları değiştirildi, Alman bahriyelilere fes giyilmesi talimatı verildi ve gemilerin satın alındığı açıklaması yapıldı.

Hatta Goben’e Yavuz; Breslav’a Midilli adı verildi. Aslında bu açıklama İngiltere’ye daha önce sipariş edilen üstelik parasını ödediğimiz ancak alamadığımız savaş gemilerine karşı bir tepki niteliği de taşıyordu. 27 Ekim 1914 tarihinde Enver Paşa’nın yardımları ile Çanakkale’den Karadeniz’e de geçmeyi başaran Yavuz ve Midilli, diğer Türk savaş gemileri ile birlikte Amiral Souchon komutasında tatbikat bahanesiyle Rus sahillerini bombaladı ve böylece Osmanlı Devleti faturasını çok ağır ödeyeceği bir savaşa girmiş oldu.