11 Eylül 2024 Çarşamba / 8 RebiülEvvel 1446

Aşkın yolculuğu devam ediyor

Geçen sezon Ramazan ayında ekrana ‘merhaba’ diyen ‘Yunus Emre Aşkın Yolculuğu’ TRT 1 ekranında yeniden izleyicisiyle buluştu. Yusuf Gökhan Atalay’ın Yunus Emre’yi canlandırdığı dizi, tam 22 bölümde Yunus’un hayatını anlatacak. Dizinin başrol oyuncuları, yönetmeni ve yapımcısı ile ‘Aşkın Yolculuğu’nu konuştuk...

Nil Özer24 Ocak 2016 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Aşkın yolculuğu devam ediyor

Atlı sahnelerde zorlanıyoruz

Emre Konuk (Yönetmen)

Dönem işi çekmenin kendine ait zorlukları var. Çünkü her dönemin kendine özgü bir duruşu, tavrı ve bir dili oluyor. Dolayısıyla bunu oturtmak kolay bir iş değil. Projenin ön hazırlık süreci iki buçuk ay sürdü. Bu süreçte yeni dekorlar, yeni kostümler, mekanlar, ışıklar ve yeni bir kamera dili üzerine konuştuk ve tartıştık ve projenin dilini oluşturduk. Atlı sahnelerde zorlanıyoruz. Oyuncularımızın eğitim almasına rağmen, sonuçta atların duruşunu ve tavrını çözmek çok da kolay değil. Fakat yapım şirketinin Diriliş: Ertuğrul’dan gelen tecrübesi bizi rahatlatıyor. Yunus Emre hikayesinin en önemli özelliği şu: Yunus Emre’nin yolculuğu, dolayısıyla dönem 13.yüzyıl da olsa o dönemdeki insan da aynı insan, bu dönemdeki insan da aynı insan. Hepimiz duyguları olan, hırsları olan ve kibirleri olan insanlarız. Dolayısıyla onun nefs yolculuğu, bizim bu güne dair dersler çıkarmamız gereken bir yolculuk. Çünkü projenin sonunda herkes biliyor ki Yunus Emre pişecek ve bizim bildiğimiz o dev Yunus Emre haline gelecek.

Zor bir dönem

Payidar Tüfekçi (Tapduk Emre)

Bana Tapduk Emre karakteri çok uzak değil aslında. Bilgeliği bilgi insanı olması...Bir de gizem var. O yüzyılları hiç bilmiyoruz. Heyecanladım teklif edildiğinde aslında baştan anlaşılmıyor ama sonradan işin içine girince daha farklı duydular besliyorsunuz. Tapduk Emre halkın içinde, hakla birlikte yaşayan bir Hak dostudur. Zor bir dönemmiş. Hele bu çarıklarla nasıl kışı geçiriyorlarmış. İçselleştirmek için Tapduk’un türbesine gittim ziyaret ettim. Çok özel insanlar... Bu projede olmaktan çok mutluyum.

Dönem işleri için avantaj

Pelin Orhuner (Bacım Sultan)

Bacım Sultan 13. yüzyıl’da Anadolu’da Nallahan’da yaşayan bir şeyh kızı. Taptuk Emre’nin kızıyım. Kendini babası gibi tasavvufa adamış, manevi dünyada arayışları olan, dünyevi ile manevi dünya arasında mekik dokuyan, bir şeyleri öğrenmeye, aşmaya çalışan bir karakteri canlandırıyorum. Bacım Sultan için teklif geldiğinde çok mutlu oldum, çok heyecanlandım. Çünkü bir oyuncu için farklı işlerde yer almak çok önemlidir. Özellikle dönem işleri oyuncu için çok avantajlıdır. Dönem işlerinin farklı yönlerinizi, farklı oyunculuk sergilemenizi sağlayacak güzel avantajları vardır. Senaryonun günümüz işlerinden çok daha farklı bir ritimde olması, çok daha özel bir hikaye ye sahip olması, Yunus Emre’nin hayatının anlatılıyor olması ve bir şeyh kızını oynamak bana çok farklı geldi. Bu sebeple bu projede yer almak istedim ve bu beni çok heyecanlandırdı.

Karaktere çalışırken öncelikle bir ön hazırlık gerçekleştirdik. O dönemde kadın olmak nasıldır, sosyal yaşantıda nasıl hareket ederler, ailevi ilişkiler nasıldır bunları öğrendik. Örneğin, o dönemde bir kadın olarak sokakta tek başına yürüyemezsiniz, iki kadın yan yana yürümek zorundasınız. İnsanlarla çok fazla göz kontağı kuramazsınız gibi her dönemin farklılıkları var. Bunları öğrenerek hazırlandım rolüme. Sette çok mutluyum. İşe gidiyormuşum gibi hissetmiyorum, arkadaşlarımla dostlarımda geçireceğim bir güne gidiyormuşum gibi hissediyorum.

Sırada Alparslan var

Mehmet Bozdağ (Yapımcı)

Bu topraklardan çıkardığımız en önemli gönül insanlarından birisi. Her şeyden evvel 72 millete ortak gözle bakmayı, bize fısıldayan bir adam. “Bir kez gönül kırdın mı kıldığın namaz namaz değildir” diyebilecek kadar büyük kelamlar edebilen bir şair. Onun varlığı sayesinde biz bu topraklarda gönül medeniyetini inşa ettik. Bizim projemizde bu gönül medeniyetini kurucu unsuru olan Hz. Yunus’un hikayesini anlatabilmek. Çok ciddi bir ön hazırlık yaptık. 13. yüzyılı anlatmak gerçekten zor. Diriliş: Ertuğrul da aslında büyük tecrübe ettik. Sinemamız maalesef endüstri olmadığı için her şeyi hem koruyoruz, oyuncuları kendimiz yetiştiriyoruz sanat ekibimiz büyük bir özenle çalışıyor. Bu projeden sonra Alparslan’ı çekeceğiz. 13. yüzyılda bir müddet daha kalmak istiyorum. Çünkü bugüne çok şeyler söylüyor. Bizim bu topraklara neden ve niye geldiğimizi bu topraklarda nasıl büyük bir medeniyet inşa ettiğimizi başlangıç noktası. Biz bu o dönemi tekrar hatırlayalım o dönemden bugünü yeniden şekillendirelim diye düşünüyorum.

Yunus’un tırnağı olabilirsek ne mutlu bize

Yusuf Gökhan Atalay (Yunus Emre)

Yunus Emre Hazretlerini oynuyorum. Diriliş: Ertuğrul dizisinde Şahabettin Atabey karakterini canlandırırken, yapımcımız bu proje için Yunus Emre’yi oynayacak bir oyuncu aradıklarını ve bu rol için beni uygun gördüklerini söylediler. Bana oynayıp oynamayacağımı sorduklarında ben hiç düşünmeden olur dedim. Yunus Emre, Tüm Türkiye’nin hatta dünyada ki birçok insanın tanıdığı bir karakter, bildiği bir Hazret. Dolayısıyla oynarken hiç tereddüt etmedim. Her oyuncunun oynamayı hayal edeceği bir insan. Yunus Emre’yi canlandırmaktan öte biz Yunus Emre’nin nasıl Yunus Emre olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. O yüzden de dizimizin adı “Aşkın Yolculuğu”. Eğer azıcıkta olsa insanlara bir faydamız olduysa, hedefimize ulaşmış oluruz. Bir kişinin dahi hayata bakışı değişirse bu bizim karımızdır. Bana da etkisi oldu tabi ama Yunus Emre’nin tırnağı olabilirsek ne mutlu bize.

Kıssadan hisseler

Ceyda Kasabalı (Zahide Hatun)

Ben Zahide Hatun karakterini canlandırıyorum. Zahide biraz kadınlığını kullanmayı seven bir karakter. Aynı zamanda güzelliğe ve paraya düşkün birisi. Tabii döneme göre biraz fazla gibi duruyor ama onun da geçmişinde biraz yaraları var. O yüzdende ilgisini başka taraflara yöneltmiş bir karakter olarak görüyoruz. Set çok iyi gidiyor. Tabii bir dönem işinde olmayı her zaman isterdim ama böyle bir projenin içerisinde yer almak benim için gurur verici.  Dönemden ziyade burada başka bir dil öğreniyoruz. Oyunculuk adına da, geçmişle de ilgili, duruşlar o döneme ait oyunculuğunuzu geliştiriyorsunuz. Bu yüzden bizim için her anlamda çok faydalı bir set oldu. Gayet keyifli geçiyor, güzel, set sıcak, herkes birbirine yardım sever. Sonuçta biz dönemin bütün detaylarını öğrenmek üzere çalışıyoruz. Nasıl oturuyoruz, nasıl kalkıyoruz, sağ eliyle ne yemek yer, sağ dizini yere koyar bunlar çok önemli detaylar. O dönemin kadınlarının bakışları, duruşları, sınırlı hareketleri önemli. Dolayısıyla o sınırları aşmadan dönemin kadınını en güzel yansıtabilecek şekilde bütün detayları göz önünde bulundurarak oynamaya çalışıyoruz.