Anadolu’nun ‘Mahmut Hoca’sı

Sevgisini göstermeye çekinen babalardan öğrendik evladının başını uyurken sevmeyi... Sevildiği için değil korkulduğu için saygı duyulması gereken bir figür olmalıydı baba... Ya da yıllarca böyle öğretildi onlara da...!

1980’li yıllarda Trabzon’daki Cudibey İlkokulu’nda sınıf öğretmenliği yapan Halis öğretmen de tıpkı böyle biriydi. Evliliğinde baba olamamış ancak tüm öğrencilerini evladı yerine koyup bunu onlara asla hissettirmeyen tatlı-sert bir baba.

Halis öğretmen, meslek hayatı boyunca tıpkı Hababam Sınıfı’ndan hatırlayacağımız Mahmut Hoca gibi otoriter tavırlarıyla öğrencilerinin hatıralarında çekinilen bir eğitimci olarak kalsa da yıllar sonra ortaya çıkan gerçekler durumun hiç de sanıldığı gibi olmadığını gösteriyordu.

ÖĞRENCİYE SON VASİYET

O yıllardaki öğrencilerinden biri olan Yeşim Abay, avukat olmuş ve içindeki vefa duygusuyla aynı mahallede oturduğu öğretmenini zaman zaman ziyaret edip elini öpüyordu. Hayat onları bir başka kader sahnesinde buluşturmuş ve yıllar sonra Halis öğretmenin talebiyle vasiyeti ile ilgili hukuk mücadelesi başlatan avukatı olmuştu.

Halis öğretmen 2013 yılında vefat etmiş ve avukat öğrencisi Yeşim, öğretmeninin vasiyetini yerine getirerek, eşi Kadriye Hanım’ın her anlamda yanında olmuş, desteğini hukuk alanında da sürdürmüştü.

ÇEYREK ASIRLIK SIR DEFTER...

Kadriye Hanım, rahmetli eşinin hatıralarını karıştırdığı bir gün “CUDİBEY 1987-1988 YILI” yazılı  itinayla kaplanmış çizgili küçük bir defter bulmuştu. Defterin içinde ilkokul öğrencisi Yeşim’in yanı sıra tüm öğrencilerinin fotoğraflarının da bulunduğu hatıralarla dolu notlar yer alıyordu.

Halis öğretmen, sağlığında tüm öğrencileriyle ilgili notlar tutmuş; yıllarca vakit geçirdiği öğrencilerini bir gün tekrar hatırlayabilmek için onlarla ilgili hatıralarını kaleme almıştı. Öyle ki yazdığı notlar arasında öğrencilerinin, derslerinde gösterdiği başarı ya da başarısızlığın yanı sıra nasıl bir kişiliğe sahip oldukları, arkadaşlarıyla olan ilişkisi, geçirdiği rahatsızlıklar ve hatta hangi tarihte hangi aşılarının yapıldığını bile bir baba hassasiyetiyle kaydetmişti.

30 yıllık bu defteri gören Kadriye hanım çok duygulanmış ve aklına Yeşim gelmiş, hiç düşünmeden defteri ona hediye etmek istemişti. “Halis hocanın hatıralarını büyük bir hassasiyetle ölünceye kadar saklayacağım, ancak içlerinde öyle birşey buldum ki bunu senin hakettiğini düşünüyorum” diyerek verdiği defteri tüm sınıf arkadaşları adına alan Yeşim, o günden sonra diğer arkadaşlarına ulaşmaya ve bu notları onlarla paylaşmaya çalıştı.

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyadan birbirlerini bulup yemek organize ettiğini duyduğu (içlerinde bu haberi yazanın da bulunduğu) eski sınıf arkadaşlarına ulaşan Yeşim, büyük bir sürpriz yaparak, hayatları boyunca unutamayacakları bu hatıra dolu notlarını onlarla paylaştı.

HALİS ÖĞRETMENDEN SON DERS... 

Çeyrek asır önce siyah bir mürekkeple, hiçbir zaman muhataplarının okuyamayacağı sanılarak nakşedilen notlar, Halis öğretmenin ölümünün 5. yılında öğrencilerine hayata dair son bir ders vermiş, hüzün ve gururu bir arada yaşatmıştı.

Birbirlerini en son çeyrek asır önce gören 5-C sınıfı öğrencilerinin buluştuğu yemekten bir kare.

NAZIM HOCA HAYAL HALİS ÖĞRETMEN GERÇEK

Pek çoğu onları kurgu karakterler olarak izledi. Hababam Sınıfı’nın Mahmut Hoca’sı, Gönül Yarası’nın Nazım öğretmeni en çok akılda kalan iki örnek. Ama Halis hoca ve onun gibi öğrencisine ‘baba’ şefkatiyle yaklaşan hocaların varlığı sinema perdesinde gördüklerimizin aslında gerçeğin ta kendisi olduğunu gösteriyor. Hatta pek çoğunun eksiği var fazlası yok. Gönül Yarası’nın Nazım öğretmeni öz evlatlarından yıllarca uzak kalma pahasına Anadolu’nun en ücra köşelerinde öğretmenlik yapan idealist biri. Tıpkı Halis öğretmen gibi öğrencilerinin fotoğraflarını saklıyor, görevden ayrılsa da mektuplarla çocuklarının akıbetini takip ediyor. Nazım öğretmen ne kadar hayalse Halis hoca o kadar gerçek!