29 Aralık 2024 Pazar / 28 CemaziyelAhir 1446

2024 Necip Fazıl Çocuk Edebiyatı Ödülü sahibi Nehir Aydın Gökduman: Bu ödül benim için Nobel kadar değerli

2024 Necip Fazıl Çocuk Edebiyatı Ödülü sahibi Nehir Aydın Gökduman, 'Kızım daha küçükken beni sürekli yazının başında gördükçe artık nasıl gözünde büyüttüyse bütün o çocuk saflığıyla bir gün bana şöyle demişti: “Anneciğim sen hiç Nobel Ödülü aldın mı?” Necip Fazıl Ödülü benim için Nobel kadar değerli.' dedi.

28 Aralık 2024 Cumartesi 09:12 - Güncelleme:
2024 Necip Fazıl Çocuk Edebiyatı Ödülü sahibi Nehir Aydın Gökduman: Bu ödül benim için Nobel kadar değerli

Akşam Gazetesi Kültür Sanat Editörü Bedir Acar, toplumun farklı katmanlarından seçtiği karakterlerin gündelik hayatlarında karşılaştıkları olayları ve durumları dinamik, neşeli ve akıcı bir üslupla çocuk okurlarına sunmadaki başarısı nedeniyle Necip Fazıl Çocuk Edebiyatı Ödülü'ne layık görülen Nehir Aydın Gökduman ile Necip Fazıl'ın fikir mirası ve davası üzerine konuştu.

"Devler gibi eserler bırakmak için karınca gibi çalışmak gerek" diyen Necip Fazıl'ın yazarlık hayatınıza, dünyaya bakışınıza ne tür yansımaları oldu?

Necip Fazıl Kısakürek gerek hayatı gerekse eserleriyle edebiyatımızda ve kendi ilham dünyamda çok kıymetli bir üstat olarak kabul ettiğim ve yeri doldurulamamış müstesna bir isimdir benim için. Özellikle şiir denince Çile'sini dönüp dolaşıp okuduğum, doğuştan yetenek ve bu yeteneği sonuna kadar işlemek bu olsa gerek diye hayran kalıp sevdiğim şair. Uzun yıllar genç, çocuk, yetişkin edebiyatta yazmaya gayret eden biri olarak bir gün bir edebiyatçı dostum bana şöyle demişti: "Öykü ve denemelerinde şiirin tınısı hissediliyor. Neden şiir yazmıyorsun?" Ona şöyle dediğimi hatırlıyorum: "Mehmet Akif, Necip Fazıl üstatlar gibi yazamadıktan sonra biraz cahil cesareti olmaz mı?" Çünkü onlar birkaç satır birkaç mısra yazarak seslerini duyurmadılar. Kısa yoldan şöhret peşinde olmadılar. Davalarına ve sanatlarına ömürlerini adadılar. Necip Fazıl'ın "Devler gibi eserler bırakmak için karınca gibi çalışmak gerek." sözü sanatına duyduğu saygıyı çok net özetler. Gecesini gündüzüne katarak edebiyatın her alanında verdiği eserleriyle bizlere güçlü bir miras bıraktı. Üstadın eserlerini bir okul olarak görüyorum. Bugün edebiyata dahi sirayet eden popülist dünyanın ondan öğreneceği çok şey var.

Necip Fazıl'ın 'çilesi' ve hakikat arayışı hakkında neler söylersiniz?

Çile denince Necip Fazıl'ın şiir külliyatı anlaşılsa da bunun üstadın hayatında çile, ıstırap, direniş, bazen acz, bazen güç, fakat hayatı boyunca pes etmeden Hakk'a, hakikate yürüyüş yolculuğu olarak görüyorum. İlk gençlik yılları ile orta yaş dönemi birbirinden farklı addedilse de Necip Fazıl hep hakikatin peşindeydi aslında. Zaaflarıyla, sevaplarıyla her hâlükârda Rabbine kul olmanın mücadelesini verdi. Büyük Doğu davasına tüm kalbiyle hizmet etti. Dönemin şartlarında yazdığı yazılar, çıkardığı dergiler, benlik sancılarını resmettiği şiirler her zaman alkışlanmadı. Defaatle yasakçı zihniyetin zorbalığına uğradı. Çıkardığı dergiler kapatıldı. Kitapları toplatıldı. Bu uğurda hapis yattı. "Zindan iki hece Mehmed'im lafta, Baba katiliyle baban bir safta!" deyişiyle bize çağının çelişki ve girdaplarını ayan beyan göstermiştir. Lakin o içindeki ilhamı yitirmedi. Güçlükler karşısında yılmadı ve her halükârda sanatını konuşturdu. Biz de bu mücadeleyi onun harika mısralarından öğrendik. Beni en çok etkileyenlerinden biri de şudur:

"Bu nasıl bir dünya hikayesi zor,

Mekanı bir satıh, zamanı vehim.

Bütün bir kâinat muşamba dekor

Bütün bir insanlık yalana teslim."

Üstada bunu söyleten dünya, bize de ona kapılmadan ama sanatı da elden bırakmadan mücadeleyi öğütlemiyor mu sizce?

Necip Fazıl adına ödül verilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Necip Fazıl ya da başka üstatlarımız benim için hepsinin adına ödül verilmesi, ya da isimlerini yaşatmak için çeşitli etkinlik ve programlar yapılması çok kıymetli. Çünkü bu vesileyle Necip Fazıl'ın değerli şahsını ve sanatını anmış ve nesillere aktarmış oluyoruz. Tarihte hangi düşünür ya da yazarın hayatına şöyle bir göz atsak, hep etkilendiği akım ya da şahıs diye bir anekdot görürüz. Mesela Necip Fazıl'da bu minvaldeki isim Mehmet Akif Ersoy'dur. Mutlaka etkilendiği başka üstatları da olmuştur. Bu da bize edebiyatın bir halef selef bağından müteşekkil bir sanat olduğunu gösterir ki bu usta çırak ilişkisi bu işin olmazsa olmazıdır. Bu sebeple bu bağın güçlendirilmesinde ödülümü Necip Fazıl ismi altında almak bana onur vermiştir. Üstadın izinden gitmek nasip olsun inşallah.

Ödülün size tevdi edilmesi hakkında neler söylersiniz?

Uzun yıllardır yazarlık yapıyorum. Ağırlıklı olarak Çocuk ve Genç Edebiyatı alanında yazıyorum. Geçmiş dönemde kaleme aldığım yetişkin roman ve öykü kitaplarım da var. Otuz yılı aşkın olmuş. Geriye dönüp baktığımda ömrümün yarısından çoğu yazarak geçmiş. Bu ödülü aldığımı öğrendiğim gün, kızımın yıllar evvel henüz küçük bir çocukken beni güldüren bir sorusu aklıma geldi. Beni sürekli yazının başında gördükçe artık nasıl gözünde büyüttüyse bütün o çocuk saflığıyla bir gün bana şöyle demişti: "Anneciğim sen hiç Nobel Ödülü aldın mı?" Ben de bunu dua niyetine sayıp kızıma "Neden olmasın. Belki bir gün nasip olur" demiştim. Allah yıllar sonra bu güzel ödülü tevdi etti. Benim için Nobel kadar değerli. Necip Fazıl ismi altında ödül almak, biraz da bir üstadın selefi olmaya hak kazanmaksa bunun sonuna kadar hakkını verebilmeliyim ve daha çok çalışmalıyım diye düşünüyorum. Buradan değerli şair, düşünür, yazar, ilim adamı, üstat Necip Fazıl' rahmet dilerim.

Necip Fazıl ailesine, sayın jüri üyelerine, bana her daim destek olan sevgili eşim ve çocuklarıma, değerli yayıncı ve sevgili okurlarıma kalbi teşekkürlerimle...

  • 2024 Necip Fazıl Çocuk Edebiyatı Ödülü
  • 2024 Necip Fazıl Ödülleri
  • Nehir Aydın Gökduman