Yıllar önce gezdiği Mısır Çarşısı uğruna konsere geliyor

DEĞİŞİM öğrencisi olarak gittiği ABD kafe ve klüplerinde şarkı söyleyerek harçlığını kazanan Portekizli genç caz yıldızı Luisa Sobral, Avrupa festivallerinin gözdesi oldu. Daha önce de Türkiye’ye gelen Sobral ile yeni albümünü ve 24 Ocak’taki İş Sanat konserini konuştuk.

- Caz orkestralarıyla müziğe başladınız. Oysa Portekizliler için müzik fado ile başlamaz mı?

Çocuk yaşlarda caza ilgi duyuyor filan değildim. Ben de bir Portekizli olarak fadolar dinleyerek büyüdüm.

- Sizi caz müziğine taşıyan vokalistler kimler oldu?

Hemen hemen tüm caz standartlarını söylüyorduk ama özellikle bol bol Ella Fitzgerald ve Billie Holiday’i saymadan geçemem. Billie’nin söyleyiş tarzı bana hep ilham vermiştir.

- Yeni albümünüzdeki şarkılarda romantik pop tadı var...

Şarkılarımı yazarken belli bir tarza otursunlar, klişelere uysunlar gibi bir derdim olmuyor. Soul, blues ve en çok caz diyebilirim ama tek bir tanım gerekirse hepsi de benden şarkılar.

- Son albümünüz ‘There’s a Flower in My Bedroom’daki şarkıları siz yazdınız. O şarkılardaki esin perileriniz neler ve kimlerdi?

Daha önce de söylediğim gibi şarkılarıyla Billie Holiday ve Ella Fitzgerald. Onların şarkıları bazıları bende öyle güçlü duygular yaratıyor ki o şarkıyla yepyeni bir hikaye oluşturmaya başlıyorum.

- Nasıl hikayeler onlar?

Yazdığım hikayelerdeki farklı karakterlere dilediğim gibi bir aşk sunmak, dilediğim gibi bir anı vermek çok hoşuma gidiyor. Kurguladığım hayatları anlatmak çok eğlenceli. İstanbul konserinde size yepyeni bir hikaye anlatacağım.

Güzel şehrin insanı neşeli ve sıcak!

Çİn’den İngiltere’ye birçok ülkede yüzlerce konser verdim. Türkiye’ye daha önce geldim. Kalabalık, hareketli, enerji dolu bir şehir İstanbul. 24 Ocak gecesi seyircinin de enerjisinin çok yüksek olacağını düşünüyorum çünkü daha önce Mısır Çarşısı’nda gezerken onları hep neşeli ve sıcak  gördüm. Şimdi o kokuların ve hayallerin peşinden özellikle bir kez daha gelmek ve hasret gidermek istiyorum.