24 Kasım 2024 Pazar / 23 CemaziyelEvvel 1446

Sanat Sarayı gibi Büyükelçilik

1932’de satın alınan Washington’daki Türk Büyükelçilik Rezidansı o tarihten itibaren adeta bir kültür sanat merkezi olmuş. Sonradan dünya çapında caz devi olacak isimlere bile kapı açmış.

Bedir Acar16 Temmuz 2013 Salı 07:00 - Güncelleme:
Sanat Sarayı gibi Büyükelçilik

Bir büyükelçilik binası düşününki, eşsiz bir mimari değere sahip olsun, duvarlarını 16. yüzyıla kadar giden tablolar süslesin… Göz alıcı dekorasyonu, zevkli döşemeleri ve orijinal pek çok başka özellikleriyle adeta bir müzeyi, hatta sarayı andırsın… Bahsettiğimiz bina Washington’daki Türk Büyükelçiliği… 1910-15 yılları arasında Ohio’lu multi milyoner sanayici Edward Hamlin Everett tarafından yaptırılan bina, 1932 yılına gelindiğinde, tüm möbleleri ve değerli tablolarıyla birlikte büyükelçilik binası olarak Türkiye tarafından satın alınmış. Bu tarihten itibaren adeta bir kültür ve sanat merkezi gibi çalışmaya başlayan Büyükelçilik rezidansı pek çok sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapmış. Hatta Washington’un bir caz kentine dönüşmesinde çok önemli rol oynamış.

Duke Ellnington elçilikte

Büyükelçi Mehmet Münir Ertegün’ün görevde olduğu 1934-1944 arasında caz tutkunu oğulları Ahmet ve Nesuhi Ertegün sayesinde elçilik binası adeta kentin caz merkezine dönüşmüş. Zenci-beyaz ayrımının had safhada olduğu o yıllarda, sonradan her biri dünya çapında müzik devi olacak (Duke Ellnington, Count Basie Band gibi) Afro Amerikan cazcılara kapılarını açmış. Öyleki 1939-44 arası elçilikteki jam sesion’lar sayesinde kentteki ırkçı hava bile kırılmış. Bütün bunlardan bahsetmemize vesile olan ise İstanbul Kültür Üniversitesi (Mensur Akgün direktörlüğündeki Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi) tarafından yayınlanan ‘Türk Büyükelçiliği Rezidansı ve Washington Kültür Tarihi- The Turkish Ambassador’s Residance and the Cultural History of Washington’ adlı kitap…

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun önsözüyle açılan kitap, Washington şehir tarihçisi Skip Moskey, sanat ve mimarlık tarihçisi Caroline Mesrobian Hickman ve Smithsonian Enstitüsü Caz Orkestrası’nın kurucusu John Edward Hasse tarafından hazırlanmış.  ABD ve Türkiye arasındaki ilişkilerin farklı bir boyutunu gözler önüne seren kitap sadece İngilizce olarak yayınlanmış. Oysa, Washington şehir tarihinde sadece diplomasi açısından değil, sanat açısından da önemli bir yer tutan Washington Türk Büyükelçiliği’nin kültür sanat atmosferine -günümüzde de süren- katkılarını Türkçe okumak mutluluk verici bir kazanım olurdu.

Çaz çağında Ertegün imzası

Tam bir caz tutkunu olan Ahmet ve Nesuhi Ertegün kardeşlerden Ahmet Ertegün kurduğu Atlantic Records sayesinde ABD’de bir müzik efsanesi oldu.

Konserler, sergiler, ve çeşitli gösterilere ev sahipliği yaparak geçmişten günümüze kültürler arası diyaloğun merkezi haline gelen Washington’daki Türk Büyükelçiliği’ni anlatan ‘The Turkish Ambassado’s Residence and The Cultural History of Washington D.C.’ adlı kitap dört bölümden oluşuyor. İlk üç bölümde Rezidans’ın tarihine, mimarisine ve diplomatik ilişkilere daha çok yer verilirken, son bölümde, Büyükelçi Mehmet Münir Ertegün’ün Afrikalı-Amerikalı caz sanatçılarına, o dönem karşılaştığı tepkilere rağmen konutunu açışı ve caz müziğinin gelişimine olan katkıları anlatılıyor.  Kitap Münir Ertegün’ün oğulları Ahmet Ertegün ve Nesuhi Ertegün’ün caz tutkusuna ve dünya çapında bilinen müzik serüvenine de ışık tutuyor.