Piyano ikilisi olarak sahip oldukları uluslararası kariyer, Türkiye'de çok sesliliğin yayılması konusunda yaptıkları çalışmalar ile genç müzisyenlerin eğitim ve gelişimleri yönünde gösterdikleri çabadan dolayı Güher ve Süher Pekinel, 41. İstanbul Müzik Festivali'nin 'Onur Ödülü'ne layık görüldü. Pekinel kardeşler, ödülü 4 Haziran'da düzenlenecek törenle alacak.
'Klasik müzik uzun bir yoldur'
Güher Pekinel, İstanbul Müzik Festivalinin köklü bir etkinlik olduğunu anlatarak, 'Festival bütün sanat dallarında Türkiye'yi gerçek anlamda aydınlatıyor. Bu açıdan festivalde ödül almak bizim için büyük bir onur' dedi.
Hayatlarını klasik müziğe adayan ve klasik müziğin günlük hayata girmesi gerektiğine inanan Güher Pekinel, şunları söyledi:'Klasik müzik diye bakmamak lazım, müzik zaten içimizde olan bir olgu. Anne karnından itibaren kalbin atışıyla zaten ritmi algılıyoruz. Aslında müzik,
hepimizin içerisinde bütün duyguları ifade etme biçimine yarayan bir olgu. Bu açıdan baktığınızda klasik müzik bu noktada geliştirilmiş bir form. Dünya bu dili konuşuyor. Bizim onları anlamamız için bu dili öğrenmemiz ve anlamaya çalışmamız lazım. İstanbul'da gerçekleşen müzik festivalleri de klasik müziğin Türkiye'de geniş kitlere ulaşmasında etkili. Klasik müzik uzun bir yoldur. Başarılı olmak
için hiçbir zaman taviz vermeden kendinize inanarak ve inandığınız şekilde bunu sürdürerek ilerlemeniz gerekir.'
Güher Pekinel, klasik müziği daha geniş kitlelere yaymak için Türkiye'de çalışmaların yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:'İstanbul'da bu yıl müzik festivallerinde klasik müziği daha geniş kitlelere duyurmak amacıyla gençlere yönelik konserler düzenleniyor. Mühim olan klasik müziğe 'elit' bir müzik olarak bakmamak. Klasik müziği sokağa taşımak ve onu yılmadan insanlara anlatmaya çalışmak. Bu açıdan da Türkiye'de yapılan çalışmaların ilerisini çok iyi görüyorum. Bildiğiniz gibi enstrüman çalan ve
müzikle uğraşan bir çocuk çok daha dengeli yetişiyor. Çünkü kendisini ifade etmeyi öğreniyor. Çaldığı enstrümanla ilerledikçe ve duygularını paylaştıkça kendisinin de birey olarak topluma birşey katabileceğini öğreniyor.'
Genç yeteneklere başarılı olmak için çok çalışmaları gerektiği tavsiyesinde bulunan Güher Pekinel, konuşmasını şöyle sürdürdü:'Tabii ki her zaman kazanamazsınız. Birçok yarışma kazandık ama arkamızda bize inanan hocalar ve bizi destekleyen kişiler vardı. Bunlar bir bütündür. Mühim olan çok çalışmak, arzulamak ve daima araştırmak. 'Neyle daha
iyi, daha derin ve daha bilinçli olabilirim?' ve 'Etrafımı da nasıl bilinçlendirebilirim?' sorularını sormak. Çünkü aldığımız çok önemli bir görev. Siz sanatçı olarak derinliklerde yüzmek mecburiyetindesiniz. O derinliği de
daima yukarı doğru taşıyıp, karşınızdaki seyirciyle paylaşmak, görevin ötesinde de önemli bir sorumluluk.
Süher Pekinel de klasik müziğin geniş kitlelere ulaşması için sosyal sorumluluk projelerine de imza attıklarını ifade etti. Pekinel, toplumsal olaylarda da sanatçı olarak gerekli sorumluluğu yerine getirdiklerini anlatarak, şunları kaydetti: 'Yalnız savaşlarla değil, mongol çocuklardan tutun, 'alzheimer' gibi hastalıklarda bizden yardım istenen kurumlara daima kapılarımız açık. Şimdi kendi sosyal sorumluluk projelerimizle katkımızı daha da genişleterek ve aynı zamanda konsantre olarak gençlerle sürdürüyoruz. Geleceğin starları değil ama dilini en iyi şekilde, kendi sorumluluklarıyla devam ettirebilecek jenerasyona yardımcı
olmak istiyoruz. Bu da bir görevimiz. Aslında bütün sanatçıların görevi.' Okullarda klasik müziğin yaygınlaşması için çalışmalar yapıldığına da dikkati çeken Süher Pekinel, 'Fatih'te artık 'her okula bir müzik odası' diye
olgu oluştu. Fatih semtinde her okula bir müzik odası yapabiliyorsak, sanat açısından Türkiye'nin geleceğini parlak görüyorum. Bunu da en çabuk şekilde bütün
Anadolu'ya yaymamız gerektiği inancım çok büyük' dedi.